Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Zemzem Kuyusu Nasıl Bulundu?

...Bu vadiden uzak bir noktada yaşamakta olan "Cürhüm" kabilesi, kuşların uçuşmasından o bölgede bir su bulunduğunu anladılar. Bunun üzerine hakikati öğrenmek için iki kişiyi görevlendirdiler.  

22 Eylul 2010
Zemzem Kuyusu Nasıl Bulundu?

Ebediyet Nuru'ndan Zemzem'in Hikayesi

...zamanın hükümeti İbrahim'i sürgün etti. Bu sürgün İbrahim’in hayatında yeni bir bölümün açılmasına, Şam, Filistin, Mısır ve Hicaz topraklarına sefer etmesine sebep oldu.

İbrahim'in eşi Sara'nın o zamana kadar çocuğu olmamıştı. Bu olay değerli kocasına karşı Sara'nın duygularını tahrik etti; o İbrahim'i Hacer'den çocuk edinmeye teşvik etti. Belki ondan bir evladı olur da, yaşantılarında yeni bir dönem başlardı diye düşünüyordu. Hacer, bir müddet sonra bir oğlan çocuğu doğurdu.  Adını İsmail koydular. Uzun bir süre geçmeden Sara da ilahi lütfa mazhar oldu ve hamile kaldı. Allah Tela ona da bir oğlan nasip etti.  Babası, onada İshak adını seçti.

Bir süre sonra İbrahim Allah tarafından, İsmail'i annesi Hacer ile birlikte güneye doğru götürüp isimsiz bir  vadiye (Mekke) yerleştirmekle görevlendirildi. Bu vadi yerleşim yeri değildi. Yalnızca Şam'dan Yemen'e, Yemen'den de Şam'a gidip dönen kervanlar, istirahat için orada çadır kurarlardı. Yılın geri kalan günleri ise, Arabistan'ın diğer yerleri gibi yakıcı ve hiçbir canlının yaşamadığı ıssız bir çöl idi.


"Amalika" diyarında yaşamış olan bir kadın için böyle korkunç bir yerde yaşamak fevkalade yıpratıcı idi. Çölün yakıcı sıcaklığı ve sıcak rüzgârları, Hacer’in gözlerinde adeta ölümü canlandırıyordu. İbrahim de, bu olaydan dolayı derin bir düşünceye dalmıştı.  Bineğinin yularını elinde tutmuş, ağlar bir halde eşi ve yavrusundan ayrılmak isterken şöyle teselli veriyordu Hacer'e: "Ey Hacer, bütün bunlar, Allah'ın emriyledir,  katlanmak gerek, Allah'ın lütfuna güven ve bizi zelil etmeyeceğine yakinin olsun" daha sonra tam bir teveccühle Allah'a şöyle buyurdu:

"Ya Rabbi, burayı emniyetli bir şehir kıl. Buradakilerden Allah'a ve son güne inananları meyvelerle rızk landır" (25)

Tepeden aşağı inerken, dönüp arkasına bakarak onlar için Allah'ın lütuf ve yardımını diledi. Bu yolculuk,  görünüşte zor ve yıpratıcıydı gerçi, fakat büyük neticeleri olacaktı ileride. Çünkü Kabe'nin yapılışı, Tevhid ehli için büyük bir karargahın meydana gelmesi, Tevhit bayrağının bu bölgede yükselişi, Son Peygamber'in eliyle burada gerçekleşecek olan derin bir din inkılabının temel taşının atılışı, bu yolculuğun meyvelerinden sayılmaktadır.

İbrahim (a.s) bineğinin yularını tutarak gözyaşlarıyla Mekke toprağı ve Hacer ile çocuğunu terk etti. Uzun bir süre geçmeden yiyecek ve içecekleri tükendi ve Hacer'in sütü kurudu. Çocuğun durumu kötüye gidiyordu. Garip anne sel gibi gözyaşı akıtmaya başlamıştı.   Tam o sırada Hacer birden yerinden fırlayıp Safa dağının taşlarının yakınına kadar koştu. Uzaktan Merve dağının yakınında bir serap gördü.  Koşarak o tarafa gitti. Fakat uzaktan gözüken bu aldatıcı manzaranın acılığı onu daha da bir üzdü. Aziz yavrusunun ağlayıp kıvranması, onu şaşkınlıkla dört bir yana koşturuyordu. Ve böylece su umuduyla iki dağın (Safa ve Merve) arasını yedi defa katteti. Sonunda ümitsizlikle yavrusunun yanına döndü.

Çocuğun nefesleri sayılacak hale gelmişti. Artık ağlayıp bağıracak durumu kalmamıştı. Fakat tam o anda İbrahim'in duası kabul oldu. Yorgun ve argın anne, birde ne görsün! İsmail’in ayaklarının altından berrak ve saf bir su kaynamaya başlamış! Yavrusunun son anlarını seyreden, birkaç dakika sonra oğlunun ruhunun beden kafesinden uçup gideceğini bekleyen anne, bu suyu görürken sevincinden uçacaktı sanki. O berrak ve saf sudan kendisini ve yavrusunu doyurdu.

O zamandan şimdiye kadar "Zemzem Kuyusu" diye adlandırılan bu çeşmenin bulunuşu, kuşların oraya gidip gelmesine sebep oldu. Bu vadiden uzak bir noktada yaşamakta olan "Cürhüm" kabilesi, kuşların uçuşmasından o bölgede bir su bulunduğunu anladılar. Bunun üzerine hakikati öğrenmek için iki kişiyi görevlendirdiler. Onlar çok gezdikten sonra ilahi rahmetin merkezini buldular. Yakına geldikleri zaman suyun yanında bir çocuk ile bir kadın gördüler. Geri dönüp, gördüklerini kabile başkanlarına anlattılar. Ondan sonra onlar bölük bölük, bu rahmet çeşmesinin yanında çadır kurmaya başladılar. Ve böylece yalnızlık zorluğundan kurtuldu. İsmail büyüdükten sonra Cürhüm kabilesinden bir kız ile evlendi ve bu vesileyle onların desteğini kazandı. Bu nedenle İsmail'in çocukları ana tarafından bu kabileye bağlanırlar.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.