Libya'da IŞİD’e mensup vahabilerin Türkiye’deki hastanelerde tedavi edildiği iddiaları sıkça dile getirildi. Libya kaynaklarının da bu yöndeki açıklamaları Türkiye’de tartışma yaratmış ve konu TBMM gündemine gelmişti. El Destur haber ajansı 28 Ocak 2015’te, Sirte’de Libya ordusuyla çatışırken yaralanan IŞİD komutanları Muhammed Sasi El Fellah, Emad El Eyüp, Ahmet Yahya ve Salim Balaou’nun Türkiye’deki bir özel hastanede tedavi edildiğini iddia etmiş, bu iddiayı yazılı soru önergesi olarak TBMM gündemine taşıyan CHP Milletvekili İlhan Cihaner’e dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’dan yanıt gelmemişti.
Birgün gazetesinden Doğu Eroğlu’nun haberine göre, İstanbul’da IŞİD’in Eyüp/Güngören örgütlenmesi üyeleri arasında yapılan görüşmelerde ortaya çıkanlar, Libya kaynaklı bu iddiaları destekliyor. Eyüp/Güngören örgütlenmesine bağlı çalışan ve yabancı şahısların İstanbul’dan Suriye’ye geçişini organize eden, aynı zamanda yaralı cihatçıların tedavilerini de gözetim altında tutan grubun mensupları arasındaki konuşmada Libyalı bir erkek yaralının durumundan bahseden ikili, özel hastanede buluşmak üzere sözleşiyor.
YARALI CİHATÇILARIN TEDAVİSİ TAKİP EDİLİYOR
Ebu Suheyf ile Ömer Mert Mertcan arasında geçen 7 Eylül 2014 tarihli görüşme, Libyalı cihatçıların da İstanbul’da yabancı IŞİD mensuplarının lojistik gereksinimlerini karşılayan gruba emanet edildiği şüphesi uyandırıyor. Libyalı yaralılarla ilgili telefon görüşmesinin diğer ucundaki Ömer Mert Mertcan, Ebu Suheyf’in talimatlarıyla çalışıyor ve çoğunlukla İstanbul’a gelen yabancıların Suriye’ye gönderilmeden önce havalimanında karşılanması ve Antep veya Urfa’ya gönderilmesi ile uğraşıyor. Görüşme sırasında Bağcılar’daki hastanede yatan Libyalı hastanın yanında buluşmak üzere randevulaşan Ebu Suheyf ve Ömer Mert Mertcan, bir de hastane ismi telaffuz ediyor.
Ebu Suheyf: Elhamdülillah kardeşim, şimdi ben evden çıktım şeye geliyorum. Bir tane kardeşimiz var o Libyalı yaralı. Şimdi Bağcılar’a doğru gidiyorum ondan.
Ömer Mert Mertcan: Bağcılar’a…
Ebu Suheyf: Evet, hastaneye gidiyorum. Yani onu görmek için. Sen de inşallah geldiğin zaman nasıl haber vereceksin bana?
Ömer Mert Mertcan: Sen Bağcılar’da mı olacaksın?
Ben Bağcılar’a gelirim. Orada bir yerde kontör alacağım, ararım seni zaten. Tamam Bağcılar merkezde mi? Merkezde mi hastane? Medipol Bağcılar?
Ebu Suheyf: Evet.
BAŞKA KENTLERDE SÜRDÜRÜLEMEYEN TEDAVİLER İSTANBUL’DA YAPILIYOR
İstanbul’da Eyüp/Güngören yapılanmasına bağlı çalışan ve birincil görevi kendileriyle irtibata geçen yabancıların İstanbul üzerinden Suriye’ye geçişini sağlamak olan grup, aynı zamanda İstanbul’a getirilen yaralı cihatçıların tedavilerini de takip ediyor. Libyalı cihatçılar dışında, Antep ve diğer sınır kentlerinde tedavileri yapılamayan kişiler de İstanbul’a getiriliyor ve yaralıların tedavileri, Eyüp/Güngören yapılanmasının başındaki İlyas Aydın’ın talimatıyla, Ebu Suheyf kod adlı Asaad Khelifalkhadr’in liderlik ettiği grup tarafından organize ediliyor. Başka kentlerde gerçekleştirilemeyen özel tedavilerin İstanbul’da sürdürüldüğü, İstanbul’daki IŞİD soruşturmaları kapsamındaki iletişim tespitlerine de yansıdı. Ebu Suheyf ile Libyalı yaralı hakkında görüşen Ömer Mert Mertcan, bir başka telefon görüşmesinde bir hastaneyi arayarak Suriyeli olduğunu iddia ettiği bir yaralı için randevu almaya çalışıyor.
19 Eylül 2014 tarihli görüşmede Mertcan şu ifadeleri kullanıyor: “Şimdi bir yakınım var, hasta yakınım… Suriyeli birisi… Ben ona yardımcı olmaya çalışıyorum. Gözlerinde bir tahribat var. Yakınında bomba patlamış galiba. Daha önce bir yere göstermişler… Bununla ilgili sizin hastanenizde bize yardımcı olabilecek kimse var mı?”
TRSputniknews