26 Ocak 2017
Kazakistan’ın başkenti Astana'da düzenlenen iki günlük Suriye barış görüşmeleri sonucunda Rusya, Türkiye ve İran'ın kabul ettiği ortak bildiri yayımlandı. Üç ülkenin daha önce kabul ettiği Moskova bildirisinde olduğu gibi Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne vurgu yapılan Astana bildirisinde, Suriye'de ateşkesin denetlenmesi için Rusya, Türkiye ve İran'ın üçlü mekanizma kuracağı duyuruldu.
Astana’daki Suriye barış görüşmelerini değerlendiren Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, “Astana’ya giden süreç, Astana’daki müzakereler ve açıklanan bildiri tümüyle büyük bir başarıya işaret ediyor. Durumdan birebir en fazla etkilenen bölge ülkelerinin bir araya gelmesi ve daha önceki yıllarda da görüşleri birbirinden çok farklı olduğu için neredeyse bu konudan dolayı birbirleriyle büyük bir güven bunalımı yaşayan, ki uçak kriziyle bunu yaşadık Rusya ile, ülkelerin bir araya gelmesi, tek başına büyük bir başarı” ifadelerini kullandı.
Türkiye, Rusya ve İran’ın Moskova mutabakatından sonra Suriye’de ateşkes ilan edildiğini anımsatan Ünal, “Şu ana kadar Suriye’de ilan edilen ve birtakım sorunlara ve ihlallere rağmen en uzun devam eden ateşkes de bu. Bu da tek başına ayrıca bir başarı” diye konuştu.
'İRAN’IN ATEŞKES SÜRECİNE KATILMASI YERİNDE'
Astana bildirisinde Suriye sorununun müzakerelerle çözüleceği konusunda uzlaşılmış olmasının da önemli bir konu olduğunu kaydeden Ünal, “Suriye’de siyasi çözüm konusunda da önemli bir ivme kazanılmış durumda. Bundan sonraki aşamada bu üç ülke birlikteliğini sürdürebilirse Suriye’deki savaşın adım adım sonuna doğru yaklaşılabilir” dedi.
Suriye’deki ateşkes sürecine İran’ın garantörlüğünün eklenmiş olmasının da süreci olumlu etkileyeceğini belirten Ünal, “İran, Suriye hükümetinin bölgesel müttefiklerinin en önemlilerinden bir tanesi. Bir başka şey de İran’ın tabii müttefiki olan Hizbullah da olumlu etkilenecektir bu durumdan. Onları dışlayarak bir şey yapılmaya çalışılması daha zor olacaktır. Dolayısıyla İran’ın bu sürece katılması yerindedir” diye konuştu.
'TÜRKİYE’NİN SURİYE HÜKÜMETİYLE İLİŞKİLERİNİ NORMALLEŞTİRMESİ ULUSAL ÇIKARLARINA UYGUN'
Türkiye’nin bir an önce Suriye hükümetiyle ilişkilerini normalleştirme yollarına bakması gerektiğini de belirten Ünal, “Mesela şu anda El Bab’da operasyon yapıyoruz. El Bab’ın kuzeyi ve batısına doğru olan bölgeler bizim kuvvetlerimizin kontrolünde. Ama aynı sırada güneyden de Suriye kuvvetleri gelseydi ve El Bab’ı kuşatsalardı bizim mücadelemiz daha kolay olurdu. Dolayısıyla her halükarda Türkiye’nin Suriye hükümetiyle ilişkilerini normalleştirmesinde kendi ulusal çıkarları açısından çok fayda olduğu açık” dedi.
TRsputniknews