Saddam Hüseyin, ordunun ABD'ye karşı çete savaşına geçmesini isterken, ordu komutanları bunu reddetmiş... Yine işgalin üç haftasında, ABD kuvvetleri, sekiz uçak, düzinelerce helikopter ve 50'yi aşkın tank kaybederken, Bağdat ise misket bombası kullanıldığı için düşmüş. Ordunun daha fazla direnememesinin sebebi ise ABD ile Rusya arasındaki dengesizlik, çünkü Irak ordusunu Ruslar organize ediyordu. Tüm bunlar, altı yıl sonra ihanet etmediklerini, savaştıklarını anlatmak için el Cezire'ye çıkan Iraklı komutanların söyledikleriyle ortaya çıktı.
Amerikan güçlerinin Irak'ın başkenti Bağdat'ı 2003 martında nispeten hızlı bir şekilde ele geçirmesi, Irak ordusunun işgal güçlerine yeterince direnmedikleri ya da Saddam Hüseyin'e ihanet ettikleri iddialarının ortaya atılmasına neden olmuştu.
İşgalin 6. yılında, el-Cezire, ortada bir direnmeme ya da ihanet durumunun olup olmadığını ya da gerek teknolojik gerekse hava ve kara üstünlüğüne sahip olan ABD'nin lehine güç dengelerindeki eşitsizliği inceledi.
Irak ordusu eski komutanlarından General Talal el-Kısi, Irak ordusunun ve orduyla birlikte aşiretlerin işgal güçlerine karşı bütün güçleriyle direndiğini, buralarda Amerikalılara büyük kayıplar verdirdiklerini, özellikle Basra, Nasıriyye, Divaniye, Kerbela ve Necef'te verdirilen kayıpların Amerikan işgal ordusu tarafından da kabul edildiğini kaydetti.
Ancak Kıysi, Bağdat'a girmenin Amerikalılar açısından kolay olduğunu kabul ediyor. Ona göre bunun nedeni, Amerikan ordusunun Irak askerlerinin iletişim kabiliyetini bütünüyle sekteye uğratması. Komuta kademesiyle irtibatı kaybeden ordu, bir de yoğun hava bombardımanıyla karşılaşınca bölge üzerindeki hakimiyetini kaybetmiş.
Kısi, Bağdat işgal edilmeden önce üç hafta boyunca gösterilen direnişin az bir süre olmadığını dile getirerek, elektronik cihazların çalışmaz hale getirilmesi ile yoğun hava ve kara bombardımanı karşısında bundan daha iyisini yapılamayacağı görüşünü savundu. Ayrıca, Amerikalıların işlerin kendi planladıkları gibi gitmemesi durumunda toplu kıyım ve katliamlar yapmaktan çekinmeyeceklerini kaydetti.
Boğucu kuşatma
General Muhned el-Azavi de bu konuda General Kısi'den farklı düşünmüyor. Kısi'nin söylediklerine ek olarak Irak'ın 13 sene boyunca kuşatma altında kalmasının ordunun sahip olduğu gücün büyük ölçüde yitirilmesine neden olduğunu ve mevcut şartlar ve imkanlar çerçevesinde elinden geleni yaptıklarına inandığını söyledi.
Yine Irak ordusu subaylarından ve siyasi bilim uzmanı İbrahim Aşur, ordusunu SSCB ile ya da Sosyalist kamp ile savaşa hazırlayan Amerika ile Irak arasındaki güç eşitsizliğine bakarak, Irak ordusunun niçin ABD karşısında yeterince savaşmadı şeklinde bir soru sormanın anlamsızlığına dikkat çekti.
Irak ordusundaki üst düzey bazı subayların ihanet edip etmedikleri yönündeki şüphelere gelince, Cumhuriyet Muhafızlarının birliklerinden birisinin komutanlığını yapan General Hamdani, bunu kesin bir dille reddederek, iki ordu arasındaki güç eşitsizliğine ve Irak ordusunun iletişim gücünü bütünüyle tahrip edilmesine vurgu yaptı.
Hamdani, Irak'ın hayatını kaybeden eski lideri Saddam Hüseyin'in 2002 yılının ortalarında düzenlediği bir toplantıda savaşı çete savaşına dönüştürmeyi teklif ettiğini ancak bu önerinin kabul edilmediğini dile getirdi.
Amerikan kayıpları
Hamdani, Irak ordusunun Bağdat'ı kahramanca savunduğunu iddia ederek, ordunun bunda başarılı olamadığını çünkü Amerikan güçlerinin gizli yerlerde bulunan tankları bulup imha ettiğini, ağır hava bombardımanının dayanılmaz boyutlarda olduğunu, tüm bunlara rağmen ABD'nin sekiz uçağını düşürmeyi başardıklarını kaydetti.
Hamdani, Bağdat havaalanındaki kanlı çarpışmaları hatırlatarak bu çarpışmaların ilk gününde Amerikan kuvvetlerine büyük kayıplar verdirildiğini ancak çarpışmaların ikinci gününde ABD'nin uluslararası kanunlar tarafından yasaklanmış olan misket bombalarıyla saldırdığını ve havaalanına bu şekilde hakim olabildiğini ifade etti.
General Velid er-Ravi ise Irak ordusunun ya da üst düzey komutanların ihanet ettiği yönündeki şayiaların büyük ölçüde Amerikan güçlerinin ordunun moralini bozmak amacıyla yaymaya çalıştığı bir yalan olduğunu belirterek nitekim ABD'nin bunda da başarılı olduğunu ifade etti.
Bir çok ülkenin Irak'a gizli ziyaretlerde bulunarak silah satmak istediğini belirten Ravi, ancak bu görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, Irak ordusunun savunma sırasında büyük ölçüde yerel kaynaklara dayanmak zorunda kaldığını dile getirdi.
Öte yandan işgalci Amerikan güçlerine karşı Suvayra'da en başarılı savaşlardan birisini veren 16. kolordunun komutanı Müeyyed Dıman el-Hezza, birliğinin aradaki güç farkına rağmen Amerikan kuvvetlerine büyük kayıplar verdirdiğini belirterek 53 zırhlı araç ve tankın imha edildiğini ve çok sayıda Apaçi helikopterinin düşürüldüğünü söyledi.
Dünyabülteni