Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, dün akşam İşgal rejimi İsrail'e karşı 33 Günlük Savaş’ta direnişin tarihi zaferinin 12. yıldönümü dolaysıyla yaptığı konuşmada; bu büyük ve tarihi zaferi herkese kutladı.

 

İran ve Suriye'ye Teşekkür

 

Nasrullah, Lübnan mücahitleri, şehitleri, gazileri, ordu birlikleri, gruplar ve partileri, medya ve milletine ve özellikle bu savaşta kudretle kendilerine yardım eden İran İslam Cumhuriyeti ve Suriye'ye teşekkür etti.

 

Bölge Denklemi Değişti

 

Seyyid Hasan Nasrullah; bu zaferin birçok denklemi değiştirdiğini ve direniş cephesine karşı yürütülmekte olan büyük savaşta da Allah'ın yardımıyla muzaffer olacaklarını ifade etti.

 

İlerleyen günlerde Lübnan'ın el Hermel bölgesinde tekfirci gruplar ve terörizmin yok edilmesinin 1. yıldönümünü kutlayacaklarına dikkat çeken Nasrullah, 2006 yılındaki savaşın hedefinin Afganistan ve Irak'ı işgal eden ABD'nin planını Suriye ve Irak sınırlarında uygulamak olduğunu, ancak bu planın suya düştüğünü kaydetti.

 

Bu plandan başka direnişi askeri yolla yok etmek veya teslim olmaya zorlamak için yeni bir planın uygulamaya koyduklarına dikkat çeken Nasrullah, ilk başta Hizbullah'tan kendi silahı bırakıp, Filistin ve Suriye sınırında ve Beyrut havaalanı ve limanındaki çok uluslu güçlere katılmasını kabul etmesini istediklerini hatırlatarak, "Lübnan düşseydi, Suriye ve Gazze'ye karşı planlarını uygulayıp, ardından İran'ı hedef almak için izole etmeye ve böylece direniş cephesini yok edeceklerdi." açıklamasında bulundu.

 

Bölgede İsrail'e Destek

 

Hizbullah Genel Sekreteri, bugün bölgenin 7 yıldır aynı hedefler için savaşlara sürüklediklerini, bu savaşlardan amacın İsrail'i güçlendirmek olduğunu vurguladı.

 

Direniş Her Zamankinden Daha Güçlü

 

Nasrullah, 2006 yılından bugüne kadar, direnişin denklemlerden dolayı Lübnan ile caydırıcılıkta olduğunu, bugün direnişin her zamankinden daha güçlü olduğunu vurguladı.

 

Nasrullah, İsrail'in bugün Lübnan'ı esas tehdit olarak görüp, duvarlar arkasına gizlendiğini çünkü karşısında güçlü ve ciddi bir düşmanın olduğunu bildiğini ifade etti.

 

Hizbullah'ın İsrail’den daha güçlü olduğunu, çünkü meselenin imkanlar meselesi değil, iman ve inanç olarak Siyonistler'den daha güçlü olduklarını kaydetti.

 

İsrail, Suriye Savaşının Esas Ortağı

 

Geçen 7 senede, Suriye'nin başka yöntemle düşürülmesi için çalışıldığına dikkat çeken Nasrullah, İsrail'in Suriye'ye karşı savaşta bugün kadar tam bir ortak olduğunu ve Suriye'nin güneyindeki terör örgütlerine her türlü destekte bulunduğunu belirtti.

 

Dünya Suriye Yönetimi ile Görüşmek İçin Kuyruğa Girmiş

 

Seyyid Hasan Nasrullah, İsrail'in Şam'ın kendisi için bir dost başkenti haline gelmesini ümit ettiğini ancak bugün tüm arzu ve hayallerinin suya düştüğünü, dünyanın Golan'ı Suriye'ye vermeye hazır olduğu gibi, Suriyeliler'le görüşmek için kuyruğa girdiklerini kaydetti.

 

Liberman'ın Hizbullah ve İran'ın varlığının İsrail için büyük bir başarısızlık ve yenilgi olduğunu söylerken, Netanyahu'un bugün İran ve Hizbullah'ın Suriye'den çıkması mücadelesini verdiğine dikkat çeken Hizbullah Genel Sekreteri; "Yenilmiş İsrail'in kendi şartlarını kime dayatmak istiyor? Zafer elde etmiş Suriye'ye mi yoksa Hizbullah veya İran'a mı? Bu küstahlıktır" açıklamasında bulundu.

 

Nasrullah, Suriye yönetimine kara ve deniz sınırlarıyla ilgili meselelerin çözümü için yapılan birçok baskının İsrail'in lehine olduğuna işaretle, artık İsrail'in kendi şartlarını Suriye veya Lübnan'a dayatma zamanı geçtiğini kaydetti.

 

Yüzyılın Anlaşması Çökecek

 

Hizbullah Genel Sekreteri sözlerinin devamında, ablukaya rağmen Gazze'nin sağlam ve güçlü olduğuna işaretle Gazze'nin her gün emin adımlarla fedakarlık yaptığını ifade etti.

 

Trump ve Bin Selman'ın hazırladığı Yüzyılın Anlaşması'na da dikkat çeken ve Yüzyılın Anlaşması'nın çökeceği görüşüne temasla, bu anlaşmanın gerçek sorunlarla karşı karşıya olduğunu, denklemleri güçlendirmeleri halinde Yüzyılın Anlaşması'nın çökeceğini, bunun tüm Filisitinliler'in karşı çıkmasına bağlı olduğunu vurguladı.

 

Direniş cephesi, İran, Irak ve Suriye'nin zaferine ve Yemen'in direnişine dikkat çeken Nasrullah, Suudi Arabistan'ın liderliğindeki cephenin bölgede yenildiğini belirtti.

 

Nasrullah sözlerine şöyle devam etti: Bugün, Zahiye'den Sade'deki Zahiyan bölgesine sesleniyorum; Sizi katledenler, Kana ve Lübnan'da bizim çocuklarımızı katledenlerdir. Lübnan'da bizim kanımızı akıtanlardır. Lübnan'da çocuk ve kadınlarımızın akan kanı muzaffer olduğu gibi Yemen'de de sizin kadın ve çocuklarınızın kanı zafer kazanacak.

 

Suudi Arabistan'ın Müdahaleleri

 

Hizbullah Genel Sekreteri, Suudi Arabistan'ın Lübnan'ın iç işlerine müdahaleleri ve Irak ve Suriye'de savaştığına işaretle, Lübnan Başbakanı'nı tutuklayan Suudi Arabistan'ın Kanada'nın müdahalesini kabul etmediğini vurguladı.

 

Suudiler'in İslam Dünyası ile Sorunları

 

Hizbullah Genel Sekreteri ayrıca, Suudiler'in Türkiye ile hatta büyük sorun yaşadıklarına temasla, Suudiler'in esasında İslam dünyası ile sorunları olduğunu belirterek, Suudiler'in Pakistan'da milyarlarca dolar harcadığı başbakanın şu an cezaevinde olduğunu, bu ülkede yeni başbakanın başkanlığında kurulacak hükümetin İran, Filistin ve Yemen konularına yönelik insaflı yaklaşıma sahip olduğunu vurguladı.

 

Savaştan Korkmuyoruz

 

2006 yılındaki savaş ve son yıllardaki savaşlardan amacın bölgenin ABD'nin istilasına geçmek olduğuna dikkat çeken Nasrullah, savaş açmaları halinde yenileceklerini ve savaştan korkmadıklarını belirterek, bunun için hazırlıklı olduklarını ve zafer kazanacaklarını ifade etti.

 

ABD'nin İran'a Yaptırımları

 

Hizbullah Genel Sekreteri sözlerinin başka kısmında, ABD'nin Suriye ve Irak'ın yanında tekfirci gruplara karşı duran İran'a yönelik yaptırımlardan amacının direnişi zayıflatmak olduğunu belirtti.

 

Trump'ın İran'da iç karışıklık çıkarmak için ekonomik yaptırımlarına işaret eden Nasrullah şöyle konuştu; Onlar İran'da iç karışıklık çıkarmaya bel bağlamışlar ancak bu kuruntuya kapılmışlar. İran İslam İnkılabı zafer elde edince dünya, İran nizamının 6 ay sonra olmayacak dedi, ancak ayakta kaldı. İran 1979'dan beri yaptırımlara maruz kalmıştır.

 

Bugün İran'ın her zamankinden daha güçlü olduğunu ifade eden Hizbullah Genel Sekreteri, asla İran'a darbe vuramayacaklarını çünkü İran nizamının güçlü ve sağlam olduğunu ve kendi milletini koruduğunu kaydetti.

 

İran hakkında hayale kapılanların İran milletini ve yetkililerini tanımadıklarına dikkat çeken Nasrullah, Amerikan yönetimlerinin tüm aptallıklarının İran'ın güçlenmesiyle sonuçlandığını vurguladı.

 

Nasrullah ayrıca, yaptırımların kendi irade, güç ve kararlılıklarına bir halel getirmeyeceğini, bugün daha güçlü olup, sorunları geride bırakacak imkanlara sahip olduklarını ifade etti.

 

Hükümet İçin Diyalog Vurgusu

 

Hizbullah Genel Sekreteri sözlerinin son kısmında, Lübnan'da yeni hükümetin kurulması için diyaloğa vurgu yaparak, ülkenin güvenliğinin korunmasının zaruretinin altını çizdi.

 

Nasrullah ayrıca, yolsuzlukla ciddi mücadeleye vurgu yaparak, Hizbullah'ın yolsuzlukla mücadele için çalışacağını kaydetti.

 

Hizbullah Genel Sekreteri ayrıca, Emel Hareketi ile Hizbullah'ın tarihi bir karar alarak, birleşme ve sorunlarla birlikte mücadele etme kararı aldıklarını söyledi.