BM Güvenlik Konseyi’nin 1973 sayılı kararı doğrultusunda Libya’ya yapılan askeri müdahaleyi değerlendirmek üzere Ülke TV ana haber programına konuk olarak katılan YDH Genel Yayın Yönetmeni Alptekin Dursunoğlu, Libya’da yaşanan durumun Tunus ve Mısır’da yaşananlardan farklı olduğunu belirterek Kaddafi rejimine karşı başlatılan hareketin bir halk devriminden çok halk destekli bir hükümet darbesi gibi gözüktüğünü söyledi.

Tunus ve Mısır’daki devrim sürecinde halkın muhalif siyasi grupların önünde yer aldığına dikkat çeken Dursunoğlu, Libya’daki isyana Kaddafi’yle yollarını ayıran eski rejim yetkililerinin Geçici Ulusal Konsey adı altında liderlik etmesini örnek göstererek “Libya’da yaşananlar halkın da destek verdiği bir hükümet darbesi gibi gözüküyor” dedi.

Alptekin Dursunoğlu, Libya’ya askeri müdahale kararı alan “uluslar arası toplum”un Bahreyn ve Yemen rejimlerine açık ve örtülü destek veren tutumunu da eleştirerek insan hakları adına bir ikiyüzlülük sergilendiğini söyledi.

Katar: Libya operasyonuna katılıyoruz
 
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad bin Casim Al-i Sani, Libya’ya düzenlenen askeri operasyonlara kendilerinin de katıldığını açıkladı.

Kaddafi rejimine karşı düzenlenen askeri operasyona katılan ülkelerin Paris’te düzenlenen toplantısına katıldıktan sonra el-Cezire televizyonuna demeç veren Katar Başbakanı Şeyh Hamad bin Casim, Katar’ın bu operasyona katılmasının sebebinin Libya’daki sivilleri korumak olduğunu söyledi.

Ülkesinin Libya’ya MB Güvenlik Konseyi’nin 1973 sayılı kararı doğrultusunda düzenlenen askeri operasyona ne şekilde katıldığı konusunda açıklamada bulunmayan Şeyh Hamad bin Casim, bu operasyona Arap ülkelerinin de katılması gerektiğini ifade etti ve “Libya’da durum tahammül edilecek gibi değildir. Bu ülkede savunmasız bir halk, silahlı bir orduyla karşı karşıya bulunuyor” dedi.

Kiralık askerlerle sürdürülen bu savaşı durdurulması gerektiğini belirten Katar Başbakanı “Bizim hedefimiz Libya halkına, hatta Muammer Kaddafi ve çocuklarına zarar vermek değildir. Biz sadece bu ülkedeki kan banyosunu durdurmakla ilgileniyoruz” dedi.

Öte yandan el-Cezire televizyonu, acil koduyla duyurduğu haberinde Libya’nın 1973 sayılı BM kararının hiçbir değerinin bulunmadığını açıkladığını duyurdu; ancak açıklamanın kim tarafından yapıldığı konusunda ayrıntı vermedi.