Noam Chomsky çarşamba günü “Democracy Now” internet sitesine verdiği röportajda şunları söyledi: “Amerika barış için en büyük tehdidin İran olduğunu düşünüyor ama Gallup tarafından yapılan ankete ve yapılan diğer anketlere göre dünya, barış için en büyük tehdidin Amerika olduğunu düşünüyor.”
Röportajında Trump’ın başkanlığının ilk 75 günündeki davranışlarına ve Amerika’nın batı Avrupa’daki politikalarına ve bu ülkenin NATO’daki nüfuzunu arttırma çabalarına değinen Chomsky şu ifadelerde bulundu: “Amerika bu eylemi, Rusya’ya ve aynı zamanda gerçekte mevcut olmayan İran’ın füzelerine karşı savunma kuvvetini güçlendirmek için yaptığını iddia ediyor ama hiç kimse bu sözleri ciddiye almıyor.”
Politikacı, filozof, tarihçi, dil bilimci ve yazar olan Chomsky, Amerika Savunma Bakanı Jammes Mattis’in İran’ın bu ülke için en büyük tehdit olduğu yönündeki açıklamaları hakkında sorulan bir soru üzerine şunları söyledi: ‘Amerika’nın bu eylemi yıllardır devam etmektedir. Obama dönemindeki bütün yıllar boyunca da İran dünya barışı için en büyük tehdit olarak görüldü ve bu söz defalarca tekrar edildi. Obama şu ifadelerde bulunuyordu, ‘bütün seçenekler masada’ yani bu şu anlama geliyordu; ‘eğer biz istersek nükleer silah kullanabiliriz.’
Aslında bu konuda birkaç noktaya değinebiliriz ve bunlardan biri, ‘dünyada kamuoyu’ olarak adlandırılan bir gerçektir. Yani dünyaya göre dünya barışı için en büyük tehdit nedir. Biz Amerika’nın kendisi tarafından yapılan Gallup’un anket sonucunda bu sorunun cevabının ‘Amerika Birleşik Devletleri’ olduğunu biliyoruz. Hiç kimse hatta Amerika’ya yakın olarak başka hiçbir seçeneğin adını zikretmedi. İkici sıra da çok az bir oyla Pakistan yer aldı ve İran’a neredeyse hiç değinilmedi.
Neden burada İran dünya barışı için en büyük tehdit olarak sayılıyor? Biz Kongre’ye dünyanın stratejik durumu hakkında düzenli değerlendirmeler sunan ve tabi sürekli İran’dan bahseden bir istihbarat teşkilatı tarafından bu konuda kesin bir cevaba sahibiz.
Onlar İran’ın savunma alanında hatta bölge standartlarında Suudi Arabistan’dan, İsrail’den ve diğer ülkelerden çok daha az para harcadığını söylüyorlar. İran’ın stratejisi savunmadır. Onlar diplomasi sağlanana kadar saldırıları önlemek istiyorlar. İki yıl önce yapılan bir istihbaratın sonucu şudur: ‘Eğer onlar bizim varlığından haberimizin olmadığı bir nükleer silah üretiyorlarsa, bu onların caydırıcı stratejilerinin bir bölümüdür. Şu an neden Amerika ve İsrail ve hatta herkesten çok Amerika bu caydırıcı politikadan endişe duyuyor? Caydırıcı bir politikadan kim endişe duyar? Gücü kullanmak isteyen kişiler. Güç kullanmada özgür olmak isteyen kişiler caydırıcı bir etkenden derin endişe duyarlar. Bu yüzden onlara göre dünya barışı için en büyük tehdit İran’dır. Çünkü onların gücü kullanmasına engel olabilir.”