Özgündüz zirvenin “Gazze oturumu”unun moderatörü David Ignatius’u “terbiyesiz” ve İsrail’i ise “bağırsak kurdu”diye niteledi. “Olayı daha ziyade herkes kendi ideolojik ve siyasi görüşünün penceresinden bakarak değerlendirmektedir” diyen Özgündüz, kendisinin bu tepkininin niceliğiyle değil niteliğiyle ilgilendiğine dikkat çekerek Başbakan Erdoğan’ın, İsrail Cumhurbaşkanının karşısında sergilediği duruşunu doğru bulduğunu belirtti.
İsrail’in Filistinli çocuk, kadın ve yaşlılara karşı uyguladığı zulmün hiçbir kıstasla izah edilemeyeceğini söyledi. Başbakanın tavrını onayladığını belirten Özgündüz’ün sözlerine cemaat salâvatlarıyla destek verdi.
İşte o hutbenin tam metni:
“Davos’taki toplantıda T.C Başbakanının takındığı tavırı, efendim iç kamuoyuna yönelikti, yok iyi etmedi, aşırıydı, hafifti, ağırdı, fazlaydı, eksikti denerek daha ziyade herkes kendi ideolojik ve siyasi görüşünün penceresinden bakarak değerlendirmektedir.
Ben onların değerlendirmelerini yorumlamayacağım. Sayın Başbakanın kalbini yarıp içine bakmadım, fakat içindeki öfkenin yüzüne yansıdığı çok açıktı. Ben daha ziyade, İsrail Cumhurbaşkanı’nın karşısındaki duruşunu doğru buluyorum. “Hangi sözü kullansaydı, hangisini kullanmasaydı, üslubu ne olsaydı, ne olmasaydı,” gibi tartışmaya gelince, ne deseydi her birerimizin kendi kafamıza göre keşke şöyle diyeceğine, böyle deseydi gibi, diyebileceğimiz söz vardır.
Bir defa programı yönetenin terbiyesizliği vardı. Bir zamanlar batılının zulmünden, katliamından, soykırımından kaçarak, kucağımıza sığınan ve bizim tebaamızdan olan bu zümreyi karnımızda besledik, şimdi bağırsak kurdu gibi bizi sancılandırıyor. İsrail’in Hamas’la barışıklığı, savaş halinde olması bir yana, , çocukların başına, okullara, hastanelere, fosfor bombası yağdırmasını, çoluk-çocuk, hasta ve ihtiyarları öldürmesini, yeryüzünde hiçbir kimse ve hiçbir surette doğru bulamaz ve bunu savunamaz.
Biz aynı ülkede aynı milletiz, bizim birimiz bir partiyi seviyor, birisi de o partiyi seviyor, bu partiyi sevmiyor. Bunlar başka mesele fakat, hangi kıstasla, hangi kanun, kural ve ölçüyle bakarsanız bakın, İsrail’in yasaklanmış, hem de askere karşı kullansa bile, savaş suçu sayılan silahları, sivil hedeflere, çoluk-çocuğa, okula, hastanelere, camilere yağdırmasını kimse savunamaz.
Bu zalim ve gayr-i meşru devletin başkanına sen 25 dakika söz hakkı vereceksin, ama batıya adaleti götüren koca imparatorluğun varisi ve sizinle şu anda müttefik olan, birliğinizde, bir çok kurumunuzda ortağı olduğunuz T.C Başbakanı’na 12 dakika söz hakkı vereceksin. Ondan sonra da ikide bir “yeter” diye elle müdahale ediyor. O, onun terbiyesizliği idi ve ben lanetliyorum.
Başbakanın oradaki dik durmasını ve tavır koymasını doğru buluyor ve onaylıyorum. Ama üslup konusu tartışabilir, “ya şöyle mi deseydi daha güzeldi, böyle mi deseydi” denebilir. Önemli olan haksızlığı kabul etmeyip reddetmiş olmasıdır. Benim açımdan önemli olan bu, değerlendirilmesi gereken budu ve iyi etti diyorum. Allah Bizi Yahudi’nin karşısında zelil etmesin. Birileri kalkıp “Aman Yahudiler’in kalbine değdi, para muslukları kesilecek” diyecekse, ben Yahudi’nin çanağında doymak istemiyorum. Şükür benim, ülkem var, cennet gibi memleketim var, ben Yahudi’ye muhtaç mıyım? Yahudi’nin önünde diz çökün, el ovuşturup, boyun büküp tok yaşamaktansa, az yer, az giyerim ama onurlu, dik yaşarım.
Onun toprağı mı benimkinden çok mu? Benim rabbim o mu, razıkım o mudur? Allah siyonizmi ve emperyalizmi yok etsin. Dünyayı aç bırakan bunların açgözlülükle, fırsatı ele geçirip dünyanın nimetlerini tek taraflı sömürmeleridir. Yoksa Allah bütün insanlığa binlerce, milyarlarca yıl yetecek kadar, hatta yeteceğinden de fazla depolamıştır. Bunlar sömürüyorlar. Allah onları yok etsin. Biz Yahudi düşmanı değiliz. Biz Siyonizm düşmanıyız ve Filistinli’yle gasıp Siyonist devlet arasında hakem olmanın ötesinde tarafız. Çünkü Filistinli bizim kardeşimizdir. Çünkü Filistinli mazlumdur. Onun için biz tarafız, Allah devletimizi adl ve ihsan üzere payidar etsin. .
Zeynebiye.com