İran hava savunma güçlerinin Amerikan casus uçağını elektronik savaş yöntemiyle ele geçirmesinin yankıları sürüyor.
Debka internet Sitesi, İsrail istihbaratına atfedilen bir rapor yayınladı. Raporda, İran tarafından düşürülen Amerikan casus uçağının, Amerika’nın teknolojik gücü açısından tam bir felaket olduğu bildiriliyor. Bu durum karşısında İsrail ve Amerikan istihbaratının, olayın şokunu atlatamadıkları da raporda yerini alıyor.
Rapor, İran’ın teknolojik savaşta oldukça güçlü olduğunu söylüyor. Bu yargının sebebi olarak ise; İran’ın Amerikan hava iletişim ağını istediğinde durdurabilmesinin ve uçağı hiçbir zarara uğramaksızın indirebilmesinin oldukça yüksek bir teknolojik gücün göstergesi olduğuna dikkat çekildi.
Amerikan yönetimi ve İsrail istihbaratı, Amerikan casus uçağının düşürülmesi karşısında, İran’ın savunma sistemindeki gelişmişliğin ve gücün daha da farkına vardı; ve bunun yanı sıra İran’ın, iletişim sisteminin merkezi kontrollerini dahi devre dışı bırakacak kadar iyi bir hâkimiyete sahip olması karşısında yaşadığı şoku henüz üzerinden atamadı.
New York Times gazetesi de bu olayı Amerika’nın, İran üzerindeki casusluk çabalarına vurulmuş büyük bir darbe olarak nitelendirdi.
Arap Avukatlar Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Abdulazim El-Mağribi, Amerika’nın, İran’ın hava sahasını ihlal etmesi hasebiyle, özür ve tazminat cezası ile karşılaşması gerekliliğine dikkat çekti.
El-Mağribi, El-Alem Haber Kanalı’na vermiş olduğu demeçte, “Amerikan casus uçağının İran hava sahasına kasten gönderildiği ispat edilirse; Amerika’nın çok büyük bir savaş suçu işlemiş olduğu kanıtlanmış olacak” dedi.
İran, Birleşmiş Milletlere, Amerikan casus uçağının İran hava sahasına girmesi hasebiyle suç duyurusunda bulundu. Ayrıca Birleşmiş Milletlerden, yapılan bu ihlallerin durdurulması ve bu tehlikeli eylemlerin sona erdirilmesi için tedbir alınmasını talep etti.
İran İslam Cumhuriyeti Bileşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Muhammed Hazai, BM Güvenlik Konseyi Meclisine sunmuş olduğu raporda, “Tahran hava sahası açık ve net bir şekilde ihlal edilmiştir” dedi ve konseyi kınama kararı almaya davet etti.
Hazai, Amerika’nın İran’a karŞı casusluk girişimlerini ve provokasyonları hızlandırdığına; uluslar arası kanunları açıkça ihlal ettiğine dikkat çekerek sözlerini sonlandırdı.
Afganistan sınırından İran hava sahasına girmesinin ardından Devrim Muhafızları Ordusu Elektronik Savaş Birimleri tarafından indirilen Amerikan US RQ-170 tipi casus uçağının görüntülerinin hasarsız bir şekilde yayınlanmasının Amerika ve İsrail’i şok ettiğini yazan DEBKA, bunun İran’ın büyük bir başarısı olduğunu belirtti.
Casus uçağının ele geçirilmesinin Amerikan ve İsrail tarafından geliştirilen casus uçak teknolojisi açısından “büyük bir yenilgi” olduğunu belirten DEBKA, İsrailli diplomat ve askeri yetkililerinin açıklamalarına yer vererek, casus uçağının sensör ve kameralarının İran’ın eline geçmesinin ötesinde, ABD ve İsrail’in gizli bilgi depolarının da İran’ın eline geçtiğini belirtti.
DEBKA askeri kaynaklara dayandırdığı haberine göre, casus uçakla birlikte depolanmış bilgilerin İran’ın eline geçmesinin, Amerika ve İsrail’i İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırı planlarını yeniden gözden geçirmeye zorladı.
İran bunu nasıl başardı?
DEBKA; NATO sözcüsünün, İran’ın indirdiği casus uçağı ile ilgili yaptığı açıklamada “uçağının kontrolünü kaybettik” sözünü aktardıktan sonra şu sorulara yer veriyor:
“Casus uçağının İran hava sahasına girdiğini nasıl anladı?” “Uçak nasıl indirildi?” “uçağın kendi kendini imha mekanizması niçin çalışmadı?” “Bu mekanizma uzaktan kontrol yoluyla niçin çalıştırılamadı?”
10 Aralık 2011