Ayetullah Sistani’nin Kerbela’daki Temsilcisi Şeyh Abdülmehdi el-Kerbelayi şu açıklamalarda bulundu: ‘Ayetullah Sistani 12 Mayıs’ta Irak’ta düzenlenecek olan parlamento seçimlerindeki bütün adaylara aynı gözle bakmaktadır ve hiçbir adayı ya da listeyi desteklememekte ve bunu oy kullanacakların kendi tercihine bırakmaktadır.’
Şeyh Abdülmehdi el-Kerbelayi tarafından okunan bildiride şu ifadeler yer aldı: ‘Yaklaşan parlamento seçimleriyle birlikte, halk bu önemli siyasi olay hakkında merciiyyetin görüşünü sormaktadır. Bu doğrultuda üç konuya dikkat edilmelidir;
1-Merciiyyet, eski despot rejimin çöküşünden itibaren, siyasi çokluğa ve şeffaf ve özgür bir şekilde düzenlenen seçimlerde oy kullanılması yoluyla barışçıl bir şekilde güç döngüsüne dayalı bir sistemin bu rejimin yerini alması için çalışmıştır. Merciiyyet, temsilciler aracılığıyla kalıcı bir anayasa oluşturmak ve işgalciler ve BM’ye kabine üyeleri seçmek için Iraklılara kendi geleceklerini belirleme fırsatı vermek adına seçim yapılmasında ısrar etmektedir ve şimdi o tarihten 15 yıl geçmesiyle birlikte dini merciiyyet, ülkenin hiçbir bahane, unvan ve hükümet altında despot sistemin boyunduruğuna girmemesi için ülkenin bugünü ve geleceği için doğru ve uygun seçeneği vurgulamaktadır.
Seçmenlerin oyunu koruyan ve ona bir zarar gelmesine izin vermeyen adil bir seçim yasası oluşturulmadığı ve yine, seçim yarışları uygulanabilir, medya ihlallerinden, etnik, mezhebi ve kişisel konulardan uzak, ekonomik, eğitim ve hizmet programlarına dayalı olmadığı, mali ve diğer konularda seçimlerde yabancı müdahaleler engellenmediği ve bu konuda cezalar belirlenmediği takdirde aynı zamanda oy verenlerin oylarının değerinin ve ülkenin geleceğindeki rolünün farkında olmadığı sürece ve oylarını liyakati olmayan kişilere, kişisel ve kabile menfaatleri ve heva ve hevesleri uğruna sattıkları sürece çok açıktır ki bu seçim sürecinde istenilen sonuca ulaşılamayacaktır.
İktidarı sömürmek de dahil olmak üzere, yolsuzluğun yayılması ve beytülmâl kaybında eşi görülmemiş derecede rol oynayan, kendileri adına hak iddia eden ve millete hizmet etme görevini yerine getirmemiş hükümette üst düzey görevlerde bulunanlar ya da seçilmişler, önceki deneyimlerde yaşanan başarısızlıklardandır ve bu seçimde gerekli şartların, ülke halkının çabaları ve diğer meşru yasal yöntemlerin kullanılmasıyla düzeltileceği umulmaktadır.
2-Bu seçime katılmak, gerekli şartları taşıyan her vatandaşın hakkıdır ve ülkenin ihtiyaç duyduğu önemli şartlar dışında mecburi değildir. Evet, seçim hakkını kullanmamak diğerinin seçilmesine ve parlamentoda sandalye kazanmasına daha fazla olanak sağlar ama sonuçta buna katılıp katılmamaya karar vermek seçmene aittir ve bundan seçmen sorumludur ve ülkenin çıkarlarına ve halkının geleceğine dikkat ederek davranmalıdır.
3-Merciiyyet, tüm adaylara ve seçim listelerinin tamamına aynı gözle baktığını vurgulamaktadır; yani bir kişi veya partiyi ya da listeyi desteklememektedir ve bu seçmenlerin kendilerine bağlıdır ve Iraklılar için özel bir yeri olan dini merciiyyet unvanının ya da halk nezdinde özel bir yeri olan herhangi bir unvanın hiçbir parti veya bireyin, seçimi kazanmak için kullanmasına izin verilmemesi gerekir. Taahhüt ve şeffaflık, ilkelere ve değerlere bağlılık, yabancıların taleplerinden kaçınma, hukukun üstünlüğüne saygı, ülkeyi kurtarmak ve vatandaşlara hizmet etmek için özveride bulunmak ve zor problemleri ve uzun yıllar süren krizleri çözmek için gerçek bir plan uygulayabilme, dikkat edilmesi gereken konulardır ve bundan emin olmanın yolu, yolsuzlukta bulunanların, insan tacirlerinin, suçluların ve diğerlerinin eline geçmesine engel olmak için özellikle önceki dönemde sorumlu olan adayların ve yöneticilerin, biyografisidir.’