Kamalak, partisinin Antalya İl Divan Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Suriye'ye karşı izlediği politikanın yanlış olduğunu savundu.
Saadet Partisi olarak Suriye'yi ziyaret ettiklerini ve izlenimlerini Türkiye'de ilgili kurumlara anlattıklarını dile getiren Kamalak, Suriye'de uçak düşürülmesi ile ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı parti genel başkanları ile görüşme yaptığını, ancak henüz kendilerine görüşme talebinde bulunmadıklarını ifade etti.
Türkiye'nin Suriye'nin iç meselelerine müdahale ettiğini ileri süren Kamalak, şunları söyledi:
''Komşunuzdan zaman zaman rahatsız edici sesler yükselebilir. Aile içinde bir takım huzursuzluklar olabilir. Komşunuzun huzursuzluğunu gidermek için ailenin reisine 'sen bu evde duramazsın, senin evindeki münakaşa benim iç meselemdir' dediğin zaman tüm köprüleri atarsın. Türkiye soruna barışçıl yaklaşmadı. Aklıselim hareket edilmesi, soğukkanlılıkla müdahale edilmesi ve barışçıl bir çözüm kullanılması gerekir. Türkiye'ye yakışan budur.''
Suriye konusunda Türkiye'nin çok daha sıcak ve tehlikeli bir noktaya geldiğine işaret eden Kamalak, Türk halkının daha temkinli davranması gerektiğini söyledi.
Savaşa girmesinin Türkiye'ye bir fayda sağlamayacağını belirten Kamalak, ''Türkiye'nin savaşa girmesi Osmanlıyı bölüp, parçalayanların işine yarar. Aylardan beri haykırıyoruz. Batı alemi, sözüm ona dostlarımız adım adım Türkiye'yi savaşa sokmanın hesabını yapmaktadır. Türkiye bu oyuna gelmemelidir'' diye konuştu.
'Türkiye savaş tamtamlarına kulak asmamalı'
Kurtulmuş ise, yaptığı yazılı açıklamada, Suriye'de bir yılı aşkın süredir devam eden karışıklığın, başından itibaren bir iç savaş riski taşıdığı, Türkiye'yi de içine alacak bölgesel bir çatışma potansiyeline sahip olduğu, hatta büyük güçlerin küresel güç savaşlarının kanlı arenası haline dönüşebileceği yönündeki uyarılarını sürekli olarak tekrarladıklarını bildirdi. Kurtulmuş, rutin ve uluslararası hukuka uygun uçuş yapan keşif uçağının düşürülmesinin, Suriye krizini ciddi ve tehlikeli bir noktaya taşıdığına dikkat çekti. Gelinen noktada öncelikle bu önemli krizin ülke menfaatleri korunarak aşılabilmesi için birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. HAS Parti lideri, şöyle devam etti: "Hükümet bütün gelişmeleri tüm açıklığı ile kamuoyuyla paylaşmalıdır. Türkiye başından beri yaptığı gibi soruna itidalli yaklaşımını sürdürmeli ve tüm diplomatik kanalları kullanmalıdır. Sorunun çözülmesinde Türkiye'nin itibarının korunmasına dikkat edilmelidir."
26 Haziran 2012