Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Zeynebiye'de 2 Muharrem!

CAFERİDER ve Zeynebiye Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği, Cem TV Genel Yayın Yönetmeni Mehdi Atam’ın sunuculuğunu yaptığı “İmam Hüseyin ve Kerbela” paneli, 20 Temmuz Perşembe günü 2 Muharrem akşamı binlerce Ehl-i Beyt dostunun katılımıyla başladı. 

21 Temmuz 2023
Zeynebiye'de 2 Muharrem!

Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek ve Araştırmacı Yazar Ahmet Turgut’un konuşmalarını dinlediler.

“Kerbela Mektebinin ibret ve hikmetlerini, ikaz ve müjdelerini anlayıp hayatımıza bunları aktarabiliyor muyuz?”

Yazar/Senarist Ahmet Turgut panelde yaptığı konuşmasında; “Bugün on muharremin ikinci günü. Tarihin izine baktığımızda görüyoruz ki, Kerbela'ya Evlad-ı Zehra bugün ulaşmıştı. Bugün Evlad-ı Zehra bin civarı asker tarafından kuşatılmıştı. Kerbela’da birkaç damla değil, oluk oluk Muhammed-i kan dökülüyordu. Nebinin öpmeye koklamaya kıyamadığı boyunlara kılıçlar iniyor ardı ardına. Ebu Talib’in Peygamber efendimizi himaye etmesine benzer şekilde bu kez Haşimi yiğitler, Ehl-i Beyt’i korumaya çalışırken birer ikişer lime lime ediliyor. Dün Hz. Zeyd’in Resulullah’ı savunmaya çalıştığı gibi bir avuç ensar ve muhacir evladı, Âl-i Muhammed uğruna şehadete yürüyor. Üstelik bu kez şehrin delileri ve köleleri değil, “La ilahe illallah, Muhammeden Resulullah” diyebilen kimseler döküyor o Muhammedi Kanı. Evet, Yezid’e Müslüman denir, denmez mi?

Tartışsın birileri. Tartışılamayacak şu hususta herkes hemfikir. Süfyanilerin bu ümmete ettiğini, dün müşrikler dahi etmedi, edemedi. Peki, Muhammedi kanın ilk kez yeryüzüne düştüğü Taif gününe atfen Kerbela’yı düşünelim! Resulullah, Taiflilerin zulmü karşısında Rabbinden insanlığa rahmet niyaz ederken, “Onlar bilmiyor. Belki oğulları, belki torunları birileri anlayacak ve iman edecek” demişti. Peki, Muhammedî kanın oluk oluk akıtıldığı Kerbela’dan bakiye mesajları anladık mı, anlayabiliyor muyuz?  Kerbela dergahının, o Kerbela Mektebinin ibret ve hikmetlerini, ikaz ve müjdelerini anlayıp hayatımıza bunları aktarabiliyor muyuz?” dedi.

“Muaviye, babasının ve atalarının zihniyetini İslam adı altında diriltmiştir.”

Turgut’un ardından panelde konuşan Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek;“Peygamberimizin öncesinde de tanrı inanışı, namaz, oruç ve Hac gibi ibadetler vardı. Mekke ve çevresindekiler bu ibadetleri yerine getirirlerdi fakat bir şey yoktu. O olmayan şey "La İlahe İllallah" sözüydü. Peygamber öncesinde de putlara tapınmaya dayalı bir din vardı, ve bu dinin zulme dayalı bir düzeni vardı. İnsanlar arasında eşitlik ve adaletin olmadığı bir düzen vardı. Dolayısıyla Hz. Peygamber ne için geldi? Zulüm olmasın, insanlar eşit olsun diye geldi.

Böylece adalet ile zulüm isteyenler çatıştılar. Bedir, Uhud, Hendek gibi çatışmalar sonrasında Mekke sonunda alındı. Mekke alınıncaya kadar Müslüman olmayan Ebu Süfyan ve oğlu Muaviye siyaseten Müslüman oldular. Peygamber vefat eder etmez iktidara gelenler zaten küçük, küçük adımlarla İslam'ın özünden uzaklaşmaya başladılar. Siz Peygamber'e gerçekten inanıyorsanız, nasıl onun cenazesini ortada bırakırsınız? Yalnızca on yedi kişi, İmam Ali (a.s) ve onun yakınları vardı. Ve sonunda kurnazlık ve zalimlik ile Muaviye, İslam devletinin başına geldi. Artık İslam Devleti o andan sonra zulüm devleti olmuştur. Muaviye, babasının ve atalarının zihniyetini İslam adı altında diriltmiştir.” dedi

“Hz. Hüseyin'in (a.s) yanında olduğunuzun mesajını vermek çok değerli bir şeydir.”

Panelde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında; “Ben-i Ümeyye ne kadar cahiliye dönemi geleneklerini özlüyor ve onları geri getirmeye çabalıyorsa, Ben-i Haşimi de getirdikleri bu medeniyeti korumaya çalışıyordu. Bizler doğruyla yanlışın, hakla batılın ve adaletle zulmün arasındaki savaşta tarafımızı belli etmek zorundayız. Peki bizler kimden yanayız? Bir taraf tüm güzelliklerin buluştuğu yerdeyken, diğer tarafta tüm çirkinliklerin bulunduğu yerdeydi. Herkes hak ile batılın süren savaşında bizim tarafımızın kesin olarak belli olduğunu görmelidirler. Bizim Hüseyn-i olduğumuzu ilan edecek olanlar da yine sizlersiniz. Bunlar davranışlarınız, söylemleriniz ve bildikleriniz ile yapılabilecek şeylerdir. 
Hz. Hüseyin'in (a.s) yanında olduğunuzun mesajını vermek çok değerli bir şeydir. Bu yaptıklarınızla Ehl-i Beyt'in kaydına düşmektesiniz. Sizler her asırda Hz. Hüseyin'e (a.s) yas tutacak, ve uğrunda bilinçlenecek olan insanların olacağının kanıtısınız. Güzellikleri temsil eden Al-i Muhammed'e aşık olmak iyiliğe ve güzelliğe aşık olmaktır. Kim bu aşk ve güzellikler uğruna ölürse şehit olarak ölür. Kim Muhammed hanedanın sevgisi ile ölürse bağışlanmış olarak dünyadan gitmiş olur. Bu hadis birçok Ehl-i Sünnet kaynağında bulunmaktadır. Allah'ın kudreti her zaman üzerinizde olsun.” dedi.

Konuşmaların ardından panelde Ehl-i Beyt dostları, Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahlarından Seyyid Taleh Boradigahi ve Seyyid Peyman Boradigahi’nin mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.

Panel, Cem TV ve Zeynebiye TV’den canlı olarak yayınlandı.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.