Ehl-i Beyt imamlarından rivayet edilen hadislerinden 23. gecenin Kadir gecesi olma ihtimalinin daha güçlü ve yüksek olduğu anlaşılmakla birlikte, bilinçli olarak açık bir şekilde bayan edilmemiş ve 19, 21 ve 23. gecelerin ibadet, dua, zikir ve bağışlanma dilekleriyle geçirilmesi tavsiye edilmiştir.
Bu kutlu gecenin, ramazan ayının hangi gecesi olduğunu ve bu gecede, ulvî alemin hakî aleme yansımalarını “Kadir Sûresi” şöyle beyan buyurmaktadır:
“Rahman ve Rahîm Allah Adıyla* Şüphe yok ki biz Kur’ân'ı Kadir gecesinde indirdik.* Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?* Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.* Melekler ve Rûh, o gece takdîr edilen her iş için, Rablerinin izniyle inerler.* Esenliktir o, tâ tan yeri ağarıncaya kadar.”
“Kadir Sûresi” Kur’an-ı Kerim’in 97. sûresi olup çok net olarak Kadir gecesinden, Kur’an’ın bu gecede indirilişinden, bu gecenin yüceliğinden, bin aydan daha hayırlı oluşundan, melekler ve Rûhun yeryüzüne inişinden, bu inişin Allah’ın izniyle gerçekleşmesinden ve iniş gerekçesinden ve son olarak da şafak sökünceye kadar bu gecenin esenlik oluşundan bahsetmektedir.
Kur’an-ı Kerim’in indiği bu gecenin, “Kadir gecesi” olarak adlandırılış nedeni hakkında, tefsir bilginleri üç farklı görüşü savunagelmişlerdir:
1- Bu gece, yüce bir makam ve mevkiye sahip olduğundan dolayı “Kadir” gecesi olarak adlandırılmıştır. Kur’an-ı Kerim’in bu gecede inişi, bu gecenin tümüyle esenlik oluşu ve de bu gecenin ibadetle geçirilmesi durumunda büyük bir mükâfata neden oluşu, bu geceye yüce bir makam vermiştir.
2- Meleklerin ve Rûhun bu gecede yeryüzüne inişi sonucu yer darlığı ve izdiham oluştuğundan dolayı bu gece, “Kadir” gecesi olarak adlandırılmıştır.
3- Bu gece, mukadderatın belirlendiği ve takdir edildiği gece olması hasebiyle “Kadir” gecesi olarak anılmıştır. İnsan birey ve toplumlarının kaderi ve de deprem türünden afetler, savaş, barış, yenilgi, zafer gibi hadiseler, maslahat ve hikmet uyarınca bu gecede takdir edilir.
Kur’an-ı Kerim bu bağlamda şöyle buyurmaktadır:
“Apaçık Kitaba andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik... her hikmetli emir, o gecede ayırt edilir.” (Duhan, 2-4)
Bu bağlamda İmam Rıza’dan (a.s) rivayet edilen bir hadis şöyledir:
“Bir yıl boyunca gerçekleşecek olan hayır, şer, zarar, yarar, rızık ve ecel bu gecede takdir edilir. Bundan dolayı da “Kadir” gecesi olarak adlandırılmıştır.”
Her hal-ü kârda, gerekçesi farklı olsa da Kur’an’ın indiği gece kutlu “Kadir” gecesidir.
Ramazan ayının hangi gecesinin “Kadir” olduğu hususunda Kur’an-ı Kerim’de her hangi açıklayıcı bilgi yer almamaktadır. Ancak Şia ve Sünni kaynaklı hadislerde bu konuda çeşitli açıklamalar vardır. Sünni kaynaklarda en çok ihtimal verilen gece 27. olarak ve Şii kaynaklarda ise 19, 21 ve 23. geceler olarak belirtilmiştir.
Ehl-i Beyt imamlarından rivayet edilen hadislerinden 23. gecenin Kadir gecesi olma ihtimalinin daha güçlü ve yüksek olduğu anlaşılmakla birlikte, bilinçli olarak açık bir şekilde bayan edilmemiş ve 19, 21 ve 23. gecelerin ibadet, dua, zikir ve bağışlanma dilekleriyle geçirilmesi tavsiye edilmiştir.
Tefsir bilginleri, bazı hadislerden de yararlanarak bu konuda şöyle demişlerdir:
“Yüce Allah, kendi veli ve dostlarını, kulları arasında saklamıştır; o halde Allah’ın hiçbir kulunu hor ve hakir görmemek gerekmektedir. Hor ve hakir görülen, küçümsenen kimsenin Allah dostu olmadığı ne malum?
Yüce Allah, rızasını, ameller arasında saklamıştır; bu sebepledir ki hiçbir iyi amel küçük ve önemsiz görülmemelidir. Önemsiz diye nitelenen amelin, Allah rızasını barındırmadığı ne malum?
Yüce Allah, gazabını günahlar arasında saklamıştır; bu yüzden hiçbir günah küçümsenmemelidir. Küçümsenen günahın, Allah’ın gazabına neden olmayacağı ne malum?
Yüce Allah, hüsn-ü kabulünü dualar arasında saklı tutmuştur; bu nedenle de hiçbir dua küçük ve önemsiz addedilmemelidir. Küçük ve önemsiz addedilen duanın, Allah katında kabul olmayacağı ne malum?
Yüce Allah, ölüm zamanını zamanlar arasında örtülü tutmuştur ve bundan dolayı da her zaman için ölüme hazırlıklı olmak gerekmektedir.
Yüce Allah, bütün bunlar gibi “Kadir” gecesini de geceler arasında gizlemiştir ki insanlar, “Kadir” gecesi olması muhtemel bütün gecelere önem versinler.”
İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s) rivayet edilen bir hadis şöyledir:
“...Hacılar “Kadir” gecesinde belirlenir; o yıla ait olan hadiseler, belalar ve rızıklar da o gecede belilenir. İşte o geceyi üçün (ramazan ayının 19, 21 ve 23. gecelerin) birinde ara.”
İki Önemli Nokta
1- Kur’an-ı Kerim’in, İslam Peygamberinin (s.a.a) 23 yıllık peygamberliği süresince tedrici olarak indiğini kanıtlayan delillerin varlığına rağmen Kadir sûresi, Kur’an’ın “Kadir” gecesinde indiğini ifade etmektedir.
Görünüş itibariyle çelişki çağrışımı yapan bu konu özetle şöyle açıklanabilir:
Bazıları, Kur’an’ın “Kadir” gecesinde indirilişini, bu geceden itibaren indirilmeğe başlanması şeklinde yorumlamışlardır. Gerçekte bu, tutarlı bir görüş değildir. Zira “Şüphe yok ki biz onu (Kur’ân'ı) Kadir gecesinde indirdik.” buyruğu, Kur’an’ın bütününe işarettir. Kaldı ki Kur’an’ın ilk ayetlerinin “Kadir” gecesinde indiğine dair her hangi bir kanıt yoktur. Tam aksine ilk inen ayetler olarak bilinen “Alak” sûresinin ilk ayetlerinin, Allah Resulünün (s.a.a) peygamberliğe seçildiği günde indiği kesin olarak kanıtlanmıştır. Yüce Allah Resulünün (s.a.a) peygamberliğe seçilişi ise ramazan ayında değil, recep ayında gerçekleşmiştir.
Bu eleştirisel yanıt sonrasında çözüm nitelikli söylenebilecek en mantıklı cevap şudur: Kur’an-ı Kerim’in iki şekilde indirilişi söz konusudur. Bir defasında Kur'an'ın hakikatleri bir bütün olarak Allah Resulünün (s.a.a) mübarek kalbine indirilmiştir ve bu, Kur’an’ın “Kadir” gecesindeki indirilişinden ibarettir. Diğer şekli ise, yüce Peygamberimizin (s.a.a) 23 yıllık peygamberliği süresince tedrici indirilişidir...
2- Bir çok hadis, “Kadir” gecesinin, yüce Allah tarafından İslam ümmetine verilen bir meziyet olduğu yönündedir. Bir gün Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu:
“İsrâil oğullarından biri bin ay cihad elbisesini üzerinden çıkarmadan cihad halinde/cihada hazır vaziyette beklemiştir.”
Bunu duyan bir grup ashab, buna şaşırmış ve kendilerinin de böyle bir fazilete sahip olmalarını arzu etmişlerdi. İşte bunun ardından yüce Allah “Kadir” sûresini indirerek, bu gecede yapılan ibadet ve kulluğun bin aydan daha üstün olduğunu beyan etmiştir. (Durr’ul Mensur Tefsiri, c:6, s:371)
Kadir Gecesinin Amelleri
Kadir gecesinin en kuvvetle muhtemel olduğu üç gece(İhya geceleri)nin amelleri iki kısımdır. Bunlardan bir kısmı üç ihya gecelerinin üçünde de tekrarlanan ortak amellerdir. Bir kısmı ise yalnızca o geceye mahsustur.
Üç gecenin üçünde de tekrarlanan ameller:
1- Gusül yapmak. Gusülün güneş batacağı sırada yapılıp onunla akşam namazının kılınması daha efzaldir. “Bu gecenin guslünü alıyorum gurbeten ilellah” diye niyet edilerek gusül alınır. Namaz kılmak için gusüle ilaveten abdest de alınması ihtiyata uygun ve nur üzerine nurdur.
2- İki rekât kadr gecesi namazı kılmak. Namaza “İki rekât kadr gecesi namazı kılıyorum gurbeten ilellah” diye niyet ederek başlar. Namazın her rekâtında Fatiha Suresinden sonra yedi defa İhlâs suresi okur.
Namazın ardından da yetmiş defa: “Esteğfirullahe ve etûbu İleyh” diyerek Allah’tan bağışlanma dilemek ve tevbe etmek.
Hz. Peygamber (s.a.v) nakledilen bir hadiste şöyle buyurmaktadır. “Kim bu ameli yaparsa henüz yerinden kalkmadan Allah onu, onun babasını ve annesini bağışlar.“
3- Kur’ân-ı Kerim’i açıp önüne koyarak şu duayı okumak:
“Allahumme innî es’eluke bi-kitabike’l-munzeli, vemâ fîhi, ve fîhi’smuke’l-ekberu, ve esmâuke’l-husnâ, vemâ yuhâfu ve yurcâ, en tec’alenî min utegâike min’en-nâr.”
“Ey Allahım! İndirdiğin kitabın hürmetine ve onda bulunanlar hürmetine ki büyük ismin ve güzel isimlerin bu kitaptadır; korkutan veya ümit veren (ayetlerin) hürmetine, beni cehennem ateşinden azat ettiğin kimselerden kılmanı senden diliyorum.”
Ve bu duanın ardından da hacet ve dileklerinizi Hak Teala’dan istersiniz.
4- Kur’ânı alıp başınıza koyup şöyle dua edersiniz:
“Allahumme bi-haggi haza’l-qur’ân ve bi-haqqi men erseltehu bih, ve bi-haggi kulli mu’minin medehtehu fîh, ve bi-haggike aleyhim, felâ ehede e’rafu bi-haggike mink.”
“Allah’ım! Bu Kur’ân’ın ve onu gönderdiğin kimsenin ve onda medhettiğin bütün müminlerin hakkına ve senden başka hiç kimsenin tanıyamayacağı onlar üzerindeki bulunan hakkın hürmetine,senden diliyorum.
Sonra da:
On defa “Bike ya Allah”.
On defa “Bi-Muhammedin”.
On defa “Bi-Aliyyin.”
On defa “Bi-Fatimete”.
On defa “Bil-Haseni”.
On defa “Bil-Hüseyni”.
On defa “Bi-Aliyyibni’l-Huseyn”.
On defa “Bi-Muhammed ibn-i Eliyyin”.
On defa “Bi-Ca’fer ibn-i Muhammed”.
On defa “Bi-Musa ibn-i Ca’fer”.
On defa “Bi-Aliyy ibn-i Musa”.
On defa “Bi-Muhammed ibn-i Aliyyin”.
On defa “Bi-Aliyyibn-i Muhammed”.
On defa “Bil-Hasen ibn-i Aliyyin”.
On defa “Bil-Hucceti”.
Dedikten sonra hacetlerinizi istersiniz. Bu duada önce Allah’u Tealayı, Kur’ân-ı Kerim’e ve O’nun gönderdiği peygamberine (s.a.a) ve Kur’ân’ın medhettiği müminlere sonra da Allah’u Tealayı kendi Mukaddes Zatına ve Ehl-i Beyt’ten olan on dört masum’un her birinin hürmetine ant vererek hacet ve dileklerinizi Hak Teâlâ’dan diliyorsunuz.
5- İmam Hüseyin’i (a.s) mukaddes türbesinde ziyaret etmektir. Uzakta olanlar bulundukları yerden selamlayarak İmam'ı ziyaret edebilirler.
6- Bu üç gecede ihya tutmak (bu geceleri yatmadan sabahlamak) da müstehaptır. Bir hadis-i şerifte şöyle geçer: “Kadir Gecesini ihya eden kimsenin günahlarını, Allah bağışlar.”
7- Her üç gecede de yüz rekât namaz kılmanın çok fazileti vardır. Bu namazlarda her rekâtta Hamd’dan sonra on defa İhlas suresi okunursa daha faziletli olur. Her rekatta Hamd’dan sonra tek İhlâs okunarak da kılınabilir.
8- Her üç gecede de Cevşen-i Kebîr (Büyük Cevşen) Duası'nı okumak çok sevaptır.
Kadir Gecesinin Fazileti
Merhum Meclisi bu gecelerin en değerli ve faziletli amellerini şöyle sıralamıştır:
İstiğfar etmek, zikir, kendimizin, anne-babamızın akraba ve mümin kardeşlerimizin dünya ve ahiretleri ile ilgili hacetleri istemek, Hz. Muhammed’e (s.a.a) ve Ehl-i Beytine mümkün olduğu kadar selat-u Selâm etmek ve bazı rivayetlere göre Cevşen-i Kebir duasının da bu üç gecede okunması müstehaptır. Bir rivayette ise şöyle geçer: Resulullah’a (s.a.a) Kadir gecesine girdiğimizde (o gecede ) Hak Teâlâ’dan ne isteyelim” diye sorulduğunda, Resuli Ekrem (s.a.a) “afiyet dileyin” buyurdu.
Ramazanın 19. gecesi olan birinci ihya gecesine yukarıda sayılanlarla birlikte aşağıdaki ameller de ilave edilir.
1- 100 kere “Esteğfirullahe Rabbî ve etûbu ileyh” (Rabbim olan Allah’tan bağışlanmamı diliyor ve ona dönüyorum.) zikrini yerine getirmek.
2- 100 kere “Ellahummel’an qatelete Emîrilmuminîn” (Allah Muminlerin Emiri Hz. Alini katillerine lanet et.”) söylemek.
Daha geniş ayrıntı için “Mefâtîhu’lcinân” vs. Dua kitaplarına başvurunuz.