Her yıl olduğu gibi bu yıl da Evrensel Aşura Matem Merasimi Aşura Meydanı (Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi)'inde düzenlenen tören ile anılıyor.
On binlerce Hüseyn aşığı sabahın erken saatlerinden itibaren törenin düzenlendiği alana akın etti.
Caddeler ise Deste grupları ile dolup taşıyor.
Tören Zeynebiye TV Müdürü Ali Demirtekin'in sunumu ile başladı.
Kur'an-ı Kerim tilaveti için Zeynebiye Cami İmamı Ş. Ehed Talan Hoca kürsüye geliyor.
Kur'an-ı kerim tilavetinin sonrasında Caferi-Der Başkanı Av. Sinan Kılıç kısa bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.
Sinan Kılıç’ın ardından, Alevi Vakıf Fenerasyonu Genel Başkanı Remzi Akbulut kısa bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.
Genel Başkan Prof. Doktor Sayın İzzettin Doğan’ın selamını aktaran Akbulut “Kerbela vakasından bugüne kadar süre gelen Ehli-Beyt düşmanlığına karşı bizim dik durmamız gerekiyor. Hz. Hüseyn’de zalimlere karşı 72 yaveriyle birlikte dik duruşunu onurlu bir şekilde gerçekleştirmiştir. Bizlere kimimize Caferi kimimize alevi diyerek bizi bölüp parçalamaya çalıştılar. Ama biz bir bütünüz hepimiz biriz ve birlik olmamızdan daha önemli bir şey yoktur” ifadelerini kullandı.
Caferi Alimler Birliği Başkanı H. Ş. Hasan Karabulut’da günün önemine ilişkin yaptığı konuşmada şunları dile getirdi. “Din Hz. Muhammed ile zirveye ulaştı. Hüseyn kanıyla imam Caferi sadık ilmiyle yüce İslam dini ihya edilmiştir. Hz. Hüseyn bütün beşeriyete ben sizi yüce Allahın kitabı Kurana ve onun elçisi olan Muhammedi Mustafa’nın sünnetine davet ediyorum. Bir taraf azgınların sapkınların cehennem ehlinin bir taraf evliyanın şehitlerinin yücelerin yoluydu. Hüseynin yolu Muhammed Mustafa’nın yoludur. Adaletin yoludur, insanlığın yoludur. Kerbela’ya sessiz kalan bir millet özgürlüğü adaleti anlamamış bir millettir.”
Karabulut’un ardından EHDAV Başkanı Ali Yeral kürsüye geldi.
Muharrem ayının muhterem bir ay olduğunu dile getiren Yeral “Kan dökmenin savaşmanın ayıp sayıldığı bir aydır. Ancak bu ayda peygamberin torunu cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyn (a.s) şehit edilmiştir. İslam adına iman adına Hz. Hüseyn şehid edilmiştir. Üstelik putperestler tarafından değil Müslüman olduğunu söyleyen kişiler tarafından katledilmiştir. Biz de onun yolunda yürüyoruz ve buna devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Türkiye Caferileri Lideri Hacı. Şeyh Selahattin Özgündüz konuşmalarını yapmak üzere kürsüye geliyor.
Bu camia içerisinden vatan haini çıkarsa sehpasını ben çekerim; Nokta. Nasıl bir Dünya istiyoruz? Adı Türkiye olan bu cennet vatanın üzerinde adalet ve eşitlik içinde yaşayacağımız dünya istiyoruz. Bir birilerini ötekileştirecek, ötekileri dışlayacak mezhep vesilesi ile ayrıştıranları şiddetle lanetliyor ve kınıyoruz. Birlik içinde bu gemiyi hedefine götürmeyi amaçlıyor.
Bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti kimliğini taşıyan her vatandaşımızı eşittir ve başımız üzerinde yeri vardır.
Eşit demişken, hazine arazileri dini müesseselere vakfediliyor. Bizim paramız ile aldığımız ve kaba inşaatını bitirmek üzere olduğumuz kimseyi rahatsız etmeden devam ettiğimiz cami inşaatımız ile ilgili ruhsat sorunun biran önce çözülüp nihayete kavuşturulması ilgisi olan herkesin görevidir.
Başkalarına çok sayıda arazi ve imkanlar seferber edilirken bu sorun çözülmezse bunun altında yobazlık ararız.
Hak ile iledir ali hak iledir. Ali Kuran iledir, kuran ali iledir. Ali, Kuran’ın pratize halidir. 2. Halife diyorki ‘Peygamberden duydum, eğer bütün kainat terazinin bir tarafına alinin imanı bir tarafa koyula o ağır basar. Peygamberden duydum ki Ali’ye uyanlar doğru yola giderler. Biz Şia ali taraftarı olmayı iftihar ile boynumuzda taşırız.
Ali’nin çizgisi tamamen Kur’an’ın pratize edilmiş halidir.
Hz. Ali diyor ki yedi kıtanın tamamını elime verseler yada bununla birlikte tehdit unsuru olarak demir dikenlerin üzerine yatırsalar bir karıncanın ağzındaki bir lokmayı alacak kadar haksızlık etmem kimsenin hakkını kimseye yedirmem. Bu yol böyle bir yoldur. Dünyayı da verseler, işkencede etsele bu yoldan dönmem. Hz. Ali diyor ki bu tahtın benim gözümde keçinin sümüğü kadar değeri yoktur. Değerli olan adaletli olmaktır, sömürülenin hakkını sömürenden almaktır, ezilenen hakkını korumaktır. Biz tarafta Emeviler de daha çok tezahür eden göstermelik anlayıştır. Yani tahtı ele geçirdikten sonra her şeyi mubah gören bir zihniyet var. Peygamber torunlarını katleden zihniyet var. Bir tarafta da karıncanın lokmasından sakınanlar var. İşte biz burada Hz. Ali’nin tarafındayız. Mezhebi dini gözetmeden. Biz bu Ali’nin yanındayız.
Şii’ler Yahudiden de kötüdür diyen İsrail uşağına sakın ha sakın aldanmayın Türk Milleti. Ahmet Yesevi’nin yolu aydınlık yoldur oradan ayrılmayın.
Şimdi bakın İslam dünyasın gözlerinizi açarak bakın. Türkiye’yi kana boyayan Şii midir, Alevi midir? Irak’ı Suriye’yi, Afganistan’ı kana bulayan Şii midir? Şii örgüt müdür? Aslında bunlar Sünni de değil. Bunlar taş ören terör örgütüdür. Bir tane şii camiye bomba atmış mıdır? Hayır, Atmışsa da Allah ona lanet etsin.
Şuanda Mescid-i aksa zulüm altındadır. Şii’den başka ilgilenen yoktur. Ancak Şii’yi de böyle meşgul ediyorlar. Nijerya’da, Mali’de Sudan’da niye kan akıyor. Orada Şii mi var?
Suriye’de yaşanan vahşeti gördük. İnsan ciğeri yiyenleri gördük. Onlar Şii olsa idi Şii onları içinden atar, aforoz ederdi. Şii’nin lokomotifidir demezdi.
Yalan yanlış haberler ile İran’da Sünnilere cami yapılmıyor diyenler gidin araştırın. Eğer ispatlarsanız yalancıyım diyeceğim ben. Nüfus oranına göre araştırın. 1500 Şii’ye 1 cami düşüyor, 500 Sünni’ye bir cami. Şii baskıcı bir rejim düşünmüyor böyle bir şey aklında geçmez. Onlar bizim kardeşimiz değildi, onlar biziz. Bizim Mercihimiz duruma böyle bakıyor.
Kusura bakmayın bugün Aşura’dır. İşte bize Hüseyn’in bıraktığı yol bu.
Birileri nedense Yezid’e karşı avukatlık refleksi gösteriyor. Yezid kimisini tehditle kisimisen rüşvet ile kandırarak ikna etti.
Yezid’in ilk icraatı bütün valilere mektup yazı ‘bana halktan biat alın, vermeyeni öldürün’ oldu.
Başka bir Vali amcası olan valiye de ekstra bir emir gönderdi. Hüseyn’den biat alın diye.
Gecenin bir saatinde Hüseyn’in evine haber gönderdi vali. Hüseyn’in yanındakiler ne oluyor ya Hüseyin dedi. Hüseyn durumu anladı, Yezid’in biat isteyeceğini.
Yanındakiler biat etmeyeceğini deklare etti. Vali’ye gitmeyeceklerini söylediler. Hüseyin gitmek zorundaydı. Gitti vali emiri koydu önüne ‘Ya biat et, Ya da kelleni alacağız’ diye. İstediğiniz bütün kaynaklara bakın bunun dışında bir şey varsa ben özür dileyeceğim. Yezid’in İmam Hüseyn’e düşmanlığı bedirden başlıyordu.
Hüseyn’in mübarek başını kesip orada önüne koyuyor ve çubukla oynuyor. Orada sahabelerden biri buna karşı çıkıyor ‘Yezid kaldır onu onu peygamberin öptüğünü gördüm ben’.
Yine avukatların gün yüzüne çıktığını görüyoruz. Yezid ordusunun Mekke’yi ve Peygamber’in mezarını yerle bir ettiler. Yezid ordusu Kabe’yi mancınık ile yerle yeksan etti.
İşte bu Yezi o esnada yatağında kömürleşip cehenneme vasıl oldu.
Necip milletimi tenzih ederek söylüyorum, siz böyle birisine neden avukat oluyorsunuz. Siz bu yezidin tarafında mısınız, Hüseyn’in tarafındamısınız. Biz Alevisi ile Şii’si ile Sünni’si ile Hüseyn’in yanındayız. Türk milletinin içinde Yezid yanlısı yoktur.
Yezid İnsanları bütünü ile teslim alıyordu, namusuyla malı ile mülkü ile biat istiyordu. Hüseyn bu biatı mı kabul etsin.
Yezid bana 3 bir yol bırakmıyor.
Hüseyn ölümü seçti diyorlar. Hayır, Hüseyn ölümü seçmedi. Hüseyn Mekke’ye gitti 3 aylık oğlu dahil bütün ailesi ile birlikte. Hüseyn bütün olanlara rağmen Yezid ile savaşmamayı tercih etti. Hüseyn, Savaş olmayacak yere Mekke’ye gidiyorum dedi. Ancak Yezid orada da rahat bırakmadı. Başka ne yapacaktı? Hüseyn yola çıktığında önünü kestiler. Bir tek şart ile izin vereceklerdi. İbni Ziyad’ın önüne giderek diz çökecek ve biat ettiğini söyleyeceksin.
Hüseyn artık başka şehre gitmiyor, çölü seçiyordu. Kerbela dene o çölü. Bu arada Hüseyn yanındakileri de gönderiyor. ‘siz gidin onun derdi benim ile’ diyor.
Hüseyn kan akmamak için bütün fırsatları dile getiriyor. Bırakın gideyim diyor, Hindistan’a, Kafkasya’ya başka yere gideyim buna da yok diyorlar.
En barışçıl direniş Huseyn’in direnişidir.
Biz doğru yoldayız Allah bizi bu yoldan ayırmasın....
Türkiye Caferi Lideri Selehattin Özgündüz'ün konuşmalarını tamamlamasının ardından mersiye okundu.
Zeynebiye Gençlik Tiyatrosunun hazırladığı 'Kerbela'nın Dolunayı' isimli tiyatro sahneleniyor.
Tiyatronun ardından gösteri merkezinin önünde bulunan alanda Cuma namazı kılınması planlanıyor.