Filistinli esirleri desteklemek amacıyla düzenlediği dayanışma yürüyüşüne hareketin önde gelen liderleri ve diğer Filistinli hareketlerin liderler katıldı.

İslami Cihad Hareketi'nin siyasi bürosu üyelerinden Muhammed el-Hindi, yürüyüş sırasında yaptığı açıklamada “İsrail'in Filistin halkına karşı uyguladığı yaptırımların Filistin halkının iradesini kırmayı hedeflediğini ve bu durumun Şalit'ten öncede sonrada süregeldiğini” belirtti.

Dr. el-Hindi esirlerle dayanışma yürüyüşünde, esir takası anlaşmasının başarısızlığından sonra İsrail hapishanelerindeki esirlere uygulanan ayırımcılığın oratadan kaldırıldığı yönündeki iddaaların tümünü yalanlayarak , Filistinli esirlerin bin bir çeşit işkenceye maruz kaldıklarını bunların arasında çıplak arama, işkence altında öldürme, tek kişilik hücrelerde senelerce bırakılma ve aile görüşmelerini engelleme gibi insanlık dışı muamelere maruz bırakıldıklarını belirtti.

Dr. el-Hindi konuşmasında ayrıca esirlere İslami Cihad’ın, düşmanın iradesini kırmak ve esirlerin özgürlüklerine kavuşturulması için yeni atılımlarda bulunacağını belirtti.

Dr. el-Hindi dünyanın esir İsrail askeri Şalit hakkındaki tutumunu eleştirerek ''Avrupa ve Beyaz Saray liderleri dünyada tek esir insan var, o da Şalit şeklinde düşünüyorlar. Bu toprakların sahipleri ve haklı taraf olan Filistinli esirleri görmemezlikten gelip hayvan gözüyle bakıyorlar” diye konuştu.

İslami Cihad liderlerinden Şeyh Ebu Tarık el-Müdellel ise ''İsrail askeri Şalit İsrail hapishanelerinde etrafını bile görmelerine izin verilmeyen zulüm altındaki esirler özgürlüklerine kavuşmadıkça asla ışık göremeyecek'' dedi.

Şeyh el-Müdellel Arap alemini Şalit'ten evvel, öncelikle Filistinli esirlerle ilgilenmeleri gerektiğini, Şalit'in tanklar üzerinde masum halkı öldüren bir suçlu olduğunu unutmamaları gerektiğini vurguladı.

Şeyh el-Müdellel tüm Filistinli gruplara seslenerek uzlaşı ittifakının tatbikini hızlandırmaya çağırdı. Aynı zamanda konuşmasında Filistin halkının bütünlüğünün Siyonist İsrail'i bastırabilmenin tek yolu olduğuna değindi.