Raporda geçtiğimiz Yazın en önemli olaylarından birinin Suud-İsrail arasındaki ilişkilerin açık bir şekilde ortaya çıkması olduğu belirtilirken. İsrail güvenlik bakanı Moşe Yalon’un Ulusal Güvenlik Araştırmaları Merkezi’nde düzenlenen konferanstaki sözlerine yer verildi. Yalon bu konferansta, Suudi Arabistan öncülüğündeki siyasal-Sünni eksenin oldukça önemli olduğunu ve bu eksenle işbirliği kurulmasının İsrail için çok fazla maslahat getireceğini belirtmişti. 

 

Konferansta Suud, BAE, Kuveyt ve bazı Arap ülkeleriyle İsrail’in belli başlı konularda ortak noktalarda durduklarını belirten Yaalon, İran’ın, Müslüman Kardeşler’in ve cihad gruplarının İsrail ve bu devletler için ortak düşman olduklarını ifade etmişti.

 

İran ve Suud arasındaki gerilime de değinilen raporda İsrail Genelkurmay Başkanı Eizenkot’un ve başbakan Netanyahu’nun açıklamalarına da yer verildi. Raporda Eisenkot’un “İran’ın nükleer anlaşması israil ordusunu da oldukça etkileyecektir, çünkü bu anlaşma bölge devletlerinin stratejilerinde de önemli değişikliklere gitmelerine sebep olacaktır. Anlaşmanın imzalanmasıyla İran’a uygulanan ambargonun kaldırılması bazı ülkeleri zayıflatacak bazılarını ise güçlendirecektir. Bundan böyle Ortadoğu’daki dengelerin değişeceği yeni bir döneme giriyoruz” açıklamalarına yer verildi.

 

Raporda Netanyahu’nun Davos’taki Dünya Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada söylediği şu sözlere de yer verildi: “Açıkça görülüyor ki Sünni Arap devletleri ve İsrail karşıt taraflarda değiller, Suudi Arabistan İsrail’i düşmandan ziyade müttefik olarak görüyor çünkü her iki ülkeyi de tehdit eden iki temel unsur var: İran ve IŞİD”

 

Öte yandan raporda Suudi Arabistan’ın Yemen’de Husilere yönelik operasyonlarının petrol fiyatlarını düşürdüğü ve bu durumun hem İsrail’e yaradığı hem de ortak düşman olan İran’ın elini zayıflattığı belirtildi