İşgalci Ermenistan'ın terörist Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, yalan işamlarla göz boyama faaliyetlerini sürdürüyor.

Yıllardır süren müzakerelere rağmen Karabağ'daki işgali sona erdirmeyen Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Azerbaycan'ı Dağlık Karabağ'da savaşa hazırlanmakla suçlayarak Azerbaycan'ın savaşa hazırlık için ''korkunç miktarda'' silah aldığını ileri sürdü.

Azerbaycan ve Ermenistan, yaklaşık 20 yıldır Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ bölgesi nedeniyle çatışma halinde. 1994 yılından beri bölgede kırılgan bir ateşkesin hüküm sürdüğü bölgede, Ermenistan'ın işgali altında tuttuğu uydurduğu Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin bağımsızlık ilanı ise uluslararası alanda tanınmış değil.

Sarkisyan, barış anlaşmasının üzerinden 18 yıl geçmesinin ardından Azerbaycan'ın kendilerini yeni bir savaşla tehdit ettiğini öne sürüyor. İşgalci Sarkisyan, Ermenistan'ın müzakerelere açık olduğunu, fakat Azerbaycan'da ''yabancı düşmanlığı'' bulunduğunu da öne sürdü!

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki siyasi ilişkiler, Macaristan'da 2004'te Ermeni bir subayı öldürdükten sonra ömür boyu hapse mahkum edilen Azerbaycan'ın gayretli subayı Ramiz Seferov'un 8 yıl sonra, iade edildiği Azerbaycan'da Devlet Başkanı İlham Aliyev tarafından affedilmesinden sonra iyice gerilmişti. Macaristan, tutuklu Seferov'u ömür boyu hapis cezasını çekmesi şartıyla iade etmiş, fakat İlham Aliyev, onu kahraman ilan ederek affetmişti. Azerbaycan, bu durumun uluslararası anlaşmalara uygun olduğunu iddia ediyor.

Hatırlatalım ki, Karabağ Savaşı sırasında Ermeni askeri güçlerinin başında bulunan isimlerden biri olan Sarkisyan'ın Hocalı Katliamı'ında önemli rol üstlendiği biliniyor. Hocalı Katliamı'nda sorumluluğu olduğu gerekçesiyle Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi gereğince uluslararası mahkemede yargılanması gereken Serj Sarkisyan, Hocalı Katliamı ile alakalı olarak Thomas De Waal'ın eserinde şu sözleri söylemiştir:

“Hocalı'dan önce, Azerbaycanlılar bizim şaka yaptığımızı sanıyordu, Ermeniler'in sivil topluma karşı el kaldırmayacaklarını sanıyorlardı. Biz bunu kırmayı başardık ve olay işte bu. Aynı zamanda o delikanlıların arasında Bakü'den ve Sumgayıt'tan kaçanların da olmasını anlamalıyız."