Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, İlahiyatçı-Yazar Prof. Dr. Hasan Aydın ve Araştırmacı Yazar Ahmet Turgut’un konuşmalarını dinlediler. 

“Fatıma bint-i Esed’in evine gelen ve yetim olan Peygamberimizi, Fatıma bint-i Esed sahiplenmiştir.”

Yazar/Senarist Ahmet Turgut panelde yaptığı konuşmasında;“Güzelliğin nebisi olarak Hz. Yusuf’u (a.s) bilmekteyiz. Hatta bir kıssası da bulunmaktadır, biz bu kıssada üç adet gömlek görmekteyiz. Bunlardan ilki kanlı olan gömlekti. İkinci gömleği Mısır'da, Züleyha'nın konağında görüyoruz. Üçüncü gömleği de kıssanın sonlarında Yusuf (a.s)'ın babası Hz. Yakup'a vermesiyle görüyoruz. Her gömleğin kişiden kişiye haset, ihtiras, temizlik, şifa gibi anlamları vardı. 

Resulullah'ta ise gömlekler yerine hırkalar, abalar tekrar etmekteydi. Yine onda da üç adet abadan bahsedildiğini görüyoruz. Hacer-ül Esved taşının yerine koyulmasında çıkan tartışma ve akabinde Resulullah'ın taşı yerine koyması bu örneklerden bir tanesidir. 

Fatıma bint-i Esed’in defininde Peygamberimizin Rabbimizden yüz yirmi dört bin peygamber adına bir ricada bulunduğunu görüyoruz. Ricası da, toprağın Fatıma bint-i Esed’i bizzat Peygamberimizin kendisi gibi kabul etmesiydi. Fatıma bint-i Esed’in evine gelen ve yetim olan Peygamberimizi, Fatıma bint-i Esed sahiplenmişti. Nebevi aşkın maşuku olan Veysel Karani, Medine'ye kadar geldi fakat Resulullah'ı göremedi. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra Hz. Ali'nin eliyle Resulullah hırkasını Veysel Karani'ye gönderdi. Rabbimiz inşallah bizleri Veysel Karani'nin aşkına sahip kılsın.” dedi.

“Allah-u Teâla Ehl-i Beyt’i püripak kılmıştır.”

Turgut’un ardından panelde konuşan İlahiyatçı-Yazar Prof. Dr. Hasan Aydın;“Benim yetiştiğim çevrede, medresede on bir yaşında hafız olunurdu. Fakat ne yazık ki kelime olarak telaffuz ettiğimiz ve Kur'an'da ezberlediğimiz Ehl-i Beyt kelimesini biz sadece ezberlemişiz ve ne manaya geldiğini bilememişiz. Kur’an’da buyrulur ki: "Allah Teâlâ tarafından kendisinde bir bilgi olup da onu gizleyenden daha zalim olan kimdir?" Ve yine buyrulur ki: "Eğer doğrulardansanız, delilinizi getirin." Bütün Müslümanlar olarak kaynağımızı Kur'an olarak almamız gerekmektedir. Kur'an'ın tek olarak temiz olarak gösterdiği kişiler Ehl-i Beyt'tir. Allah-u Teâlâ onları püripak kılmıştır. Peygamberimiz; Hz. Fatıma (s.a) , Hz. Ali (a.s), Hz. Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin'e (a.s) dua ediyor. Ve duasında şöyle buyuruyor; "Ya Rabbi bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir. Bunları seveni seven, bunlarla buğz edenle buğz et.” dedi. 

“Peygamberimizi sevmek bir güzellik değil midir?”

Panelde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz konuşmasında;“ Maide Suresinin 35. ayet-i kerimesinde şöyle buyuruluyor; "Ey İman Ehli, Allah'tan korkun ve sizi, O'na yaklaştıracak vesileler arayın." Allah'ı her yerde anın. İnsanın en sevdiği nasıl unutulur ki? Ehl-i Beyt'ten bizi uzak tutmaya çalışan bir İngiliz anlayışı vardır. Bunu da yapma teknikleri Müslümandan daha Müslüman görünme tekniğidir. Hem Resulullah'a "Selam olsun ya Resulullah." diyeceksin, hem de Ehl-i Beyt'i insanlara anlatmayacaksın. Böyle bir şey olamaz!

Ehl-i Beyt'in şefaatini inkâr edenlerden olmayın. Siz Kur'an'ın bir kısmına inanıp bir kısmını reddedenlerden misiniz? Her günah önce kendi kişiliğine yaptığın bir saygısızlıktır. 

Peygamberimizi sevmek bir güzellik değil midir? Peygamberimizin en sevdiği bu kişileri de sevmek de güzellik olmaz mı bu halde? En büyük gaddarlığa maruz kalmış, kendi ümmeti içerisinde büyük bir yalnızlığa uğramış Hz. Hüseyin'i (a.s) sevmek hak değil midir?”dedi.

Konuşmaların ardından panelde Ehl-i Beyt dostları, Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahı Seyyid Taleh Boradigahi’nin mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu. 

Panel, Cem TV ve Zeynebiye TV’den canlı olarak yayınlandı.