Suriye hükümeti ülkedeki krizi çözmek amacıyla 10 Temmuz'da muhalefet güçleriyle bir araya gelmeyi teklif etti. Bir ulusal diyalog konferansına hazırlık amaçlı görüşme planı, Mart ayından bu yana devam eden ve en az 1300 protestocunun ölümüne yol açan şiddet olaylarını sona erdirmeyi amaçlıyor.

Açıklamada, ''Suriye halkının hayallerine yanıt verecek demokratik ve çoğulcu bir toplumun inşası için kapıyı bütün Suriyelilere açmaktan başka bir seçenek olmadığı'' vurgulandı.

Temmuz toplantısı açıklamasını, Ulusal Diyalog Komisyonu'nun başında bulunan Beşar Esad'ın yardımcısı Faruk el-Şara yaptı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk el-Şara'nın, krize çözüm bulmak amacıyla bir ''diyalog konferansını'' hayata geçirmekle görevlendirildiği bildirildi.

Baas'ın liderliği de tartışılacak

Ulusal Diyalog Komisyonu ayrıca, 10 Temmuz görüşmelerinin gündem maddelerinden birinin Suriye anayasasının 8'inci maddesini değiştirme planları olacağını açıkladı. 8'inci madde, Beşar Esad'ın lideri olduğu Baas Partisi'ni ''devletin ve toplumun lideri'' olarak gören madde.

Hükümet, bunların yanısıra siyasi partiler, seçimler, yerel yönetim ve basın özgürlüğüne ilişkin yeni yasa önerilerini de 10 Temmuz'da görüşmeye açık olduğunu bildirdi. Suriye yönetimi, konuyla ilgili olarak hem muhalefetle ve hem de bağımsız toplum önderleriyle şimdiden temasa geçtiğini de açıkladı.

Muhaliflerden farklı tepkiler

Şam'daki konferans konusunda Suriye muhalefetinden farklı tepkiler geldi. Kimileri, protesto eylemleri ve şiddet olayları sürerken düzenlenen bu toplantının katılımcılarını, Esad hükümetini meşru göstermeye çalışmakla suçladı.

Muhalefete yöneltilen bu görüşme teklifi ile aynı gün, Şam'da bir otelde bir araya gelen bir grup Esad karşıtı ayrı bir konferans düzenledi. Suriye devlet televizyonunun bildirdiği toplantının Esad yönetiminin onanıyla düzenlendiği düşünülüyor.

İhvan'dan Beşşar Esed'le Diyaloğa "Hayır!" Yanıtı

İhvan-ı Müslimin Eski Genel Murakıbı Sadreddin Beyanuni, Suriye’de dün düzenlenen muhalefet toplantısına İhvan’dan hiç kimsenin katılmadığını söyledi.

Beyanuni, dün yaptığı açıklamasında “Suriye’de düzenlenen muhalefet toplantısına İhvan-ı Müslimin’den hiç kimse katılmadı. Çünkü, reform çağrılarına rağmen İhvanlılar idama mahkumlar. Bundan ötürü içeride İhvan’dan hiç kimse yok” dedi.

“Gösteriler, rejim devrilinceye kadar devam edecek” diyen Beyanuni, tankların sokaklarda olduğu bir dönemde, Beşşar Esad rejimiyle diyalogun sağlanmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Bilindiği üzere Suriye'nin içinde bulunan ve dışarıdan gelen muhaliflerin yanı sıra bağımsız şahsiyetler, dün “Sivil Demokratik Devlet Işığında Suriye Herkesin” başlığı altında Şam’daki Samiramis Otelinde bir araya geldiler.

Toplantıyı organize edenler, toplantıda Suriye'deki durumların değerlendirilerek krizden çıkma yollarının tartışıldığını söyledi.

Bununla birlikte "Aht" olarak adlandırdıkları belgede katılımcılar, Suriye halkının demokrasi, özgürlük ve çoğulculuk yolundaki barışçıl intifadasının bir parçası olarak kalma vaadinde bulunurken siyasi krizin çözümü için güvenlik yöntemlerinin seçilmesini ve Suriyeliler arasında mezhep ayırımı yapan söylem ve davranışları reddettiklerini belirtti.

Toplantıya katılan şahsiyetler, Suriye'nin içişlerine müdahale çağrısında bulunan, vatanın ve vatandaşın çıkarlarını diğer çıkarların altında tutan tüm çağrıları onaylamadıklarını ifade etiler.

Katılımcılar, gösteri izni almadan barışçıl gösteri düzenleme hakkının güvence altına alınacağını vurgularken siyasi ve düşünce tutuklularıyla birlikte son olaylarda tutuklananların tümünün serbest bırakılmasını talep ettiler.

Toplantıya katılanlar, hangi taraf olursa olsun medya kışkırtmalarını reddederek resmi ve yarı resmi yerli medyadan vatandaşlar arasında ayırım yapmaması ve görüşlerini bildirmeleri için kapılarını rejim taraftarları ve karşıtlarına açmasını istedi.

Mezhep kışkırtmasının kınanıp halkın birliğine vurgu yapılan bildiride, göç ettirilen vatandaşların evlerine getirilerek hakları ve güvenlerinin korunması istendi.

Bildiride katılımcıların hangi taraf olursa olsun yabancı müdahaleye teşvik eden ya da buna zemin hazırlayan herhangi bir uygulama ya da çağrıyı reddettikleri belirtilerek şu anki güvenlik sürecinin bu tip müdahalelere ortam hazırladığını savundukları ifade edildi.

Katılımcılar, Arap ve uluslararası medyaya Suriye'de olup biteni özgürce izleme izni verilmesine çağrıda bulunarak diğer illerde buna benzer toplantılar düzenleme gerekliliğine işaret etti.

Toplantıya katılanlar bildirinin sonunda, hiçbir partiye mensup olmayan bağımsız muhalifler olduklarını belirterek muhalefetin demokratik halk hareketiyle koordinasyon kurmasına çağrıda bulundu.