Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu’nun 2005 yılı Ocak ayında kabul ettiği: “Üye bir ülkenin, diğer bir üye ülke toprağını işgal etmesinin, Avrupa Konseyi ile ilgili taahhütlerine ciddi bir ihlal oluşturduğu”[i] şeklindeki kararı Karabağ konusunda her ne kadar yaptırım gücü olmasa da, Azerbaycan yönetiminin uluslararası alanda elini güçlendiren bir sonuç olarak ortaya çıkmıştır.
Daha önce de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Ermeni işgalleri nedeniyle almış olduğu 822,[ii] 853,[iii] 874[iv] ve 884[v] sayılı kararlarla, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün dokunulmazlığı, Ermenistan’ın sorunda taraf olduğu ve işgal edilen toprakların hemen ve şartsız olarak terk edilmesi gerektiği vurgulanmıştı. BM Güvenlik Konseyi’nin söz konusu kararlarında Ermeni işgallerinden duyulan rahatsızlık dile getirilmiş, uluslararası alanda kabul görmüş sınırların ihlal edilmezliği, toprakların silah zoruyla ele geçirilmesinin kabul edilmezliği, bütün devletlerin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ilkeleri belirtilmişti.[vi]
Sovyetler Birliği’nin parçalanması sürecinde Batı’dan ve Rusya’dan almış olduğu yardımla Türk yurdu olan Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi (DKÖB)’nin denetimini Ermeni kontrolüne geçirmek üzere işgal eylemini başlatan Ermenistan yönetimi, büyük katliamlar gerçekleştirerek bir taraftan DKÖB’nin tamamını işgal etmiş, sadece bu işgal hareketiyle kalmamış, DKÖB’nin Ermenistan’la karayolu irtibatını sağlayacak bölgelere saldırarak eski DKÖB’nin dışında kalan Azerbaycan topraklarının da önemli bölümünü işgal etmiştir. Öyle ki, 1988 yılında eski DKÖB’de Ermeniler tarafından başlatılan gerginlik, 1992-1994 yılları arasında tam anlamıyla bir etnik temizlik (genocide) ve sürgüne (deportation) dönüşmüştür.[vii]
Azerbaycan topraklarının yaklaşık olarak %20’sinin işgal edildiği söz konusu süreçte, 18 bin Azerbaycan Türk’ü hayatını kaybederken yaklaşık 20 bin kişi yaralanmış, 50 bin kişi sakat kalmış ve 66’sı çocuk olmak üzere 5101 Azerbaycan Türk’ü ise kayıp veya esir edilmiştir.[viii]
Ermeni işgalleri neticesinde yerlerinden-yurtlarından sürülen yaklaşık 1 milyon kişiden 135 bini sağlıksız koşullar altında vagonlarda, çadır kentlerde ve mülteci kamplarında yaşam mücadelesi verirken, yüz binlerce Azerbaycan Türkü ya akrabalarının yanında sığıntı olarak yaşamakta ya da devlete ait binalarda yaşam mücadelesi vermektedir. Yerlerinden sürülen Türk göçmenler içerisinde 86 bini okul çağının altında olmak üzere 200 bin çocuk mülteci kamplarında, terkedilmiş tren vagonlarında ve devlet tarafından oluşturulan mülteci kamplarında oldukça zor şartlar altında eğitim almaya çalışırken, koşullarının elverişsizliği yüzünden ciddi sağlık problemleri ile karşı karşıya kalmıştırlar/kalmaktadırlar. İkamet edilen yerlerin asgari yaşam standartlarının altında olması, yeterli suyun bulunamaması yani alt yapıdaki yetersizlikler, sağlık şartlarını zorlarken, çeşitli salgın hastalıkların ortaya çıkışına da zemin hazırlamaktadır. Göçmenlerin yüzde 26’sı yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalıklara yakalanmaktadır.[ix]
Azerbaycan Hükümeti’nin 2003 yılı resmi rakamlarında, mülteci çocuklar arasında ölüm vakaların toplumun geri kalanındaki ölüm vakalarına oranla üç-dört kat daha fazla olduğu gözlemlenmiştir.[x]
Yaklaşık 143 bin mülteciye BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve diğer bir takım uluslararası yardım örgütlerinin sağladıkları desteğin 2005 yılında kesilmesi mülteciler için ayrı bir sorun oluşturmuştur.
Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgali, Mülteciler sorununun yanı sıra, ekonomik boyutuyla Azerbaycan ekonomisine verdiği zararın 60 milyar dolar civarında olması olayın ciddiyetini göstermesi bakımından ayrı bir önem taşımaktadır.[xi]
AGİT Minsk Grubu’nun Sorun Üzerindeki Çalışmaları (1992-2005)
30 Ocak 1992’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilat (AGİT)’na üye olan iki devlet Azerbaycan ve Ermenistan’ın üyeliklerinin hemen sonrasında aralarındaki sorunları çözmek için AGİT temsilcileri bölgeye gönderilmiş, durum tespiti yapılmış ve 27-28 Şubat 1992’de Prag’da yapılan toplantıda Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğu kabul edilmiştir.[xii]
AGİT’e üye ülke Dışişleri Bakanları’nın 23-24 Mart 1992’de Helsinki’de yapmış oldukları toplantıda Karabağ konusu müzakere edilmiş Minsk’te barış konferansının toplanmasına karar verilmiş ancak barış gerçekleşmemiştir.[xiii]
9-11 Eylül 1993’teki AGİT Minsk Grubu’nun Moskova’daki toplantısından her hangi bir sonuç çıkmamıştır. Söz konusu toplantıda Azerbaycan, Dağlık Karabağ Ermenilerini taraf olarak kabul etmeye zorlanmıştır.[xiv]
1994 yılında, Azerbaycan ile Ermenistan arasında her ne kadar bir ateşkes antlaşması imzalanmışsa da Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgali hadisesi nihai bir sonuca ulaşamamıştır.[xv]
1996 AGİT Lizbon Zirvesi’nde, Azerbaycan yönetimi, toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik bir karar çıkartmayı başarmışsa da Ermenistan bu kararı kabul etmemiştir.
1997 yılında, AGİT Minsk Grubu’nun almış olduğu Ermenilerin işgal etmiş oldukları toprakların sadece bir kısmından çekilmesini içeren kararı, dönemin Ermenistan Başkanı Levon Ter Petrosyan sıcak karşılamışsa da 1998 yılında Robert Koçaryan’ın devlet başkanlığına seçilmesiyle birlikte barış süreci de durmuştur.[xvi]
1999’da AGİT Minsk Grubu kontrolünde Rusya’nın önerdiği Azerbaycan ve Karabağ arasında ortak devlet kurulması önerisi 1996 Lizbon Kararlarının hiçe sayılması anlamını taşıması yüzünden haklı olarak Azerbaycan yönetimi tarafından reddedilmiştir. Yine, 1999’da Bill Clinton’un ABD Başkanlığı sırasında, Clinton yönetimi, Azerbaycan ve Ermenistan arasında arabuluculuk görevi yürütmeye çalışmış, ancak sonuç çıkmamıştır.
2001 yılı Nisan ayında, Florida Key West’te bu defa dönemin ABD Başkanı Bush’un arabuluculuğunda Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev ve Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan bir araya gelmiş fakat AGİT Minsk Grubu’nun çalışmalarının devam etmesinin desteklenmesi konusundan başka bir uzlaşmaya gidilememiştir.[xvii]
2002 yılında Viyana’da toplanan AGİT Minsk Grubu’nun Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki problemlerin çözümü için liderler ve Minsk grubu üyeleri dışında iki ülkenin içişleri başkan yardımcıları başkanlığında oluşturulacak heyetler arası görüşmelerle devam edilmesi ve Minsk Grubu Eşbaşkanları ile 2-3 ayda bir liderlerin temsilcileri ile bir araya gelerek Karabağ meselesi üzerine görüşmeler yapılması önerileri kabul edilmişse de sonraki süreçte uygulama gerçekleşmemiştir.[xviii]
2 Ekim 2002’de AGİT Minsk Grubu üyelerini Bakü’de kabul eden Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev, Karabağ sorunu için arabuluculuk görevi üstlenen uluslararası kuruluşların yardımıyla sorunun barışçıl yönden çözüleceğine dair inancın Azerbaycan kamuoyunda azaldığını, aracı rol üstlenen uluslararası kuruluşların sorun üzerinde pasif kaldıklarını ve sözde Karabağ cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Arkadi Gukasyan’a gönderilen tebrik mesajlarının Azerbaycan kamuoyunu çileden çıkardığını ifade etmiştir.[xix]
2003’te Azerbaycan ve Ermenistan’daki devlet başkanlıkları seçimleri gerekçesiyle AGİT Minsk Grubu çalışmaları askıya alınmış, 2003 yılının Aralık ayının ilk haftasında AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanları Amerikalı Rudolf Perina, Fransız Henry Racoulen, Rus Yuri Merzlakov’u kabul eden Azerbaycan Savunma Bakanı Sefer Abiyev, BM’nin Ermenistan’ın işgali ile ilgili almış olduğu kararların uygulanmaması ve Ermenistan’dan uluslararası hukuk kurallarına uymasının istenmemesi halinde bir sonuç beklemenin anlamsız olduğunu söylemiştir.[xx]
2004 yılında, Polonya’nın Varşova kentinde düzenlenen Avrupa Ekonomik zirvesine katılan Güney Kafkas ülkelerinin liderleri 28 Nisan 2004’te ikili ve üçlü düzeyde görüşmeler gerçekleştirmiş özellikle Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan arasındaki ikili görüşmeye AGİT Minsk Grubu ABD, Fransa ve Rusya Eşbaşkanları da katılmışlar ancak söz konusu bu görüşmelerden de herhangi olumlu bir netice elde edilememiştir.
Nihayet, 2005 yılı Ocak ayında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu tarafından “Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgal ettiğine dair” yeni bir karar daha çıkmıştır. Her ne kadar söz konusu karar, Azerbaycan yönetimini haklı davasında, bir uluslararası kuruluş tarafından bir kez daha teyit etmiş olsa da, bir anlamda Azerbaycan kamuoyunu teselli etmeyi amaçlayan bir karar görüntüsü içerisindedir. Çünkü kararın yaptırım gücü olmadığı gibi çözüm için herhangi bir eylem planı da sunmamaktadır.
Benzer kararlar daha önce gerek AGİT Minsk Grubu’ndan gerekse BM’den çıkmış ancak, sorunun çözümüne yönelik somut bir adım atılmamıştı.
Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgaline yönelik çözüm süreci ne konuya oldukça pasif yanaşan BM tarafından ne de AGİT Minsk Grubu gibi arabuluculuk görevi yürütmek isteyen uluslararası kuruluşlar tarafından gerçekleştirilebilir.
Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgaline yönelik çözümün anahtarı Azerbaycan yönetiminin inisiyatifindedir. Oldukça iyi planlanmış bir gecelik bir askeri operasyonla Ermenistan’ın işgal etmiş olduğu bütün topraklar daha fazlası ele geçirildikten sonra, BM ve AGİT Minsk Grubu gibi uluslararası kuruluşların arabuluculuğunda masa başında çözüm gerçekleşebilir
--------------------------------------------------------------------------------
[i] Recommendation 1690 (2005). http://assembly.coe.int/Main.asp?link=http://assembly.coe.int/Documents/AdoptedText/ta05/EREC1690.htm
[ii] UN Security Council Resolution 822 (30 April 1993)
[iii] UN Security Council Resolution 853 (29 July 1993)
[iv] UN Security Council Resolution 874 (14 October 1993)
[v] UN Security Council Resolution 884 (12 November 1993)
[vi] Araz Aslanlı, “Tarihten Günümüze Karabağ Sorunu”, Avrasya Dosyası, (Azerbaycan Özel Sayısı), (İlkbahar 2001), C. 7., Sa:1, ss. 413.
[vii] Şenol Kantarcı, “Bir Milyon Azerbaycan Türkü ‘AİHM’e Azerbaycan Yönetimi ‘BMEBKK’ye Gitmeli” http://www.haberanaliz.com/detay.php?detayid=1067 İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
[viii] Sinan Ogan, “Yüzyılın Dramı: Azerbaycan’da Göçmen (Kaçgın) Sorunu”, Avrasya Dosyası, (Azerbaycan Özel Sayısı), (İlkbahar 2001), C. 7., Sa:1, s. 435.
[ix] http://www.aksiyon.com.tr/yazdir.php?id=3134 , İndirme Tarihi: 04 Mayıs 2004.
[x] http://www.aksiyon.com.tr/yazdir.php?id=3134 , İndirme Tarihi: 04 Mayıs 2004.
[xi] Ogan, “Yüzyılın Dramı”, s. 435-436.
[xii] Hatem Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan – Rusya İlişkileri”, http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/makaleler/bagimsizlik_sonrasi_ermenistan_rusya_iliskileri.doc, İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
[xiii] Hatem Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan – Rusya İlişkileri”, http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/makaleler/bagimsizlik_sonrasi_ermenistan_rusya_iliskileri.doc, İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
[xiv] Hatem Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan – Rusya İlişkileri”, http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/makaleler/bagimsizlik_sonrasi_ermenistan_rusya_iliskileri.doc, İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
[xv]Kamer Kasım, “Başlangıcından Barış Sürecine Dağlık Karabağ Çatışması”, http://www.eraren.org/tur/makale/ozet_kam_kasimbasbarsurdagkar.htm, İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
[xvi] Kamer Kasım, “Başlangıcından Barış Sürecine Dağlık Karabağ Çatışması”, http://www.eraren.org/tur/makale/ozet_kam_kasimbasbarsurdagkar.htm, İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
[xvii] Kamer Kasım, “Başlangıcından Barış Sürecine Dağlık Karabağ Çatışması”, http://www.eraren.org/tur/makale/ozet_kam_kasimbasbarsurdagkar.htm, İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
[xviii] http://www.zaman.com.tr/2002/03/17/dis/h6.htm, İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
[xix] http://www.turan.tc/haber/2002ekim.htm, İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
[xx] http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?sayfa=guncel&haberno=5748&tarih=2004-08-02 , İndirme Tarihi: 04 Şubat 2005.
Dr. Şenol Kantarcı - Turksam.org