Kılıçdaroğlu, Hazreti Muhamamed'in torunu Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilmesinin yıldönümü dolayısıyla Caferilik İnancını Tanıtma Araştırma ve Eğitim DerneĞi (CAFERİDER) tarafından Halkalı'da düzenlenen ''2011 Evrensel Aşura Matem Merasimi''ne katıldı.
Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada, bugün burada insanlık tarihinin en acı sayfalarından birinin yaşandığını, 1372 yıldır sızısı hiç dinmeyen evrensel bir trajediyi yeniden anmak için bir araya geldiklerini kaydetti. Kemal Kılıçdaroğlu, ''1372 yıldır kapanmayan bir yaraya dönüşüyorsa, o büyük acıyla yeniden yüzleştiğimiz her yıldan mutlaka dersler çıkarmalıyız. Her yeni aşure günü bizim için yüzümüzü bir 1372 yıl öncesine döndürerek şimdiki halimizi, vicdanımızı, insanlığımızı yeniden test etmeliyiz. İnsanlık için yeni dersler çıkaracağımız bir gün olmalıdır'' diye konuştu.
Kerbela'da yaşanan olayın, bütün Müslümanların gözyaşı içinde dinledikleri veda hutbesinden 48 yıl sonra meydana geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''O hutbede Hz. Peygamber Ehl-i Beyt'ini, kendi torunlarını ümmetine emanet etmişti. O konuşmada kanlı gözyaşı dökenlerin çoğu, Kerbela katliamı yaşandığında henüz hayattaydı. Hiç şüphe yok ki, Hüseyin'i katledenler de Peygamberin ümmetine, bu son hitabını biliyorlardır. Öyleyse Kerbela'da olanlar neydi, ne olmuştu Kerbela'da? Vicdanlar buna nasıl izin vermişti? Yıllar yılı Peygamberin önderliğinde, kardeşliğin en güzel örneklerini gösterenler, daha 48 yıl geçmeden nasıl olmuştur da, kılıçlarını birbirlerine ve yüce Peygamberin sevgili torunlarına çevirebilmişlerdir. Böyle bir vahşetin önüne geçememişlerdir. 1372 yıldır, bu sorulara vicdanları tatmin eden bir cevap verilmemiştir. Hiçbir cevap, olayın kendisinden duyulan acıyı hafifletmemiştir. Hiçbir cevap Peygambere karşı duyulan mahcubiyeti azaltmamıştır. Kerbela acısı kıyamete kadar dinmeyecek bir acıdır. Bu acıyla ilgili söylenebilecek en net doğru şudur; Kerbela olayı Müslümanlar arasına sokulan fitnenin doğurduğu bir trajedidir.''
O acı hiç dinmeyecek
Fitne ve nifakın ne kadar yıkıcı olduğunu Kerbela'dan daha güzel anlatacak başka bir olayın olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Fitne Müslümanların arasında bölücülük çıkartmaktır. Müslümanların arasında ayrımcılık yapmaktır. Fitne Müslümanları birbirine düşürmektir. Bize düşen en büyük acılarımızdan dahi ders çıkartmaktır. En büyük acılarımızda bile, sevgi yeşertebilmektir. Evrensel bir dilin mensuplarına yakışan da budur. Buradan bu ülkenin güzel insanlarına sesleniyorum; siz sorumsuz idarecilerin fitnelerine aldırmayın, aranıza nifak sokmayın. Birbirinizle olan muhabbetiniz asla eksilmesin, azalmasın daima artsın. Birbiriniz sevgi gözüyle görün, birbirinizi kalpten sevin. Şii, Alevi, Sunni herkes içindeki Yezid'i öldürebilirse, işte o zaman Hz. Hüseyin'i yüceltebiliriz, Hz. Hüseyin'i yaşatırız.''
Sevgi ve hoşgörüyü insanların kalbine odaklamak için çalışması gereken kişiler olduklarını bildiren Kılıçdaroğlu, ''Biz ayrımcılığı değil, birliği ve kardeşliği savunması gereken kişileriz. Biz bu güzel ülkede bu güzel yurdumuzda beraberce, dostça, huzur içinde yaşamak isteyen bir toplumu, ulusu kaynaştırmak ve geleceğe taşımak üzere görev alan kişileriz. Biz siyasetçiyiz, biz acınızı biliyoruz. O acınız, bu toplumda yaşayan herkesin acısıdır. O acı tarihin süzgecinden geçip damıtılarak 21. yüzyıla gelen bizim gönlümüzdeki acıdır. O acı hiç dinmeyecek bir acıdır. O acıyı yaşatacağız ama her acıdan ders çıkaracağız. Hz. Hüseyin'e selam olsun, Ehl-i Beyt'ine selam olsun. Ehl-i Beyt'i sevenlere selam olsun'' ifadelerini kullandı.
AA
05 Aralık 2011