El-Alem televizyonuna açıklamada bulunan Suriye içerisindeki muhalifler, İstanbul toplantısına katılanların büyük bir çoğunluğunun yabancıların Suriye’nin iç işlerine müdahale etmesini istediklerini belirterek bu girişimin yurt içindeki ve yurt dışındaki muhalif gruplar arasındaki görüş ayrılıklarını derinleştireceğini ifade ettiler.

Suriye içerisindeki muhaliflerden Bessam Hüseyin, İstanbul toplantısından çıkan kararları reddettiklerini belirterek başından beri bu tür toplantılara katılmadıklarını vurguladı ve bu tür toplantıların silaha başvurularak Suriye’ye dış müdahalenin zeminini yaratmayı amaçladığını söyledi.

“İstanbul’da yapılan bir toplantı değil, Suriye halkına karşı girişilmiş bir komplodur” diyen Hüseyin, yurt dışındaki muhaliflerden politikalarını gözden geçirmelerini ve Suriye halkı ile ilişkilerini güçlendirmelerini istedi.

Muhyiddin Muhamemd de İstanbul’da yapılan toplantıya katılanların Suriye halkının temsilcileri olmadığını belirterek “hatta bu toplantılara katılanların elinde Suriyelilerin kanı bulunmaktadır” dedi.

İstanbul’da toplanan ve tüm Suriye muhalefetine liderlik yapmak amacıyla ulusal konsey oluşturan grupları, yabancılardan yardım almakla suçlayan Muhyiddin Muhammed, şiddete, taifeciliğe ve dış müdahaleye karşı çıkan Suriyeli muhaliflerin İstanbul’da kurulan örgütü kabul etmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Öte yandan bölge basını, Suriye’deki muhaliflere liderlik etmek iddiasıyla İstanbul’da kurulan örgütle ilgili farklı yorumlarda bulundu.

El-Cezire televizyonu, “Suriye muhalefeti ulusal konsey kuruyor” başlıklı haberinde konseyin uluslar arası tanınma talebinde bulunduğunu bildirdi.

El-Arabiya televizyonu, ulusal konseyin kurulmasının bir sonraki adımının sivil halkın korunması için “uluslar arası koruma” olduğunu belirterek konseyin önceliğinin finansman temini olduğunu vurguladı.

Suudi sermayeli Şarku’l- Evsat gazetesi, İstanbul’da kurulan konseyin birçok farklı kesimden muhalifi bir araya getirdiğini belirterek konseyin “dış müdahale anlamına gelmese dahi siviller için uluslar arası koruma” talep ettiğini yazdı.

Londra’da yayımlanan el-Hayat gazetesi de konseyle birlikte muhaliflerin birleşmesi talebinin gerçekleşmiş olduğunu belirterek İstanbul’daki konseye katılmayan içerideki muhalefetin saygın isimlerinden Mişel Kilo’nun İstanbul’da kurulan konseyi dış müdahale yanlısı olarak tanımladığını bildirdi.

Suriye’de yayımlanan el-Vatan gazetesi de içerideki muhaliflerin kendilerinin daha geniş bir toplumsal tabana sahip olduğunu belirttiklerini ve dışarıdaki muhaliflerin kendilerini aşamayacağını ifade ettiklerini duyurdu. 

Suriye Müftüsünün Oğlu Öldürüldü

Şam ve Halep arasında pusu kuran silahlı grupların Suriye Baş Müftüsü Şeyh Ahmed Bedreddin Hassun’un oğlunu öldürdükleri bildirildi.

Suriye basınında yer alan haberlere göre Suriye Müftüsü Şeyh Ahmed Bedreddin Hassun’un oğlu Sariye Ahmed Bedreddin Hassun, silahlı grupların dün düzenlediği saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Suriye Müftüsü Şeyh Ahmed Bedreddin Hassun, ülkede yaşanan son olayların dış güçlerin kışkırtması sonucu gerçekleştiğini belirterek yönetimin yaptığı reformları destekliyordu.

Saldırıya uğrayan Sariye Ahmed Bedreddin’in İdlib devlet hastanesine kaldırıldığı; ancak yapılan tüm cerrahi müdahalelere rağmen kurşunun ciğerini ve kalbini parçalamış olmasından dolayı kurtarılamadığı açıklandı.

Suriye basını, dünkü saldırıda Suriye Müftüsünün oğluyla birlikte olan Halep Üniversitesi Tarih bölümü öğretim üyelerinden Dr. Muhammed Ömer’in de hayatını kaybettiğini bildirdi.

Dün gece ayrıca silahlı grupların ülkenin kuzeybatısında bir yük trenine düzenlediği bombalı saldırıda da iki tren görevlisinin ağır yaralandığı bildirildi.

Kendisine “Özgür Suriye Ordusu” adını veren silahlı bir grup, geçtiğimiz hafta silahlı mücadele başlatma kararı aldığını açıklamış, Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner de Suriyeli muhaliflerin silahlı direnişe başlatmalarının doğal olduğunu söyleyerek kararı desteklemişti.

YDH