İsrail ile Yunanistan, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin giderek gerginleştiği bir sırada askeri işbirliği anlaşması imzaladı. İsrail medyası, Yunanistan’ın Türkiye’nin yerini almaya çalıştığını savunurken, Kıbrıs Rum Yönetimi de benzer bir anlaşma yaparak, Türkiye’nin müdahale uyarısında bulunduğu doğalgaz çıkartılacak deniz bölgesinin güvenliğini İsrail’e bırakmaya çalışıyor.

Endişe paylaşıyoruz

Siyonist rejim İsrail ile Yunanistan arasındaki askeri işbirliği memorandumu önceki akşam Yunanistan Savunma Bakanı Panagiotis Beglitis ile İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak arasında başkent Tel Aviv’de imzalandı.

Yunan Bakan, “İki ülke arasında bölgedeki çıkar ve işbirliğini geliştirerek derinleştirmek amacıyla geldim. Ortak endişe ve çıkarlarımız için birlikte çalışacağız” dedi.

Beglitis, iki ülkenin ortak endişesi ile ilgili yaptığı düzeltmede ise anlaşmanın bölgedeki herhangi bir ülkeye yönelik olmadığını söyledi. Beglitis, “İsrail’in ülke güvenliği, uluslararası hukuka dayalı meşru müdafaa ve yasal haklarıyla ilgili endişelerini aynen paylaşıyoruz” diye konuştu.

İsrail: Memnunuz

Siyonist Savunma Bakanı Ehud Barak da imza töreninde yaptığı konuşmada, iki ülke arasında hızla artan işbirliğinin güvenlik alanında da gelişmesinden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Askeri işbirliği anlaşmasının içeriği ise açıklanmadı.

Yunanistan Savunma Bakanı Beglitis, temasları çerçevesinde, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Genelkurmay Başkanı General Benny Gantz ile de görüştü.

Yunan bakan, Türkiye’ye karşı sert çıkışlarıyla tanınan Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ile ise program dışı bir araya geldi.

Sırada Rumlar var

Bu arada Kıbrıs Rum yönetiminin de İsrail ile benzer bir anlaşma yaparak Türkiye’nin müdahale uyarısında bulunduğu Doğu Akdeniz’de doğalgaz sondajı yapılacak bölgenin güvenliğini, doğalgaz yataklarından haklar vererek İsrail’e bırakmaya çalıştığı bildirildi.

Rum Filelefşeros gazetesi, Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimin İsrail’den bu yönde talepte bulunduğunu, İsrail’in ise karşılık olarak Filistin devletini tanımamalarını istediğini ileri sürdü.

Kurulduğu yıldan (1948) bugüne güvenlik kaygılarını ilk planda tutan ve bu yönde hareket eden İsrail, tam bir güvenlik devleti olarak davranmaya devam ediyor. Geleneksel yaklaşımıyla hareket eden İsrail her geçen gün bölgede daha da yalnızlaşıyor. Her zaman önemli müttefikler bularak bölgedeki yalnızlığından kurtulmaya çalışan İsrail, 2000’li yıllarda uluslararası ve bölgesel alanda yaşanan gelişmeleri iyi okuyamadığından her geçen gün bölgede yalnızlaşmaktadır.

İsrail-Yunanistan İlişkileri

Siyonistlerin Balkanlar’da ilişki kurduğu devletlerin başında Yunanistan gelmektedir. İsrail-Yunanistan ilişkilerinde yaşanan askeri, istihbari ve ekonomik alandaki gelişmeler geçmişle kıyaslandığında oldukça ilginç anlamlar taşımaktadır. Yunanistan kuruluşundan beri İsrail’e karşı en olumsuz tavır takınan Avrupa devleti olmuştur. Hatta 1947 yılında Filistin toprakları üzerinde bir İsrail devleti kurulmasını öngören Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kararına hayır oyu kullanan tek Avrupa ülkesidir. Bunun yanında Yunanistan NATO üyesi olmasına rağmen Filistin ve Arap yanlısı siyasetini Sovyetler Birliği çizgisinde sürdürmüştür. Yunanistan devletinin tutumunun yanında, Ortodoks olan Yunanlılar da Yahudilere ve İsrail’e karşı olumsuz tavır içindedirler. Çünkü Ortodoks olan Yunanlılar, İsa peygamberin Yahudiler tarafından öldürüldüğüne inandıklarından, tarih boyunca Yahudilere karşı olmuşlardır. Yunan halkı bu yaklaşımını İsrail-Filistin savaşının her aşamasında göstermekten geri durmamıştır.

Peki, ne oldu da son dönemde İsrail-Yunanistan yakınlaşması başladı. “Düşmanımın düşmanı dostumdur” yaklaşımından hareketle İsrail Yunanistan’a yakınlaşmaya başladı. Yunanistan ise son dönemde içine düştüğü ekonomik krizin etkilerini azaltmak için Yahudi sermayesi ve teknolojisine ulaşmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda krizle birlikte iyice azalan bölgesel etkisini artırmayı düşünmektedir. İsrail ise bir taraftan bölgedeki yalnızlıktan kurtulmaya çalışırken bir taraftan da hava kuvvetlerinin eğimi için geniş alan arama çabasındadır. Basına yansıyan haberlere göre Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu 2010’un Şubat ayında Moskova’daki Puşkin Lokantası’nda İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile bir araya geldi. Bu görüşmeden sonra iki ülke arasında askeri, istihbari ve turizm alanlarında işbirliği ilişkileri güçlenmeye başladı.

Daha çok İsrail’in çabalarıyla gelişen iki ülke arasındaki ilişki her iki ülke içinde beklenen sonucu vermeyecek gibi gözükmektedir. Bir kere İsrail açısından düşünüldüğünde Türkiye’nin yerini ister ekonomik, isterse askeri/stratejik açıdan olsun hiçbir Balkan ülkesi dolduramayacaktır. Bırakalım tek tek Balkan ülkelerini bir tarafa, Balkan ülkelerinin tamamı bile İsrail açısından Türkiye’nin yerini dolduracak potansiyele sahip değiller. Bu durumda, İsrail açısından bakıldığında Türkiye’yi rahatsız etmekten başka elinde bir şey kalmıyor.