YDH- Rey el-Youm gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdulbari Atvan, Hamas heyetinin İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin yemin törenine davet edilmesiyle İran-Hamas ilişkilerinde yeni bir sayfanın açıldığını belirtti.

 

Abdulbari Atvan, Rey el-Youm’da kaleme aldığı yazısında Suriye konusundaki tutumu sebebiyle İran’la ilişkileri bozulan Hamas’ın Tahran’a yeniden yakınlaşmasının Filistin direnişi, Özerk Yönetim ve İsrail rejimi üzerindeki etkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.

 

Atvan, şunları söyledi: “Hamas’ın İran’la her geçen gün artan ilişkileri, Mısır’la kurduğu ilişkilere zarar vermediği gibi Mahmud Abbas’ın ve onun Batı Şeria’daki yönetiminin zararına oldu. Çünkü Hamas’ın İran’a yakınlaşması, işgalci rejim üzerindeki baskıları daha da arttırmak, Özerk Yönetimi zayıflatmak, Özerk Yönetim’in İsrail’le kurduğu güvenlik koordinasyonunu ortadan kaldırmak için direnişin tüm şekilleriyle Batı Şeria’da güçlendirilmesi hedefine yönelik olarak gelişti. Bu ise neredeyse tüm Filistinlilerin istediği bir şeydi.

 

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin yemin töreninin davetlisi olarak İran’a giden Hamas heyetine İzzet Raşak başkanlık etti, Usame Hamdan, Salih Aruri ve Zahber Cabiri de heyette yer alan isimlerdi.

 

Bize göre Tahran’a giden Hamas heyetinde yer alan isimlerin niteliği ve Hamas’ın Batı Şeria’daki askeri kolunun lideri Salih Aruri’nin heyette bulunması önemli bir konudur. Salih Aruri, 2014’te 3 İsrailli yerleşimcinin kaçırılıp öldürülmesinin sorumluluğunu üstlenmiş ve bunun İsraillilerin Muhammed Ebu Hudayr adlı Filistinli genci yakarak öldürmesine misilleme olduğunu açıklamıştı. İsrail ordusu bunun üzerine Gazze’ye 53 gün süren saldırılarını başlattı; ancak İsrail bu savaşta öngördüğü hedeflerde başarısız olurken Hamas ve diğer direniş grupları daha da sağlamlaştı.

 

İranlılar, defalarca ve son olarak da geçtiğimiz şubat ayında Tahran’da düzenlenen büyük Filistin Direnişi konferansında Batı Şeria ve Kudüs’teki direnişin canlandırılmasına kararlı olduklarını açıkladılar. İran Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei de bu yaklaşımı açıkça dile getirdi.

 

Dolayısıyla İran’ın Hamas’la yakınlaşması ve Hamas’la ilişkilerinde yeni bir sayfa açması, onların sözlerinin fiiliyattaki tercümesidir.

 

Amerika ve İsrail’in baskıları sebebiyle Türkiye ve Katar’ı terk etmek ve Beyrut’un Dahiye semtinde Hizbullah’ın koruması altında yaşamak zorunda kalan Salih Aruri, muhtemelen ileriki aşamada İsrail işgaline karşı direnişin öncüsü olacaktır.”