İran İslam Cumhuriyetinin Irak ve Suriye’deki tekfirci akımlara karşı mücadele girişimine değinen Vilayeti şöyle konuştu: İran İslam Cumhuriyetinin Irak ve Suriye’deki tekfirci akımlarla mücadele alanında yaptığı girişimlerin geneli siyaset ve savunma alanındadır. Viyana ve New York toplantıları, İran’ın girişimlerine ve İran İslam Cumhuriyetinin Arabistan gibi ülkelerin tutumlarının karşısındaki bir mücadeleye destek vermesine karşı düzenlenen siyasi bir ataktır.

 

Konuşmasında Azerbaycan’da gerçekleşen gelişmelere de değinen Ali Ekber Vilayeti şöyle devam etti: Azerbaycan’ın özgürlüğüne kavuştuğu dönemde ben dışişleri bakanı idim. O dönemde, kültürel alanda bizimle en fazla ortak yönü olan bu ülkeyi İran’a yaklaştırmak için elimden gelen çabayı gösterdim ve her zaman ihtiyaçları olduğunda onlara yardım ettik. Çünkü İran ile işbirliği olana yardım etmek bizim görevimizdir. Ancak şu anda Azerbaycan halkından bazıları Azerbaycan hükümetinden izin almaksızın IŞİD üyesi olmuştur. Bu da komşumuz olan ülke için çok büyük tehlikedir. İran İslam Cumhuriyeti bu tekfirci akımlarla mücadelede Azerbaycan Cumhuriyeti ile işbirliği yapmaya hazırdır.

 

Konuşmasının bir diğer bölümünde Siyonist rejimin Türkiye’deki siyasetine de değinen Uluslararası İslami Uyanış Forumu Genel Sekreteri, Siyonist rejim İslami ülkeleri bölme ve onların arasına fitne sokma peşindedir. Bu rejim, bölgede ikinci ve üçüncü bir İsrail oluşturmak istiyor. Ancak İran İslam Cumhuriyeti, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü korumasını destekliyor, Türkiye’de yapılmak istenen toprak bölünmelerine karşı çıkıyor ve Türkiye’yi önemli bir İslam ülkesi olarak görüyor, açıklamasında bulundu.

 

Sözlerinde Irak ve Suriye vatandaşlarının tekfirci akımlarla mücadeledeki rolüne de işaret eden Vilayeti şöyle devam etti: Biz, en başından beri Irak’taki Kürtlerin Talibani ve Barzani liderliğinde Saddam hükümetine karşı verdiği mücadeleyi destekledik ve Kobani’de gerçekleşen olaylara da karşı çıktık. Biz, Suriyeli Kürtlerin IŞİD’e karşı verdikleri mücadeleyi de destekliyoruz. İster Irak’ta olsun ister Suriye’de Kürt kardeşlerimizin tarihi onların hiçbir zaman yabancıların etkisi altında kalmadıklarını göstermiştir.