MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasını büyük ölçüde Ermenistan sorununa ayırdı. Bahçeli, ABD Başkanı'nın 1915 olaylarını "büyük felaket" olarak nitelemesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cevabını bir acz göstergesi olarak iddia etti. Bahçeli şöyle konuştu:
Obama'nın açıklamasından sonra Başbakan Erdoğan'ın derin bir güven kaybı yaşadığını gösteren "Türkiye el bebek gül bebek okşanacak aldatılacak bir ülke değildir" sözlerinin hiçbir değeri yoktur.
Üstelik bir yabancı devlet başkanının ağzından çıkmış bu sözleri doğru okumaktan ısrarla kaçarak, bunun siyaseten söylenmiş seçim vaatleri olarak yorumlanması ve kendince mazur görme ve gösterme arayışı da Babakan'ın aczini örtememiştir.
Bu kafayla gidilmesi halinde daha çok yanaklar okşanarak, daha çok sırtlar sıvazlanarak, daha çok tıpışlanarak, daha nice pozitif enerjiler yüklenerek, milli meselelerde yeni hezimetler karşımıza çıkacaktır.
DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİSİ
Başbakan Erdoğan Dağlık Karabağ konusunda Ermenistan'la mutabakat olmadan onay veremeyeceklerini söyleyen Başbakan'ı bizzat Dışişleri Bakanı yalanlamış.
Hükümetin Ermenistan'la anlaştığı ve nihai onayın beklendiği görülmektedir. Burada ana unsurların görüşülerek mutabakata varıldığı, bunların yeniden müzakere edilmeyeceği noktada vahamet başlamaktadır.
Başbakan ve hükümeti bu konuda kamuoyunda bağlayacı hükümlülükler altına girmiştdir. Ancak Ermenistan Başbakanı, Dağlık Karabağ ve Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarının Türkiye ile müzakerelerde hiç gündeme gelmediğini açıklamıştır. Sarkisyan, Erdoğan'ın "Karabağ sorunu çözülmeden sınırların açılmayacağı" yönündeki açıklamasını da yalanlamış, daha da ileriye giderek Karabağ konusunda politikalarının hiçbir zaman değişmeyeceğini, Karabağ'ın hiçbir zaman Azerbaycan sınırları içinde olmadığını söyleyerek Türkiye'ye meydan okumuştur.
Bu durum köklü devlet gelenekleriyle bağdaşmaz. Kamuoyunun cevabını bulamadığı diğer bir garabet de bu işin sahibinin kim olduğudur? Ermenistan ile ilişkileri Sayın Cumhurbaşkanı mı Sayın Başbakan mı yönetmektedir. Gölge Dışişleri Bakanı'nın bu konudaki pozisyonu nedir.
Sayın Başbakan TBMM'ye bu sürecin tüm karanlık noktalarını bildirmesi ve artan endişeyi gidermesi gerekir.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde normalleştirme çalışmalrında birbirini tamamlayan 3 boyutu bulunuyor.
Biri, Ermenistan'ın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden iddiasıdır. Ermenistan, Doğu Anadolu'nun bir bölümünün Doğu Ermenistan olduğunu savunmaktadır. Bu iddialar Ermenistan'ın Anayasası ile ifadesini bulmuş ve nostaljik düşünce olmaktan çıkmıştır.
İkincisi Ermenistan'ın 1915 olaylarının soykırım olduğu yalanı hız kesmeksizin sürmektedir.
Üçüncüsü de Ermenistan'ın Dağlık Karabağ işgali devam etmektedir.
Bu sorunlar çözülmeden ilişkileri normalleştirme çalışması mümkün olmayacaktır.
Kaynak: Vatan
Obama'nın açıklamasından sonra Başbakan Erdoğan'ın derin bir güven kaybı yaşadığını gösteren "Türkiye el bebek gül bebek okşanacak aldatılacak bir ülke değildir" sözlerinin hiçbir değeri yoktur.
Üstelik bir yabancı devlet başkanının ağzından çıkmış bu sözleri doğru okumaktan ısrarla kaçarak, bunun siyaseten söylenmiş seçim vaatleri olarak yorumlanması ve kendince mazur görme ve gösterme arayışı da Babakan'ın aczini örtememiştir.
Bu kafayla gidilmesi halinde daha çok yanaklar okşanarak, daha çok sırtlar sıvazlanarak, daha çok tıpışlanarak, daha nice pozitif enerjiler yüklenerek, milli meselelerde yeni hezimetler karşımıza çıkacaktır.
DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİSİ
Başbakan Erdoğan Dağlık Karabağ konusunda Ermenistan'la mutabakat olmadan onay veremeyeceklerini söyleyen Başbakan'ı bizzat Dışişleri Bakanı yalanlamış.
Hükümetin Ermenistan'la anlaştığı ve nihai onayın beklendiği görülmektedir. Burada ana unsurların görüşülerek mutabakata varıldığı, bunların yeniden müzakere edilmeyeceği noktada vahamet başlamaktadır.
Başbakan ve hükümeti bu konuda kamuoyunda bağlayacı hükümlülükler altına girmiştdir. Ancak Ermenistan Başbakanı, Dağlık Karabağ ve Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarının Türkiye ile müzakerelerde hiç gündeme gelmediğini açıklamıştır. Sarkisyan, Erdoğan'ın "Karabağ sorunu çözülmeden sınırların açılmayacağı" yönündeki açıklamasını da yalanlamış, daha da ileriye giderek Karabağ konusunda politikalarının hiçbir zaman değişmeyeceğini, Karabağ'ın hiçbir zaman Azerbaycan sınırları içinde olmadığını söyleyerek Türkiye'ye meydan okumuştur.
Bu durum köklü devlet gelenekleriyle bağdaşmaz. Kamuoyunun cevabını bulamadığı diğer bir garabet de bu işin sahibinin kim olduğudur? Ermenistan ile ilişkileri Sayın Cumhurbaşkanı mı Sayın Başbakan mı yönetmektedir. Gölge Dışişleri Bakanı'nın bu konudaki pozisyonu nedir.
Sayın Başbakan TBMM'ye bu sürecin tüm karanlık noktalarını bildirmesi ve artan endişeyi gidermesi gerekir.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde normalleştirme çalışmalrında birbirini tamamlayan 3 boyutu bulunuyor.
Biri, Ermenistan'ın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden iddiasıdır. Ermenistan, Doğu Anadolu'nun bir bölümünün Doğu Ermenistan olduğunu savunmaktadır. Bu iddialar Ermenistan'ın Anayasası ile ifadesini bulmuş ve nostaljik düşünce olmaktan çıkmıştır.
İkincisi Ermenistan'ın 1915 olaylarının soykırım olduğu yalanı hız kesmeksizin sürmektedir.
Üçüncüsü de Ermenistan'ın Dağlık Karabağ işgali devam etmektedir.
Bu sorunlar çözülmeden ilişkileri normalleştirme çalışması mümkün olmayacaktır.
Kaynak: Vatan