Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Suudi Arabistan Masum İnsanları Öldürme Konusunda İsrail'in Yolunu Takip Ediyor

Amerikan üst düzey bir politika analisti, Riyad ve Tel Aviv arasındaki yakın ilişkilere değindi ve şunları söyledi: ?Suudi Arabistan savaş çıkarmada ve masum insanları katletmede İsrail?in yolunu takip ediyor.? 

03 Ocak 2017
Suudi Arabistan Masum İnsanları Öldürme Konusunda İsrail'in Yolunu Takip Ediyor

Amerika’nın Idaho eyaletinde üst düzey bir politika analisti olan Mark Glenn Tesnim Habere verdiği röportajda şunları söyledi: ‘Riyad Rejimi masum insanları öldürme ve savaş çıkarma konusunda İsrail’i takip ediyor.
 
Suudi Rejimi Siyonistlerle ve Batı emperyalistleriyle dostluk kurduktan sonra, savaş çıkarmak ve masum insanları öldürmek gibi kendine has bir sıfat kazandı ve bu ahlak ve insan hakları alanında tamamen iki yüzlü bir tutumdur.’
 
Bir yazar ve Kızılhaç hareketinin kurucularından biri olan Mark Glenn, Siyonistlere karşı Hristiyan ve Müslüman birliği kurmuştur.
 
Mark Glenn Suudi Rejiminin Yemen’de işlediği cinayetler ve uluslararası toplumun ve özellikle batı ülkelerinin bu konu karşısındaki sessizliği ve bu cinayetlerin durdurulması için çözüm yolları hakkında sorulan bir sörü üzerine şunları söyledi: ‘Bu hususta normalin dışında olarak nitelendireceğimiz bir şey meydana gelmeyecek. Batıda eski bir deyim var ve şöyle derler: “Köpekle uyursan pire ile uyanırsın” ve bu deyim tam anlamıyla Suudilerin durumunu anlatmaktadır. Suudi Arabistan Siyonistlerle ve Batı emperyalistleriyle uyuyarak aynı bu duruma düşmüştür.
 
Uluslararası toplum birçok eylemde bulunabilir ama bulunmuyor. İran, Suriye, Rusya ve çok az sayıda Güney Amerika ülkesi dışında bütün hükümetler Amerika, batı ve İsrail’e borçlular. Onlar eğer canavarın karşısında dururlarsa birbirleri ardına istikrarsızlıkla karşı karşı kalacaklarını ve mevcut hükümetlerinin battı ile uyum içerisinde olan kuruluşlarla yer değiştireceğini biliyorlar.’
 
Mark Glenn, “Suudi Arabistan neden Yemen’de hiçbir hedefine ulaşamamasına rağmen, kan dökmeye ve cinayetlere bir son vermek ve bu krizi barışçıl bir şekilde halletmek istemiyor” şeklindeki bir soru üzerine şu açıklamalarda bulundu: ‘Arabistan’ın Yemen’de içerisinde bulunduğu mevcut durum ve şartlar bir cümlede anlatılamaz ama bir sayı ile gösterilebilir yani, 1979 yılı. İran bu yılda kendini Siyonizm’in ve batının şerrinden kurtarmıştır. İran İnkılabı batının ve Siyonizm’in menfaatlerine bir büyük bir darbeydi. İran’ın ulaştığı bu başarıya tekrardan ulaşılabilirdi ve büyük güçler bunu anladılar ve böyle bir olayın yaşanmasına engel olmak istediler. Yemen bir Şii ülkesidir ve halkı ideolojik olarak İran’a ve İnkılaba bağlıdır. Yemen’de çok rahat bir şekilde İran inkılabının tekrar yaşanması mümkündür ve bu durum sadece Suudi Arabistan’ı tehdit etmez ve inkılap, Mısır, Ürdün ve Türkiye gibi diğer bölge ülkelerine de sıçrayabilir ve bütün Ortadoğu’yu batı ve Siyonizm karşısında seferber edebilir.’
 
Mark Gleen, “Yemen krizini sonlandırmak için uluslararası çabaların nasıl sonuç vereceği hakkında sorulan soruya şöyle yanıt verdi: ‘Uluslararası çabalar çok basit bir nedenden dolayı sonuç vermeyecektir ve bu neden de hem BM’nin hem IMF’nin hem de bütün uluslararası kuruluşların batı emperyalizminin ve Siyonistlerin programlarını uyguluyor olması ve onların hedefleri doğrultusunda hareket etmesidir. Bahsedilen uluslararası kuruluşlar sadece belirli ülkelerin ya da kişilerin menfaatlerini ilerletmede etkili olup, asla Yemen gibi ülkelerde barış ve adaleti sağlamanın peşinde değildirler.
 
Suriye bu konuda iyi bir örnektir. Bütün Suriye’yi tahrip eden teröristlerin Amerika, İsrail ve batı tarafından silahlandırılmasının engellenmesi için uluslararası hiçbir çaba gösterilmemiştir. Orada gördüğümüz tek şey, Suriye Hükümetinin kendisinin İran, Rusya ve Hizbullah’ın iş birliği ile teröristler karşısında büyük başarılar elde ettiğidir ve bu durum tamamen aynı şekilde Yemen’de de gerçekleşmektedir.’
 
Mark Glenn batı medyasında Suudi Arabistan tarafından işlenen cinayetlerin pasivize edilmesi hakkında şunları söyledi: ‘Medyanın binlerce tank, top ve tüfekten daha güçlü olduğu bilinmelidir. Medya olmadan hiçbir büyük siyasi hareket şekillenemez. İlk önce insanların zihni hazırlanmalıdır. İlk olarak halkın duygu ve düşüncelerini bir yöne doğru çekmek gibi büyük bir hedef için propagandalar yapılmalıdır. Bu konuda yine Suriye çok ibret vericidir ve güzel bir örnektir. Amerika halkı IŞİD’in oluşmasında ve bu terörist grubun Suriye halkına birçok acı ve sıkıntı yaşamasında Amerika’nın rolü olduğu hakkında fazla bir şey bilmiyorlar.’

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.