Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Davutoğlu'nun Kars, Erivan ve Bakü Hayali

Dünyanın en prestijli okullarından Harvard Üniversitesi'nde konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Ermenistan'ı 'kapıları kapamayın' diye uyardı, Kars, Erivan ve Bakü arasındaki hayalini açıkladı.  

29 Eylul 2010
Davutoğlu'nun Kars, Erivan ve Bakü Hayali

Dünyanın en prestijli okullarından Harvard Üniversitesi'nde konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ermenistan'ı ve diasporadaki Ermenileri uyardı. Bakan Davutoğlu, "Kapıları kapamayın, suçlamayın ve aynı zamanda da dinleyin" dedi.

Birleşmiş Milletler 65. Genel Kurul çalışması için geldiği ABD'deki temaslarının son durağı Boston'da bulunan Davutoğlu, burada eğitim alan Türk öğrenciler ve Türkiye hakkında çalışan Harvard Üniversitesi öğretim görevlileri ile biraraya geldi. Üniversite camiası ile yaptığı gün boyu görüşmelerin ardından Davutoğlu, Harvard Üniversitesi'ne bağlı John F. Kennedy School'da konuşma yaptı. Türkiye'nin Ermenistan ile olan sorunlarını çözebilmek için attığı adımları özetleyen Bakan Davutoğlu, bu çerçevede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Tarih Komisyonu kurulması' önerisi ile imzalanan protokolü hatırlattı.

Bakan Davutoğlu, 2007 yılında İsviçre'de Ermenistan ile yürütülen görüşmelere de atıfta bulunarak, ''Nihayet geçen yıl Ermenistan ile bir protokol imzaladık. Protokol hala geçerli'' diye konuştu. Protokolün imzalanmasından dolayı hem Ermeni, hem de Türk tarafının bazı politik sıkıntıları göğüslemek zorunda kaldığına işaret eden Bakan Davutoğlu, Türkiye'de Ermenistan ve Kıbrıs konusunda statükonun olduğunu ancak kendilerinin bunu kırdığını söyledi. Davutoğlu, ülke içinde statükolarla mücadele etmenin de siyasi bir risk olduğunu anımsattı.

Harvard Üniversitesi'nde 200'den fazla akademisyen ve öğrenciye hitap eden Bakan Davutoğlu, burada önce Türk dış politikasını genel hatları ile anlattıktan sonra soruları yanıtladı. Ermenistan konusunda, var olan statükoyu değiştirmedeki amaçlarının Kafkaslar'da ve Ermenistan ile olan ilişkilerde yeni bir ortam oluşmasını sağlamak olarak açıklayan Bakan, ''Bizim ilişkilerimizde 3 seviyeli normalleşme olması amacındaydık. Birincisi; Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşmeyi dünyanın her tarafından sağlamak. Sadece Türkiye-Ermenistan arasında değil, Boston'da, California'da, Arjantin, Paris gibi her nerede Türk ve Ermeniler yaşıyorsa'' dedi.

Türk-Ermeni ilişkilerinde yalnızca belirli bir döneme takılı kalınmamasını isteyen Bakan Davutoğlu, iki milletin bin yıl süresince bir arada yaşadıklarına dikkat çekti. İki millet arasında hiç bir sorun yaşanmadığını söylemediklerini aktaran Davutoğlu, ''Bu iki millet 4. yüzyıldan itibaren birlikte yaşamaya başlamıştır. Bu iki millet arasında bir ırk ayrımı olduğunu göremezsiniz. 19. yüzyıla kadar. Hiçbir Türk şehrinde Ermeni Gettoları göremezsiniz'' şeklinde konuştu.

Ermeni - Türk geçmişi ile Avrupa'daki Yahudilerin yaşadıkları arasında bir benzerlik kurulamayacağını savunan Davutoğlu, ''Öncelikle Ermeniler bizim kapı komşumuzdur'' şeklinde konuştu. 1915'de yaşananları 'trajedi' olarak tanımlayan Bakan Davutoğlu şöyle konuştu: ''Evet, biz bir acı yaşadık. Ve biz bu acıyı paylaşmaya hazırız. Ancak birileri bizi soykırım ile suçlar ya da 100 yıldır inkar etmekle işam ederse, aynı yıllarda Türklerin, Kafkaslarda ve Balkanlar'da yaşamış oldukları nedir? Bugün neden Türkiye'de Boşnak, Gürcü, Arnavut var kendi ülkelerinden olduğundan daha fazla? Çünkü onlar da aynı şeyleri yaşadıkları için Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldılar. Ancak biz bugün Balkan milletlerini suçlamıyoruz, biz bugün Rusları Kafkaslar'da Abazalara, Çeçenlere neden baskı yaptınız diye suçlamıyoruz Türkiye'ye gelmelerinden dolayı. Tüm Ahıska Türkleri Stalin döneminde vatanlarından sürgün edildi. Ancak biz Rusları soykırım yapmakla suçlamadık, çünkü bunlar geçti ve biz bugün bu sıkıntıları paylaşmaya hazırız. Buradaki kritik şey, sadece hatıralar.''

Kendilerinin 1915 olaylarını tartışmaya, konuşmaya hazır olduklarını ifade eden Davutoğlu, ''Olayın yalnızca bir taraftan hikayesini anlatmayın. Bu olayda iki tarafın da hikayesini dinleyin. Fakat, kapıları kapamayın, suçlamayın. Dinleyin aynı zamanda'' şeklinde konuştu.

Türk - Ermeni ilişkilerinde Suriye ile olduğu gibi bir yeniden yapılanmayı hedeflediklerini belirten Davutoğlu, soğuk savaş döneminde Türkiye'nin güney komşusu ile olan sıkıntılarının Ermenistan ile olandan daha fazla olduğunu anımsattı. ''Ermenistan her geçen gün daha da fakirleşiyor'' diye konuşan Bakan, ancak kendilerinin komşuları olan Ermenilerle birlikte çalışmayı arzuladıklarını anlattı. Yeni Kafkaslar'nın olabilmesi ve normalleşmenin sürdürülebilme şartının karşılıklı saygı ve anlayışla mümkün olacağını dile getiren Davutoğlu, Azeriler ile Ermenistan arasında da normalleşmenin şart olduğunu kaydetti. Davutoğlu, ''Herkes birbirinin bölgesine saygı göstermeli, Ermenistan ve Azerbaycan ilişkilerinin de normalleşmesi gerekiyor. Bu iki millet arasında normalleşme sağlanamaz ise bir ayaklı iş birliği olmuş olur'' diye konuştu.

Türkiye'nin bölgesinde barışı tesis etmek için çaba sarf ettiğini, İsrail-Suriye ilişkilerini düzeltebilmek için üç yılda her iki ülkeye 30'dan fazla seyahat ettiğini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti: ''Görüşmeleri ben yürütüyordum. Herşey çok iyi gidiyordu. Ancak bir gün İsrail Gazze'ye saldırınca herşey değişti. Suriye - İsrail görüşmelerinde Gazze konu değildi. Ne İsrail Suriye'ye ne de Suriye İsrail'e saldırmıştı. Ancak bir sorun bir diğer sorunu etkiledi. Eğer barışı tesis edecek isek bölgede tüm diğer etkenleri de kontrol etmek zorundayız.''

Hayallerinden birisinin, Kars'tan yola çıkan bir arabanın Erivan'a, oradan da Bakü'ye gitmesi olduğunu anlatan Davutoğlu, Türk - Ermeni ilişkilerinde sıfır problem arzuladığını kaydetti. Bakan, ''Ermenistan bölgede barışı tesis etmek istiyorsa eğer Azerbaycan ile barış yapmalı. Yüzde 20 işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çıkmalı'' diye konuştu.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.