Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Zeynebiye'de Kutlu Doğumlar (Foto)

Hz. Muhammed (saa) ve İmam Cafer-i Sadık (as)'ın kutlu doğum günleri Zeynebiye'de düzenlenen programda Ehlibeyt dostlarınca anıldı. 

21 Şubat 2011
Zeynebiye'de Kutlu Doğumlar (Foto)

20 Şubat Pazar günü Zeynebiye Camii'nde akşam namazının ardından gerçekleşen tören, bölgeler arası Kuran-ı Kerim yarışması birincisi Önder Şair'in okuduğu Kur'an-ı Kerim'le başladı. Törende Zeynebiyeli gençlerin okuduğu şiirlerin ardından Zeynebiye Camii İmamı Ş. Yusuf Tazegün günün anlamına ilişkin konuşmasını yaptı:

Yüce Allah dünya ve dünya içerisindeki bin bir güzellikleri yaratır ve tüm bunları yaratmasındaki gaye ise Ademoğullarının faydalanması içindir. Peki,Adem ne için yaratıldı? Yeryüzünde halifesi olsun diye, soyundan aşkın doruklarına ulaşacak üstün insanlar gelsin diye ve Nebi-i Ekrem eşrefi mahlûkat bir yerlinin göğe sevdasını tüm varlıklara ameli olarak göstersin diye. Çünkü meleklerde göremediği aşkının tek makerri olarak bugün doğum günü olan Hz. Muhammed’in kalbini görmüştür.

Ezelde güzelliğin her şeye tecelli olup,
Aşk oluştu bütün âlemi yakıp yok etti.
Güzel yüzün, melekte aşkı görmedi,
Gayretle, ateş olup insana isabet etti.

Ve böylece 20 Nisan 571 yılında bir Cuma günün sabahında Rahmeten Lil’alemin gelir, ukbadan (ulvî, yüce, üstün, seviyeli âlem) dünyaya (deni, alçak, bayağı, seviyesiz âlem),bizi buralardan kurtarıp ukbalara götürmek için. O cennetin bir kapısı değildi, o cennetin ta kendisiydi.

Her peygamber ve veli yanmış bir çıra idiyse o yanmış çıraların ormanıydı. O geldi bütün kadehler kırıldı, gurur anıtları devrildi, Mecusi ateşi sönüp, Sasani sarayı yıkıldı. Bütün insanlığın yükünü omuzladı Allah Resulü, insanlar bunu hissettiler ve etrafında toplandılar, böylece hakikat medeniyeti yeniden çölden doğdu, insanlık kaybettiği cennetin yolunu bir kez daha buldu. Kıyamete kadar tüm insanlara nasıl devlet kurulur ve nasıl devlet yönetilir ameli olarak gösterildi.

Ah Peygamberim! Ne acılara katlandın sırf bizim için, ne kadar başın yarıldı, dişlerin kırıldı bu uğurda ve sen bıkmadan usanmadan kendini adadın tüm insanlığa, kendini harap ettin harap olmuş insanlara, öyle ki emir geldi semadan artık üzülme diye.

Ona deli dediler o sustu, mecnun dediler sustu, şair dediler sustu ve ona seni bizim elimizden kim kurtaracak dediler o: “Allah” dedi. Bunu doğumu kutladığımız İmam Sadık şöyle buyuruyor: Zat’ur-Rika savaşında Resulullah bir vadinin kenarında ağaçlardan birinin altına konakladı, tam uykuya dalmıştı ki, müşriklerden biri Peygamberin kılıcını alarak başucunda durdu ve şöyle dedi: “Ey Muhammed! Seni benim elimden kurtaracak olan kimdir?” Peygamber şöyle buyurdu: “Allah!” Bu esnada Cebrail o şahsı yere savurdu ve o sırt üstü yere düştü. Allah Resulü ayağa kalktı, kılıcını aldı ve göğsüne oturarak şöyle buyurdu: “Ey Gures! Seni kurtaracak olan kimdir?” O şöyle arzetti: Cömertliği ve yüceliğin ey Muhammed!” Böylece Peygamber onu bıraktı.

Resulullah, Allah’a tevekkül ettikçe Allah’ın yardımı ona daim oldu.O Allah dedi Bedir’de üç bin melek indi, Allah dedi, Hayber’de Ali’ye 40 yiğidin gücü verildi, Allah dedi, Gadir Hum’da Ali imam olduve canımız Peygamberimiz öylesine yürekten Allah dedi ki,1400 senedir dünyanın dört bir yanında ve Zeynebiyemizde yüzbinler hala Allah diyor.

Ya Resulallah! Yeminler olsun biz seni çok seviyoruz, bu cemaat seni çok seviyor; İsmail gibi bıçak altına yatmaya hazır gençler var seni çok seviyor, Masume iffetli kadınlar var onlar da seni çok seviyor. Ve biliyoruz ki sen de bizi çok seviyorsun."

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.