Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve 71 kişinin Kerbela'da şehit edilmesinin 1372. yıldönümü nedeniyle Alevi-Caferi, Ehli Sünnet her kesimden Ehlibeyt aşıkları sabah erken saatlerden itibaren Halkalı'da bir araya geldi. Aşura Meydanı'nda düzenlenen tören nedeniyle Halkalı Fatih Caddesi, Papaz Köprüsü Fatih Caddesi istikameti gümrük yolu kavşağına kadar çift yönlü olarak ve Tuna Caddesi ile bağlantı sokakları araç trafiğine kapatıldı. Törene yediden yetmişe katılan vatandaşlar Kerbela'da şehit edilen Peygamberimizin ciğerparesi Hz. Hüseyin ve 71 kişiyi gözyaşları içinde andı. Yurt içi ve yurt dışından gelen binlerce Caferi, başları ve göğüslerine vurarak yas tuttu.

Anma törenine Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, CEM Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Cemal Canpolat, İran İslam Cumhuriyeti Rehberi Ayetullah Hamenei'nin Uluslararası Müşaviri Hüccetül İslam Mustafa Mürseli, Iraklı Ayetullah Sistani'nin temsilcisi Hüccetül İslam Seyyid Sadık Desurhi, İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Mahmut Haydari, Irak konsolosu, ile yurt içi ve yurt dışından gelen yüz binlerce Ehlibeyt aşığı katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan anma töreninde konuşan İran İslam Cumhuriyeti Rehberi Ayetullah Hamenei'nin Uluslararası Müşaviri Hüccetül İslam Mustafa Mürseli, Rehber Hamanei'nin selamlarını katılımcılara ileterek, Huseyni mesajı ihtişamlı Aşura törenleriyle dünyaya yayan Türkiyeli Caferilere ve Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'e teşekkürlerini iletti.

Anma töreninde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, "Ne Osmanlı'yı Ortadoğu'da arkadan vuran İngiliz'le işbirliği yapanlar Hüseyincilerdi, ne bugün İslam coğrafyasını ve ibadeşanelerini bombalayan, ibadeşanelere saldırı yapan, İslam coğrafyasını emperyalizme hizmet olsun diye kana boyayan, kardeş kavgası çıkarma gayretine giren, toplumu tahrike çalışanlar Hüseyinci'dir, ne bugün ülkemizde kan akıtanlar Hüseyinciler'dir, ne ayrım yapanlar Hüseyinci'lerdir. Ne Suriye'de devlete İsrail silahıyla saldıranlar Hüseyinci'dir, ne de silahsız halkın başına Yemen'de, Bahreyn'de bomba yağdıranlar Hüseyinci'dir, ne emperyalizmin kucağına oturup Hüseyinci'lerin ibadeti ile alay edenler Hüseyinci'dir. Kimse sabrımızı sınamasın. Biz fitne çıkarmayız ama bizim lanetimiz yapışmayadursun birisine. Siz milletin dini, mezhebi, insancı, duygusuyla ile alay etme, yargılama hakkını nasıl bulursunuz? Siz bizim müfettişimiz misiniz? Kim sizi bize müfettiş tayin etti, hangi hayaldesiniz?" dedi.

SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak ise günümüzün yezitlerinin kan akıtmaya devam ettiklerini belirterek, "Ne acıdır ki dün Hz. Hüseyin'i şehit eden yezide nasıl ki bir kısım Müslümanlar yardım etmişse günümüzün yezitlerine de yine bir kısım gafil Müslümanlar yardım etmektedir. Bu gelişmeleri acıyla, ızdırapla, gözyaşıyla takip ediyoruz. İşte Ortadoğu. Ateş çemberine dönüştürülmek isteniyor. Bakıyoruz ölen de, öldüren de Müslüman. Ama emri veren yezitlerdir. Ölen de öldüren de Müslüman'dır ama her ikisinin elindeki silahlar yezitlerin silahlarıdır. Yazık ki bu uygulamalar Batı'nın kontrolü altında cereyan etmektedir. Özgürlük her insanın en tabi hakkıdır. İnsanlar özgür yaşayamazlarsa kendi kişiliklerini kendi varlıklarını anlamsız hale getirirler" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da her yıl yüzleşilen Kerbela acısından ders çıkarılması gerektiğini belirterek, "Eğer bu büyük insanlık trajedisi 1372 yıldır insanlığın vicdanını kanatıyorsa, 1372 yıldır kapanmayan bir yaraya dönüşüyorsa, o büyük acıyla yüzleştiğimiz her yıldan mutlaka ders çıkarmalıyız. Her yeni aşure günü bizim için yüzümüzü 1372 yıl öncesine döndürerek şimdili halimizi, vicdanımızı, insanlığımızı yeniden test ettiğimiz, insanlık için yeni dersler çıkaracağımız bir gün olmalıdır. Bütün Müslümanların Veda Hutbesi'ni gözyaşı içinde dinlemeleri üzerinden henüz 48 yıl geçmiştir. Bu hutbede Hz. Peygamber ehlibeytini, kendi torunlarınız, ümmetini emanet etmiştir. Bu konuşmada kanlı gözyaşı dökenlerin çoğu, Kerbela katliamı yaşandığında henüz hayattaydı. Ehlibeytin ümmete emanet ettiğini kulaklarıyla tanık olmuşlardır. Kerbela'da olanlar neydi, ne olmuştu. Vicdanlar buna nasıl izin vermişti? Yıllar yılı Peygamberin önderliğinde kardeşliğin en güzel örneklerini gösterenler, daha 48 yıl geçmeden nasıl olmuştur da kılıçlarını birbirlerine ve yüce peygamberin sevgili torunlarına çevirmişlerdir, böyle bir vahşetin önüne geçilememiştir. 1372 yıldır bu sorulara, vicdanları tatmin edecek bir cevap verememiştir" şeklinde konuştu.

Hiçbir cevabın olayın kendisinden duyulan acıyı hafifletmediğini ve Peygambere karşı duyulan mahcubiyeti azaltmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, Kerbela acısının kıyamete kadar dinmeyecek bir acı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Kerbela olayının Müslümanlar arasına sokulan fitnenin doğurduğu bir trajedi olduğunu ifade ederek, "Fitne ve nifakın ne kadar yıkıcı olduğunu Kerbela'dan daha güzel anlatacak bir başka olay yoktur. Fitne Müslümanlar'ın arasında bölücülük çıkarmaktır, ayrımcılık yapmaktır, fitne Müslümanları birbirine düşürmektir. Bize düşen en büyük acılarımızdan dahi ders çıkarmaktır, en büyük acılarımızdan bile sevgi yeşertebilmektir. Evrensel bir dilin mensuplarına yakışan da budur. Buradan r ibadeti ile alay edenler Hüseyinci'dir. Kimse sabrımızbu ülkenin güzel insanlarına sesleniyorum; siz sor' lanetimiz yapışmayadursun birisine. Siz milletin dini, mumsuz idarecilerin fitnelerine aldırmayın, aranıza nifak sokmayın, birbirine olan muhabbetiniz asla eksilmesin, azalmasın, daima artsın. Birbirinizi sevgi gözüyle görün, birbirinizi kalpten sevin" dedi.

"Şii, Alevi, Sünni herkes içindeki yezidi öldürebilirse işte o zaman Hz. Hüseyin'i yüceltir ve yaşatırız" diyen Kılıçdaroğlu, siyasetçilerin, sevgiyi ve hoşgörüyü insanların kalbine odaklamak için çalışması gereken kişiler olduklarını söyledi. Kılıçdaorğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;

"Biz ayrımcılığı değil, birliği ve kardeşliği savunması gereken kişileriz. Biz bu güzel ülkede, bu güzel yurdumuzda beraberce, dostça, huzur içinde yaşamak isteyen, bir toplumu, ulusu kaynaştırmak ve geleceğe taşımak için görev alan insanlarız. Biz siyasetçiyiz, biz acınızı biliyoruz. O acınız bu toplumda yaşayan herkesin acısıdır. O acı tarihin süzgecinden geçip, damıtılarak 21. yüzyıla gelen bizim gönlümüzdeki acıdır. O acı hiç dinmeyecek bir acıdır. O acıyı yaşatacağız ama her acıdan ders çıkaracağız."

Anma töreninde konuşmaların ardından Zeynebiye Gençlik Tiyatrosu oyuncuları tiyatro gösterisi sundu. Katılımcılar Kızılay'a kan bağışında bulundu.