Şükürler olsun ki Oslo’da katliamı gerçekleştiren kişi, Arap ve Müslüman değil, bir Norveçli. Bir toplumda var olan ve su götürmez bir gerçek daha su yüzüne çıktı.
Batılı toplumlar şimdi kendi ırkçılıklarını yaşıyorlar, ‘ötekine’ yönelik bir korku ateşine dönüşüyorlar. Bu tür toplumlar, bugün Jean-Paul Sartre’ın “Cehennem ötekilerdir” sloganını yükseltiyor.
Hiç kimse, Norveç gibi bir ülkede böyle bir şiddet hali çıkabileceğine ve bunun 76 kişinin ölümü ve onlarcasının yaralanmasıyla sonuçlanacağına inanamazdı.
Fakat bu tür refah toplumlarında psikolojik hastalıkların, özellikle de depresyonun yaygınlaştığı, intihar oranlarının yükseldiği söyleniyordu.
Özellikle İskandinav ülkeleri, kültür ve tarih açısından Avrupa’nın diğer ülkelerinden ayrılıyor. Kendi özel endişeleri var, ancak kışkırtıcı boyutlarıyla Avrupa şartlarını yaşıyorlar.
Batı’nın uykusunu kaçıran biçimde artan göç sorunları var. Doğum oranlarında bir gerileme görülürken, göçmenlerin sayısı artıyor. Hatta Fransa gibi bir ülkede bile, birkaç yıl içinde Müslümanların, nüfusun üçte birine ulaşacağı ifade edildi.
Yeni medeniyet tezleri
Ortada Bernard Lewis ve Samuel Huntington’ın ‘Medeniyetler Çatışması’ tezine dayalı yeni medeniyet tezleri var. Buna Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle Soğuk Savaş döneminin sona ermesini ekleyebiliriz.
Bu düşüşün etkisiyle Batı’nın terör kavramı, komünizm yerine İslam oldu.
11 Eylül olayları da buna katkıda bulundu ve Kaide, ‘Batı’nın gözünde Batı’ya saldıran terörist Müslüman modeli’ haline geldi. Bu bağlamda Batı’nın İslam dünyasına yönelik küstahça bakışını hatırlatmamız gerek. Bu tutum, tüm İslam dünyasına yönelik hor görüşleri de yaygınlaştırıyor.
O halde şükür ki Müslümanlar ve Araplar, bu kez katliamın sorumluluk tablosunda yer almadı. Katliamın ardından bu toplumların içinden birçok analiz ve çözüm ortaya konulacak.
İlk kez Avrupa, Oslo katliamının yol açtığı analizlerle kavrulurken, Araplar ve Müslümanlar bu tabloda yoklar. Fakat yine de bundan da alacakları dersler var.
* Züheyr Macid Umman gazetesi Vatan, 26 Temmuz 2011 / Tercüme: Radikal
30 Temmuz 2011