Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen konferansın sonunda katılımcılar, İstanbul bildirisini kabul ettiler. Bildirinin taslak metninde, Suriye'nin dostlarının Tunus'un ardından ikinci olarak İstanbul'da bir araya geldikleri hatırlatılarak, uluslararası toplumdan 82 ülke ve BM, Arap Birliği, AB, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Afrika Birliği gibi çeşitli örgütlerin bu konferansa katıldığı bildirildi.

Suriye’nin Dostları: Annan planı ucu açık olmamalı

İstanbul’da gerçekleştirilen Suriye’nin Dostları toplantısında Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği’nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan’ın hazırladığı 6 maddelik barış planının “ucu açık olmaması” konusunda uzlaşıldığı bildirili. Katılımcıların üzerinde anlaşmaya vardıkları taslak metinde Annan'a kendisine verilen taahhütlerin yerine getirilmesi için zaman çizelgesi oluşturma çağrısı yapılıyor.

Suriye Halkının Dostları Grubu'nun İkinci Konferansı sonunda yayımlanan sonuç bildirisinde katılımcılar, Suriye halkının davasına desteklerini bir kez daha teyit ediyor. Annan'ın planını kabul ettiğini açıklamış olmasına rağmen Beşşar Esed rejimin şiddete devam ettiği ve rejimin daha önce de verdiği vaatleri, sayısız kez tutmadığına dikkat çekilerek, bu son şiddet uygulamalarının Suriye yönetiminin samimiyetsizliğinin en yeni örneği olduğu vurgulanıyor. Bildiride “Annan'a verilen taahhütlerinin yerine getirilmesi için açılan fırsat penceresi açık uçlu değildir. Dostlar Grubu, Özel Temsilci Annan'ı da katliamlar devam ederse BM Güvenlik Konseyi yoluna dönmek de dahil olmak üzere bundan sonraki adımlar için bir zaman çizelgesi kararlaştırmaya davet eder. Bu zaman zarfında Dostlar Grubu da Suriye halkının korunması için ek bazı uygun tedbirler üzerinde çalışmaya devam edecektir.” deniliyor.

SMK MEŞRU TEMSİLCİ KABUL EDİLİYOR

Bildiride ayrıca muhaliflere ait Suriye Milli Konseyi (SMK), Suriye’nin meşru temsilcisi olarak kabul ediliyor. SMK, Tunus’taki ilk toplantıda da meşru temsilci kabul edilmişti. Bu toplantıda ise SMK’nın “tek meşru temsilci” kabul edileceğine yönelik beklentiler ise geçersiz kaldı. Bildiride buna ilişkin "Dostlar Grubu, Suriye Ulusal Konseyi'ni (SUK) bütün Suriyelilerin meşru temsilcisi ve Suriye muhalif grupların altında toplandığı şemsiye bir örgüt olarak tanımaktadır" ifadeleri kullanılıyor.

Öte yandan "Rejim, halkını her açıdan kaybetmiştir" tespitinin yapıldığı bildiride rejimin uyguladığı acımasızlığın BM'nin Bağımsız Komisyonu'nun belirttiği gibi insanlığa karşı işlenen suçlar olarak kabul edilebileceği kaydediliyor. Aynı maddede "Rejim uluslararası toplumu aldatmaya ve çabalarını maniple etmeye çalışmaya devem etmektedir" denilerek, Suriye rejiminin bir an önce bunlara son vermesi, Suriye halkına karşı uyguladığı şiddeti durdurması ve uluslararası hukuka tam olarak uyması gerektiği vurgulanıyor. Ayıca Suriye içinde devam eden protestolara da "Dostlar Grubu, Suriye halkının kendini korumak için meşru önlemler uygulamasına desteğini ifade eder" şeklinde destek veriliyor.

YAPTIRIMLAR ÇALIŞMA GRUBU OLUŞTURULDU

Tunus'taki toplantıdan bu yana çok sayıda ülkenin büyükelçilerini Suriye'den geri çektiği belirtilen bildiride, bu yöndeki önlemlerin devamı konusunda anlaşmaya varıldığı da kaydediliyor. Bildiride daha önce alınan yaptırım kararlarının etkin uygulaması için Yaptırımlar Çalışma Grubu oluşturulmasının kararlaştırıldığı, çalışma grubunun ilk olarak, Dostlar Grubu'nun 3. toplantısına paralel olarak Nisan ayı içinde Fransa'da toplanacağı aktarılıyor.

MÜLTECİ ALAN KOMŞU ÜLKELERE DESTEK

Komşu ülkelere kaçan onbinlerce Suriyeli ve ülke içinde yerlerinden olan yüzbinlerce kişi için de endişe duyulduğu belirtilerek, "rejimin uyguladığı şiddetten kaçan Suriyelilere ev sahipliği yapan komşu ülkelerin omzundaki ciddi ve artan yükün bilindiği" belirtiliyor. Bildiride, krizin etkileri nedeniyle Suriye'nin komşusu olan ülkelere destek ve yardım sağlanacağı konusunda Suriye'nin Dostları Grubu'nun taahhüdü yineleniyor.

ÜÇÜNCÜ TOPLANTI FRANSA’DA

Suriye'nin Dostları Grubu, sonuç bildirisinde ikinci toplantıya evsahipliği yapan Türkiye'ye teşekkürlerini ileterek, bir sonraki toplantının Fransa'da yapılacağını duyurdu.

KÖRFEZ ÜLKELERİ FON KURUYOR

Öte yandan yabancı diplomatların yabancı ajanslara yaptığı açıklamalara göre Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin, Suriyeli muhaliflere destek vermek için fon kurm kararı aldığı belirtiliyor. Bildiri taslak metninde yer almayan bu bilgiye göre bu fondan Özgür Suriye Ordusu askerlerinin maaşlarının ödenmesi öngörülüyor.

Suriye Milli Konseyi Başkanı: Söylemden eyleme geçmenin zamanı geldi

Suriye’de akan kanı durdurmak ve barışçıl siyasi dönüşümü gerçekleştirmek amacıyla kurulan Suriye’nin Dostları grubunun ikinci toplantısı İstanbul’da başladı. Toplantının açılışında konuşan Suriye Milli Konseyi Başkanı Burhan Galyun, uluslararası toplumun artık “söylemden eyleme geçmesinin zamanı geldiğini” söyledi. Galyun, “Şüphesiz rejim yıkılacak, halk daha fazla zıllet içerisinde kalamaz. Sizden isteğimiz bu konuda bizim yanımızda olmanız. Yanımızda duranları da karşımızda duranları da unutmayacağız.” dedi.

Toplantının açılışında en sonu konuşmayı yapan Burhan Galyun, konuşmasının başında Suriye’nin Dostları toplantısına ev sahipliği yaptığından dolayı Türkiye’ye, sabit ve kararlı desteklerinden dolayı “Suriye dostlarına” teşekkür etti. Galyun, toplantıya “göğsüyle kurşunlara karşı duran” Suriye halkını temsilen katıldığını belirterek, “Şehitler, geride kalan yetimler, tecavüz uğrayan kadınlar, yaralananlar, hor görülen yaşlılar, kaybolanlar ve tutuklananlar ve göç edenlerin adına konuşuyorum, onların duygularını ifade ediyorum.” dedi. Suriye Milli Konsey lideri, elindeki kıt imkanlarına rağmen “zalim rejime dik durmaya devam edeceklerini” vurguladı.

ESED, BİR UZLAŞI OLMAMASINDAN FAYDALANIYOR, CESARET ALIYOR

Tunus’ta Şubat ayında gerçekleştirilen birinci toplantıyla İstanbul’daki ikinci toplantı arasındaki zamanda Suriye halkının daha çok can kaybettiğine dikkat çeken Burhan Galyun, ölenlerin “Faşist rejime karşı, demokratik bir Suriye’nin kurulması için çok partili demokratik bir sistemin olduğu, sivil halkın iradesinin yansıtıldığı bir yönetim için mücadele ettiklerini ve kanlarını bu uğurda döktüklerini” ifade etti.

Burhan Galyun ardından uluslararası toplumdan bazı talepleri olduğunu belirterek bu talepleri sıraladı. Uluslararası kamuoyu ve merciler ile Suriye rejimi arasında bir uzlaşı olmadığını ve Beşşar Esed rejiminin bunu fırsat bildiğini söyleyen Burhan Galyun, “Rejim bunu bilerek daha fazla katliam yapmış ve bundan cesaret almıştır. Ama artık yeter, biz muhalefet olarak uluslararası toplumdan ve mercilerden üzerlerine düşen görevi yerine getirmelerini isiyoruz. Rejimin cesaretten yoksun bıraktırılması gerekiyor” dedi.

TERÖR ARTIYOR DİYEN REJİM KENDİSİ TERÖR YAPIYOR

Suriye’de rejimin “terör artıyor” bahanesine sığındığını ifade eden Burhan Galyun, “Gerekçesi olmayan birçok savunma duyduk, sözde terör artacakmış. Şu an rejimin yaptığı terörizmin ta kendisidir. Uluslararası kamuoyunun Suriye’ye kur yaparcasına bir tavır takınması artık durdurulmalıdır. Artık birşeyler değişmeli, bu rejim Suriye’nin geleceğine ve Arap dünyasnın ile bölgenin geleceğine tehdit oluşturmaktadır.” şeklinde konuştu.


ESED’İN YÖNTEMİ KENDİ SONUNU GETİRECEK

Suriye’de Beşşar Esed ve ona bağlı olanların ellerindeki bütün gücü kullanarak halka büyük kayıp verdirdiklerini söyleyen Galyun; ancak bu yöntemin “rejimin sonunu getireceğini” ifade etti. Galyun, halkın göçe zorlanması, temel ihtiyaçların ellerinden alınması gibi uygulamaların da rejimin alışılagelmiş uygulamalarından olduğunu kaydetti.

Suriye Milli Konseyi Başkanı Galyun, kurulduklarından beri bir takım ilkeleri benimsediklerini belirterek bunları şöyle sıraladı: “Halkın taleplerinin, diktatör rejim yerine sivil bir yönetimin desteklenmesi, göstericilere yönelik saldırılara karşı bir platform oluşturulması, tecrit edilmiş sivillerin korunması için çaba harcanması, ordudan ayrılan askerlerin bir olabilmesi için çalışılması, dost hükümetlerle birlikte uluslararası desteğin sağlanması ve muhaliflerin tek çatı altında toplanması”

Geçmiş dönemlerde Suriye muhalefeti içerisinde belirsizlik ve ayrım olduğu söylentileri yayıldığını belirten Galyun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Amaçlarımız ortak, şimdi hepimiz buradayız. Konsey kurduk, amacımız konseyin teşkilat yapısının yeniden kurmak ve yeni Suriye’nin ihtiyacı doğrultusunda yeniden harekete geçmek. Demokratik ve çok partili ve halkın iradesinin yansıdığı bir yönetim istiyoruz. Bu gayet meşru ve doğal bir talep. Bir anayasa hazırlanıp halka sunulması, rejimin demokratik bir sistem olması, vatandaşlar arasında etnik ve mezhepsel ayrım yapılmaması, toplum merkezli bir demokratik yapıyı benimsemek bizim yegane amacımızdır.”

TÜM ETNİK VE DİNİ GRUPLARA BİRLİK MESAJI

Suriye içinde etnik ve mezhepsel farklılıklar olduğunu belirten Galyun, Suriye’deki Kürtlere de mesaj gönderdi. Galyun, Kürt kimliğini benimsediklerini belirterek, “Kürtleri bir parçamız olarak görüyoruz, onların dertleri de bizim derdimiz.” dedi.

Ardından kurmak istedikleri yeni Suriye’yi anlatan Galyun, yargının tamamen bağımsız olduğu, anayasanın bütün bireylerin haklarını güvence altına alındığı, uluslararası anlaşmalara saygı gösterilen, özgürlüklere ve haklara riayet edilen bu yeni devlet istediklerini ifade etti. Burhan Galyun, yeni devletin içerisindeki bütün dini grupları aynı şekilde kucaklayacağını kaydetti.

YENİ SURİYE’DE SİLAHLI GÜÇLER SİYASİ İRADEYE TABİ OLACAK

Yeni Suriye’de silahlı güçlerin de siyasi iradeye tabi olacağını, kendi başlarına davranmayacaklarını anlatan Galun, “Herşey yasalar içerisinde yapılacak ve yönetim denetlenecektir” dedi. Yeni hükümetin tamamıyla ulusal uzlaşıyı hedef alacağını kaydeden Galyun, “Adalet ve hoşgörüyü benimseyecektir, zorlama olmayacaktır. Ortak amaç bölgede ve dünyada barışı tesis etmek olacaktır. Suriye Arap dünyası içindde layık olduğu konumu kazanacaktır.” diye ekledi.

Burhan Galyun, yeni Suriye’nin Filistin’i de destekleyeceğini belirterek, “Filistin’i kendi doğal haklarını elde etmesi ve devlet kurabilmeleri için destekleyeceğiz” dedi. Galyun ayrıca ekonomik özgürlükler açısından adımlar atacaklarını, fırsat eşitliği olacağını ve yolsuzlukla ciddi mücadele göstereceklerini dile getirdi.

Galyun, “Halkımız asla yorulmayacaktır, mücadele devam ediyor. Suriye Arap Baharı içerisinde tarihi yerini de alacaktır. Sizden sorumluluklarınızı yerine getirmelerini ve dayanışma göstermelerini istiyoruz.” dedi.

ÖZGÜR SURİYE ORDUSU GÜÇLENDİRİLMELİ

Galyun, ardından şu talepleri sıraladı: “Güvenli koridor oluşturulmalı, Özgür Suriye Ordusu güçlendirilmeli, meşru temsilci olarak Milli Konsey benimsenmeli, uluslararası yükümlülükler yerine getirilmeli.”

“Artık söylemden eyleme geçmenin zamanı geldi” diye konuşan Burhan Galyun, sözlerini şöyle noktaladı: “Şüphesiz rejim yıkılacak, halk daha fazla zıllet içerisinde kalamaz. Sizden isteğimiz bu konuda bizim yanımızda olmanız yanımızda duranları da karşımızda duranları da unutmayacağız. Özgür Suriye’nin yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz.”