Diyanet İşleri Başkanlığı'nın stratejik planında 'Dini ve Kurumu Tehdit Eden unsurlar' arasında 'Zorunlu Din Öğretiminin kaldırılması talebi'ni de göstermesine Alevi örgütlerinin tepkisi sürüyor.
Alevi - Bektaşi Federasyonu adına Genel Başkan Ali Balkız'ın yaptığı açıklama şöyle:
BASINA VE KAMUOYUNA
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HEDEF GÖSTERDİ: ZORUNLU DİN DERSLERİNİN KALDIRILMASINI İSTEYENLER DİNİ VE DİB’nı TEHDİT EDİYORLAR!...
Diyanet İşleri Başkanlığı stratejik planında tadilatlar yaparak “Dini ve Kurumu Tehdit Eden unsurları” yukarıdan aşağıya sıralamış.
Bunlardan biri de “Kimi çevrelerce Zorunlu Din Öğretiminin kaldırılması talebi ” imiş.
Zorunlu Din Derslerinin kaldırılmasını 20 milyon Alevi istiyor. Federasyonumuz istiyor. Bizim dışımızda Laik, demokrat, tüm yurttaşlarımız istiyor. Asimilasyona karşı çıkan vicdan sahibi tüm insanlar istiyor. Darbelere karşı çıkan 12 Eylül’ün getirdiği bütün melanetleri silmek isteyen herkes karşı çıkıyor. Bir tek din tüccarları, şeriatçılar, tarikatçılar, bu çevrelerden beslenen politikacılar karşı çıkmıyor.
Herkes kendi tarihi rolünü oynuyor
Bir yandan “darbe girişimcilerini yargılıyoruz, demokrasimizi koruyoruz, bu davanın savcısıyız” diyecekseniz bir yandan da Kenan Evren’in bu ülkenin göbeğine çaktığı Zorunlu Din Dersleri kazığına karşı çıkmayı, dini tehdit etme diye ilan ederek, Federasyonumuzu ve Alevi Çalıştayı’nda bu konuda mutabakata varan Alevi örgütlerini şeriatçı terör örgütlerine hedef göstereceksiniz. Ki hatırlarsınız Kenan Evren de hükmü zamanında, Alevileri ve Aleviliği Milli Güvenlik Kurulunda iç tehdit unsurlarının başında saymıştı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın stratejik planını hazırlayan değerli yöneticiler!, bizler tarihin hiçbir aşamasında dine, dince kutsal sayılan şeylere, dindarlara karşı çıkmadık. Neye, nasıl inanırsanız inanırsınız. Bizim bu konuda söz söylemeye, ne hakkımız ne de hukukumuz var. Sadece laiklik istedik. Devlet dine karışamaz, dini örgütleyemez, dini finanse edemez, kimin neye nasıl inanacağını belirleyemez, devletin dini olamaz, her türden inançlar karşısında eşit mesafede ve tarafsızdır. Dinden yararlanamaz onu kullanamaz. Olsa olsa inananların inançlarını yerine getirebilecekleri ortamı hazırlar dedik. Demeye de devam edeceğiz.
Bu çerçevede Zorunlu Din Derslerinin, hatta DİB’nı kaldırılmasını da istedik. Laiklik anlayışımız böyle söylüyor.
Unutmayın evinize götürdüğünüz ekmeğin her zerresinde bizim de verdiğimiz vergiler var.
Biz helal etmiyoruz.
Müslümanların haram yemediklerini de biliyoruz.
Varın kararı siz verin.
AKP Alevi Çalıştayında sizleri de dinledi.
Ne dediğinizi biliyoruz.
Bu “Alevi Açılımı” söyleminin ne anlama geleceğini de önümüzdeki günlerde öğreneceğiz.
Ama şunu unutmayın, ne dünya dünkü dünya, ne de Aleviler dünkü Alevi.
Federasyonumuz yöneticilerinin isimleri Ergenekon çetecilerinin suikast listelerinde çıktı. Şimdi bir de sizin hedef göstermeniz sonucu şeriatçı terör örgütlerinin listesine mi yazılacak.
Tam da kurdun dumanlı havayı sevdiği bir ortamı oluşturmuş olmadınız mı?...
Kamuoyunun bilgisine saygı ile sunarız.
Alevi - Bektaşi Federasyonu adına Genel Başkan Ali Balkız'ın yaptığı açıklama şöyle:
BASINA VE KAMUOYUNA
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HEDEF GÖSTERDİ: ZORUNLU DİN DERSLERİNİN KALDIRILMASINI İSTEYENLER DİNİ VE DİB’nı TEHDİT EDİYORLAR!...
Diyanet İşleri Başkanlığı stratejik planında tadilatlar yaparak “Dini ve Kurumu Tehdit Eden unsurları” yukarıdan aşağıya sıralamış.
Bunlardan biri de “Kimi çevrelerce Zorunlu Din Öğretiminin kaldırılması talebi ” imiş.
Zorunlu Din Derslerinin kaldırılmasını 20 milyon Alevi istiyor. Federasyonumuz istiyor. Bizim dışımızda Laik, demokrat, tüm yurttaşlarımız istiyor. Asimilasyona karşı çıkan vicdan sahibi tüm insanlar istiyor. Darbelere karşı çıkan 12 Eylül’ün getirdiği bütün melanetleri silmek isteyen herkes karşı çıkıyor. Bir tek din tüccarları, şeriatçılar, tarikatçılar, bu çevrelerden beslenen politikacılar karşı çıkmıyor.
Herkes kendi tarihi rolünü oynuyor
Bir yandan “darbe girişimcilerini yargılıyoruz, demokrasimizi koruyoruz, bu davanın savcısıyız” diyecekseniz bir yandan da Kenan Evren’in bu ülkenin göbeğine çaktığı Zorunlu Din Dersleri kazığına karşı çıkmayı, dini tehdit etme diye ilan ederek, Federasyonumuzu ve Alevi Çalıştayı’nda bu konuda mutabakata varan Alevi örgütlerini şeriatçı terör örgütlerine hedef göstereceksiniz. Ki hatırlarsınız Kenan Evren de hükmü zamanında, Alevileri ve Aleviliği Milli Güvenlik Kurulunda iç tehdit unsurlarının başında saymıştı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın stratejik planını hazırlayan değerli yöneticiler!, bizler tarihin hiçbir aşamasında dine, dince kutsal sayılan şeylere, dindarlara karşı çıkmadık. Neye, nasıl inanırsanız inanırsınız. Bizim bu konuda söz söylemeye, ne hakkımız ne de hukukumuz var. Sadece laiklik istedik. Devlet dine karışamaz, dini örgütleyemez, dini finanse edemez, kimin neye nasıl inanacağını belirleyemez, devletin dini olamaz, her türden inançlar karşısında eşit mesafede ve tarafsızdır. Dinden yararlanamaz onu kullanamaz. Olsa olsa inananların inançlarını yerine getirebilecekleri ortamı hazırlar dedik. Demeye de devam edeceğiz.
Bu çerçevede Zorunlu Din Derslerinin, hatta DİB’nı kaldırılmasını da istedik. Laiklik anlayışımız böyle söylüyor.
Unutmayın evinize götürdüğünüz ekmeğin her zerresinde bizim de verdiğimiz vergiler var.
Biz helal etmiyoruz.
Müslümanların haram yemediklerini de biliyoruz.
Varın kararı siz verin.
AKP Alevi Çalıştayında sizleri de dinledi.
Ne dediğinizi biliyoruz.
Bu “Alevi Açılımı” söyleminin ne anlama geleceğini de önümüzdeki günlerde öğreneceğiz.
Ama şunu unutmayın, ne dünya dünkü dünya, ne de Aleviler dünkü Alevi.
Federasyonumuz yöneticilerinin isimleri Ergenekon çetecilerinin suikast listelerinde çıktı. Şimdi bir de sizin hedef göstermeniz sonucu şeriatçı terör örgütlerinin listesine mi yazılacak.
Tam da kurdun dumanlı havayı sevdiği bir ortamı oluşturmuş olmadınız mı?...
Kamuoyunun bilgisine saygı ile sunarız.