03 Mayıs 2018
Filistin Özerk Teşkilatı başkanı Mahmut Abbas asrın Anlaşması ile ilgili sözleri reddedip kınarken, " böyle bir anlaşmanın asla kabul edilmeyeceğinin " altını önemle çizdi. Mahmut Abbas ayrıca geçici sınırlara sahip Filistin ülkesinin kurulmasını asla kabul etmeyeceklerini de vurguladı.
Amerika'da Trump’ın Başkan seçilmesi ile birlikte Amerika'nın Filistin’e karşı düşmanca siyasetleri ve hareketleri daha geniş ve aynı zamanda daha tehlikeli boyutlar kazandı. Asrın Anlaşması adı ile Trump’ın komplocu planının gündeme gelmesi Amerika'nın Filistinlilere karşı geniş çaplı entrikalarının derinliğini gözler önüne serdi. Bölgenin siyasi çevreleri ve kamuoyuna göre, Asrın anlaşması Filistin meselesinin tamamen yok edilmesi bağlamında gündeme gelmiştir.
Amerika'nın Filistin'e karşı işte bu yeni planı çerçevesinde Başkan Donald Trump 6 Aralık 2017 tarihinde işgal edilen Kudüs kentini sahte siyonist rejimin başkenti olarak ilan etti. Trump ayrıca Amerikan büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararını da açıkça beyan etti. Bu mesele Filistin halkı ve uluslararası tepkilere ve kınamalara sebep oldu.
Amerika başkanı Donald Trump'ın Filistin krizini tamamen siyonist rejim lehine tamamlama bileşenleri dikkate alındığında bu kararın, Filistin ülkülerinin yok edilmesi ve Filistin dosyasının siyonist rejim lehine kapatma bağlamındaki Amerika’nın en tehlikeli planı olduğu anlaşılıyor. Trump'ın bu kararı dünya kamuoyunun öfkesi ve Filistinlilerin geniş tepkilerine sebep oldu. Bu yüzden son haftalarda Filistinliler Amerika'nın bu çirkin komplosuna tepkilerini dünyaya duyurmak için " büyük dönüş yürüyüşü" düzenlediler.
Tepkilerin yükselmesi ile birlikte Filistinli aktivist Mahir et-Tahir Filistin ile ilgili Asrın Anlaşması olarak bilinen Amerika'nın uzlaşma planını kınayarak, " Asrın Anlaşması ölü olarak doğdu ve devam edemez" şeklinde konuştu. Tahir Filistinli grupların artık birleşerek Trump, Arap gericiliği ve " Asrın anlaşması" olarak bilinen planla savaşma zamanlarının geldiğini vurguladı.
Amerikalı yetkililerin bu planına göre Arap ülkelerin siyonist rejim ile ilişkileri normalleşirken Filistinli mültecilerin kendi ana vatanlarına geri dönüş hakkı ortadan kaldırılıp Filistinli esirlerin konusu göz ardı edilmiş ve Filistinlilerin Kudüs ile ilgili hakları tamamen çiğnenmiştir. Tüm bunlar dünya kamuoyunun geniş tepkisini beraberinde getirdi. Fakat Amerikalı yetkililer yapılan itirazlara aldırmadan Filistin'e karşı komplolarına devam ettirmektedirler.
Bu yüzden Amerikalı yetkililere göre siyasi açıdan Filistin ülkesinin kurulması bir zaruret ise ve başka çare yoksa, Filistin ülkesi daimi değil geçici olarak kurulmalı. Böylece uzun vadede Filistin ülkesinin kurulma imkanı yok edilmelidir. Bu çerçevede Amerika, Filistin ülkesinin çok kısıtlı, geçici sınırlar ve Ordu'dan yoksun olarak kurulması şartlarını öne sürerek, bu şekilde kurulan Filistin ülkesinin dış siyaseti, sınırları ve hava sahasının ise Amerika ve siyonist rejim gözetiminde kalarak, Filistinlilere karşı kendi gayrimeşru hedeflerini sürdürebilme konusunda ısrar ediyor.
Fakat daimi ve belirgin sınırları olmayan, çok kısıtlı ve dağınık topraklara sahip olan, Ordusu ve bağımsız dış siyasetten yoksun bir sisteme ülke adı verilemez. Bu yüzden Amerikalı yetkililer çeşitli hilelerle Filistin ülküsünün gerçekleşmesini engellemeye çalışıyorlar.