İran'ın yüzde 20 zenginleştirilmiş nükleer yakıt üretimine salı günü başlayacağı bildirildi.
İran Atom Enerjisi Kurumunun başkanı Ali Ekber Salihi, Arapça yayın yapan devlet televizyonu El Alem'e yaptığı açıklamada, salı günü yüzde 20 zenginleştirilmiş yakıt yapmaya başlayacakları bilgisini içeren mektubu yarın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na (UAEK) teslim edeceklerini söyledi.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ülkesinin Atom Enerjisi Kurumuna, Tahran'daki nükleer araştırma reaktörü için zenginleştirilmiş uranyum üretilmesi çalışmalarına başlanması talimatı verdiğini söylemişti.
Ahmedinejad, Atom Enerjisi Kurumu başkanı Salihi'den, santrifüj kullanılarak uranyumun yüzde 20 oranında zenginleştirilmesini istediğini belirtmişti. Sivil amaçlı nükleer enerjide kullanılacak uranyumun yüzde 3 civarında zenginleştirilmesi yetiyor. Nükleer silah üretiminde kullanılabilmesi için ise uranyumun yüzde 90 civarında zenginleştirilmesi gerekiyor.
Batı Tepkili (!)
İran'ın açıklaması uluslararası tepki çekti. Kendi silahlarını görmeyen Batılı hükümetler, bu sürecin, sonunda nükleer silah üretimini sağlayabileceğini öne sürüyor.
Almanya ve İngiltere kararı kınarken, Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates, uluslararası topluma İran hükümeti üzerindeki baskıyı arttırmak için birlikte hareket etmeleri çağrısında bulundu.
Gates, Roma'da İtalya Savunma Bakanı Ignazio La Russa ile düzenlediği ortak basın toplantısında, uluslararası toplumun İran'a baskı yapmak için ortak bir birlik oluşturması durumunda, baskı ve yaptırımların başarılı olabileceğini düşündüğünü belirtti ve "Ancak bunun için hep birlikte çalışmalıyız. Her birimizin daha fazlasını yapabileceğini düşünüyorum" dedi.
Bu arada Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran'ın bu açıklamasından duydukları "derin kaygıyı" dile getirerek, bunun, BM Güvenlik Konseyi kararlarının kesin olarak ihlali anlamına geldiğini belirtti.
Gates, İran halkını değil, hükümeti hedef alan baskının daha önemli bir fırsat sunduğunu kaydetti.
Londra'da Dışişleri Bakanlığı ise, Ahmedinejad'ın açıklamasının ''ciddi bir kaygı yarattığını'' söyledi.
İngiltere, bu adımı BM Güvenlik Konseyi'nin konuyla ilgili beş kararının tasarlanmış bir şekilde ihlal edilmesi anlamına geldiği görüşünde.
Çin ise, sabırlı olunması ve diplomatik çözümün izlenmesi gerektiğini savunuyor.