Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Hz. Ali Ekber (as)'ın Doğum Günü

Kerbela'nın genç yiğidi, İmam Hüseyin (as)'ın oğlu Hazreti Ali Ekber (as) doğum yıldönümünde İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde anılıyor. 

23 Temmuz 2010
Hz. Ali Ekber (as)'ın Doğum Günü

Ehlibeyt dostlarınca "Gençlik Günü" olarak kabul edilen bu kutlu gün münasebetiyle Caferi Gençlik Kolları İstanbul'da bir kutlama töreni düzenleyecek.

25 Temmuz Pazar günü 14.30'da Halkalı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek törene İstanbul'un çeşitli bölgelerinden gençlerin katılımı bekleniyor.

CGK'nın tanıtım sunumunun da yapılacağı törene bayanlar da katılacak.

Kerbela'da Hz. Ali Ekber (as)

İmam Hüseyin'in (a.s) vefalı ashabının mukaddes naaşları paramparça olmuş hâlde toprak üstünde yatmaktaydı. Şimdi Ehlibeyt'ten başka kimse kalmamıştı. İmam Hüseyin'in (a.s), cemal ve ahlak olarak herkesten daha güzel olan oğlu Ali, İmam"ın (a.s) huzuruna varıp savaşmak için izni istedi. İmam Hüseyin (a.s), duraksamaksızın izin verdikten sonra ümitsizce baktı durdu; iradesi dışında gözyaşları damla damla süzüldü ve şöyle dedi:

"Allah'ım! Şahit ol, bu orduya karşı öyle bir genç gidiyor ki boy, ahlak ve konuşma tarzıyla Peygamber"ine (s.a.a) çok benziyor. Biz Peygamber"i arzuladığımızda ona bakardık."

Sonra da Ömer b. Sad'a dönerek yüksek sesle şöyle buyurdu:

"Ey Sad'ın oğlu, benim soyumu kuruttuğun gibi Allah da senin soyunu kurutsun!"

Ali b. Hüseyin (a.s) düşmana yaklaşıp kanlı bir savaşa girişmişti. Düşman ordusundan bir grubu öldürdükten son-ra babasının yanına dönerek şöyle dedi:

Babacığım! Susuzluk beni öldürmek üzeredir ve bu demirlerin ağırlığı da bir yandan beni zorlamaktadır; bir içimlik su verebilir misin?

İmam Hüseyin (a.s) ağlayarak buyurdu:

Aziz oğlum, dön ve savaş! Çünkü artık ceddin Muhammed'in (s.a.a) huzuruna varmana ve onun elinden tas dolusu su içmene çok az bir zaman kaldı. Artık asla susamayacaksın.

Ali Ekber savaş meydanına döndü. Canından el çekip şehitliğe hazırlandı. Çok ağır bir saldırıya geçti. Ansızın Münkiz b. Mirra-i Abdî (Allah"ın laneti ona olsun) onu nişan alarak bir ok fırlattı. Ali Ekber aldığı ok yarasıyla savunma gücünü kaybedip yere düştü ve yüksek sesle şöyle dedi:

Canım babam! Benden selam olsun sana. Bu ceddim Muhammed'dir (s.a.a); sana selam yolluyor ve "Bize çabuk gel!" diyor.

Bir kez daha feryat etti ve can verdi. İmam Hüseyin (a.s), oğlunun cansız bedeninin yanına gelerek yüzünü onun yüzüne dayadı ve şöyle buyurdu:

Seni öldürenleri Allah öldürsün, ne kadar da Allah"a karşı küstahlık ve Resul'üne (s.a.a) de saygısızlık ettiler! Senden sonra dünyanın başına kül olsun!

Olayı aktaran şahıs şöyle der: Hz. Zeyneb (s.a) kadınların çadırından çıkıp, "Ey habibim, ey kardeşimin oğlu!" dedi ve meydana doğru koşmaya başladı. Ali Ekber"in yanına geldiğinde kendini, o pare pare naaşın üstüne attı.

İmam Hüseyin (a.s), Hz. Zeyneb'i (s.a) geri gönderdi. Bundan sonra Ehlibeyt gençleri birbiri ardınca meydana çıkıp savaştılar. Onlardan bir grubu şehit olunca, İmam Hüseyin (a.s) yüksek sesle dedi:

Amca oğullarım ve ehlibeytim, sabırlı olun! Andolsun Allah'a, bu günden sonra artık asla horlanmayacaksınız.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.