Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi’nde buluşan Ehl-i Beyt dostları, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, İmam Rıza İslami Araştırmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ehad Karameleki ve Araştırmacı Yazar Ahmet Turgut’un konuşmalarını dinlediler.
Panel, İmam Rıza İslami Araştırmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ehad Karameleki tarafından İmam Rıza (a.s)’nın kubbesinde dalgalanan bayrağın, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’ün şahsında Zeynebiye’lilere taktim etti. Özgündüz’de Karameleki’ye Ayasofya’da sergilenen İmam Hüseyin (a.s) yazılı tablonun nakşedildiği hediyelerini takdim ettikten sonra başladı.
Panelde konuşan İmam Rıza İslami Araştırmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ehad Karameleki konuşmasında;“ Herkes tüm kalbi ile İmam Hüseyin (a.s)’in fedakarlığının haberini duyarak ve düşünerek İmam Hüseyin (a.s)’e aşık olmuştur. İmam Hüseyin (a.s) yürekleri kendine cezp etmiştir. Her cemaatten ve her kesimi kendisine aşık etmiştir. Bugünlerde dünya üzerinde olan insanlar grup, grup İmam Hüseyin (a.s)’i zikir etmektedir.” dedi.
Karameleki’nin ardından panelde konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz; “Hz. Abbas (a.s) babası Emir'ul- Muminin İmam Ali (a.s)’dir. O’nun üstünlüğünü kimse tartışamaz. Hz. Abbas (a.s)’ın derdi dindir. O ümmetin vefalı eri olan, Peygamberimizin canım ve kanım dediği Hz. Hüseyin (a.s)’e kurbandır. Hz. Abbas (a.s)’ın meselesi İslam’dır. Selam olsun O’na… Eğer biz bu anmalardan bir şeyler alabilirsek, ne mutlu bize. Yoksa yavaş yavaş sulanır bu iş ve ucuza cennet kapama böyle bir tacirine inanışa dönüşür. Hz. Abbas (a.s) peygamber emaneti olarak canını emanet etmiştir. Hz. Abbas (a.s) İnsanlığını savunduğu, zulme ve haksızlığa karşı durduğu için İmam Hüseyin (a.s)’in yanındadır.”dedi.
Panelde konuşan Araştırmacı Yazar Ahmet Turgut konuşmasında; “O Saki-i Âl-i Muhammed’di. Sakka-i Deşt-i Kerbela’ydi. Karşısına çıkan nasipsizleri birer ikişer devirip koşmaya devam ediyordu Abbas. Bedir ve Uhud’daki, Hendek ve Hayber’deki Haydar-ı Kerrar’ın Varisiydi O. Altı aylık Ali Asgar’a, onunla akran Muhammed Bâkır’a, 3-5 yaşlarındaki Seyyide Rukayye’ye diğer Zehra Ciğerparelerine su yetiştirmesi lazımdı. Koşuyordu Abbas… Safa ile Merve arasında değil, evvel ile ahir arasında, Rabbin celali ile cemali arasında koşuyordu Abbas. Büyük ninesi Hz.Hacer gibi suyu bulmak için koşmuyordu. Bilakis bulunmuş suyu Rahmet Ailesiyle buluşturmak için koşuyordu. Evet; sadece Evlad-ı Zehra suya hasret değildi. Su da Evlad-ı Zehra’ya hasretti, Âl-i Kevser’e… Koşuyordu Abbas… Karşısına çıkan zalimleri birer ikişer devirerek. Namertlerin sayısı beş on derken, yirmiye kırka çıkmıştı. Önce kılıç tutan elini kestiler, Abbas soluna aldı kılıcı. Onu da kestiler. Mute’nin Şehidi, Cafer-i Tayyar’ın yeğeni değil miydi o? Kolsuz kalmıştı ama feri kesilmemişti hâlâ.”dedi.
Panelde, Ehl-i Beyt âşıkları Azerbaycan’ın ünlü Ehl-i Beyt meddahlarından Hacı Zahir Mirzevi’nin mersiyeleriyle gözyaşlarına boğuldu.
Panel, Cem TV, Kanal 12 ve Zeynebiye TV’den canlı olarak yayınlandı.