Uluslar arası elçi Kofi Annan’ın üstlendiği görevin, bir süre önce destek gören Batı ve Arap politikalarının başarısızlığa uğradığının alenen delili olduğunu ifade idin Şeyh Naim Kasım, “Bu görev, Batılı ülkelerin ve bazı Arap devletlerinin ısrarla uzak durduğu siyasi çözüm açısından bir dönüm noktasını teşkil etti” dedi.
“El-İntiqad” sitesinin bildirdiğine göre Şeyh Kasım şunları söyledi:
“Suriye’de yeni bir sahne ortaya çıktı. Bu sahnede Suriye krizinde açıkça rolü olan yabancı devletlerin güç dengeleri değişim gösteriyor. Sahne güç dengelerinin değişmesiyle silahlı muhalefetin, yine Batılı devletlerin rejimi değiştirmek için askeri gösterileri yem yapma çabalarının başarısızlığa uğraması, rejimin anayasa referandumu ve dışarıdaki büyük komplolara karşı sağlam bir duruş sergilemesi üzerinden halk desteğini arkasına alması şeklinde özetlenebilir.”
Şeyh Naim Kasım açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Annan’ın yeni bir planla karşımıza çıkması farklı bir aşamaya geçildiğini gösterir. Bu aşama rejimi düşürme amaçlı değil, siyasi çözüm arayışı üzerine kuruludur. Siyasi bir çözüm için de biraz vakte ihtiyaç var. Annan’ın planı sayesinde belki hızlı, belki yavaş bir çözüm sağlarız. Biz siyasi bir çözümden söz ediyoruz. Suriye’ye yönelik kasıtlı olarak kurulan komplolara rağmen bu büyük bir başarıdır. Ama bu komplolar tamamen sonlanmadı. Farklı şekillerle karşımıza çıkması muhtemeldir. Buna karşı dikkatli olmalıyız."
Lübnan Ümmet Hareketi: Suriye’ye Gayrı Meşru Yollarla Silah Girişini Engellemeliyiz
Lübnan Ümmet Hareketi, Suriye’de yaşanan krizi hafifletmek için ülke içerisindeki diyalog girişimlerinin hızlandırılması adına bir takım çözüm yolu arayışlarına girişilmesi gerektiğini ifade etti.
Ümmet Hareketi, yayınladığı bir bildiride, Suriye barışına katkı sağlamak için öncelikle silah kaçakçılığı kaynaklarını kurutmak gerektiğini belirtti. Bunun yanı sıra Suriye ile imzalanan güvenlik anlaşmalarına dikkat çekerek, Suriye güvenliğinin bir yandan Lübnan güvenliği demek olduğunu ve Suriye’de durumun iç savaşa gitmesinin Lübnan’daki olası bir karmaşanın habercisi olabileceğini vurguladı. Hareket, işte bu sebeple Suriye’deki güvenlik ve istikrarı her iki ülkenin salahiyeti için korumanın önemine işaret etti.
Lübnan Ümmet Hareketi, son olarak, Mısır’ın İsrail’e gaz ihracatını durdurma haberini memnuniyetle karşıladığını açıkladı ve “bu girişim geç kalmış bir girişim olsa da Mısır’daki köklü değişime işaret ediyor” dedi.
Suriye, Suudi Arabistan Ve Katar’ı Muhaliflere Silah Desteği Sağlamakla Suçluyor.
Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, Suudi Arabistan ve Katar’ı yapılan anlaşmaların tam aksi yönde bir girişimle, silahlı grupları desteklemekle suçladı.
Güvenlik Konseyi’nin önünde açık bir dille Suudi Arabistan ve Katar’ı kınadığını açıklayan El-Caferi, anlaşmaları kendi elleriyle bozmalarına rağmen Suriye halkına uygulanan yaptırımların devam ettiğini vurguladı.
Bunun yanı sıra El-Caferi, Kofi Annan’a ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Sorumlusu’na, gönderilen gözlemci heyetin önünde, bu iddialarının delilleriyle yer aldığı bir rapor da sunacağını belirtti.
Bu arada, Birleşmiş Milletler Sözcü Yardımcısı Eduardo Del Buey, yapmış olduğu bir açıklamada, Suriye’deki ateşkesi denetlemek için üç yüz gözlemcinin gelecek hafta işlerine başlayacaklarını ve bunun huzur ve güvenliği tesis etmek için bir adım olabileceğini ifade etti.