30 Eylül 2013 tarihinde, BBC'de "Suriye'nin Çocuklarını Kurtarmak (Saving Syria's Children)" isimli bir belgesel yayımlandı.
Bu belgeselde, Halep'in Atarib kentindeki bir okula düzenlenen saldırının hemen ardından çekilen görüntüler de yer alıyordu.
Buna göre okulun bahçesinde oynayan çocuklar ölmüş, yaralılar ise adeta "zombi" gibiydi. Daha sonra okulu ziyaret eden BBC muhabiri, "Sıvı ya da kimyasal [gaz], ne attılarsa kokusu hala havada" diyerek, "kimyasal saldırı" şüphesini dile getiriyordu.
Habere göre, yaralıların yaraları "napalm bombası yaralarına" benziyordu.
"Görgü tanıkları" Birleşmiş Milletler'e sesleniyor, Suriye'de bulunan İngiltere kökenli bir doktor, gözyaşları içerisinde olayı anlatıyordu.
YALANCININ MUMU...
Ancak belgeseli ve ilgili BBC haberini izleyince, görüntülerden şüpheye düşen birileri vardı. Britanya'nın eski büyükelçilerinden Craig Murray, Jonathan Cook gibi tanınmış bloggerlar, BBC'deki görüntülerin sahte olduğunu belirten yazılar yayımladılar.
Örneğin yaralılara müdahale eden doktor, görüntülerin birinde "kimyasal silah"tan bahsederken, diğerinde "napalm benzeri bomba"dan dem vuruyordu.
Daha sonra, saldırının günü ve saatine dair ihtilaflar ortaya çıkmaya başladı. Bir raporda 25 Ağustos, diğerinde 26 Ağustos deniyordu. Bazıları "öğlen saatleri"nden bahsederken, diğerleri "ikinci vakti" diyorlardı.
Robert Stuart da, yaklaşık 2 senedir konuyu araştırıyordu. Stuart'a göre, haber görüntülerindeki yaralı insanlar, bir kurguyu takip ediyor gibi görünüyordu.
HOLLANDALI OYUNCU!
Örneğin Dr. Saleyha Ahsan'ın BBC'ye verdiği demeç ile, Avustralya kanalı ABC'ye verdiği demeç arasında hayli büyük fark vardı. İlkinde, doktor Ahsan'ın ilk hastası, babasıyla birlikte gelen bir bebekti. ABC'deki tanıklıkta ise, Ahsan, "birden vücudu beyaz bir tozla kaplı bir erkek çocuğunun geldiğinden" bahsediyordu.
The Phoenix Foundation isimli bir kuruluşa konu hakkında rapor hazırlayan Ahsan, 2015 yılında da tanıklığını "ilk sirenler bir bebek ve bir kız çocuğu ile çaldı" diye değiştiriyordu.
Daha neler neler... Bir ÖSO komutanı, daha sonradan böyle bir saldırıdan haberi olmadığını söyleyecek, kurbanların her ne hikmetse aynı kıyafetleri giydiği görülecek ve en skandalı, 2014 yılında bir kadın Facebook'tan Stuart'a bir mesaj atarak, bir fotoğrafı silmesini isteyecekti: Fotoğraftaki kadın kendisiydi, tanınmak istemiyordu ve 52 yaşında bir Hollandalıydı!
DOKTORLARIN BAĞLANTILARI
BBC belgeslindeki doktorların bağlantıları da ilginçti.
Saleyha Ahsan, eski bir ordu subayıydı. Ahsan, tedavi simülasyon egzersizleri yapan, profesyonel yaralı makyajları uzmanı birisini istihdam eden Tuğgeneral Kevin Beaton ile tamstaydı.
Ahsan'ın yardımcısı Dr. Rola Hallam ise, Batı destekli Suriye Ulusal Konseyi ile bağlantılı Dr. Musa el-Kürdi'nin kızıydı.
Doktorların bağlı bulunduğu "insani yardım kuruluşu" Hand in Hand in Syria ise, "ne kadar cana mal olursa olsun, ne kadar kaosa neden olursa olsun" Esad'ı devirmeye yemin etmiş bir örgüttü.
Ve büyük bir tesadüf eseri, bu belgeselin yayımlandığı gün, İngiltere'de Avam Kamarası, Suriye'ye bir askeri müdahaleyi oylayacaktı...
BBC DEĞİŞİKLİĞİ KABUL ETTİ
Daha ilginci ise, Stuart ile BBC temsilcisi Colin Tregear arasındaki e-posta trafiği.
Stuart, BBC muhabiri Laura Kuenssberg'in, haberdeki görüntülerin "ilk kez yayımlandığını" söylemesine rağmen, görüntülerin değiştirildiğini, bunun neden yapıldığını, BBC'nin neden değiştirildiğini kabul etmediğini ve bütün bunların BBC'nin yayın ilkelerine uygun olup olmadığını soruyor.
Tregear, bütün bunlar arasında, yalnızca yapılan "edit" işleminin BBC'nin yayın ilkelerine uyup uymayacağını araştırabileceğini ve ancak buna cevap verebileceğini söylüyor.
Diğer soruları dair ise, Tregear oldukça kaba bir tavır takınıyor. BBC temsilcisine göre, yayındaki kırpılmanın, farklı görüntülerin kullanılmasının izleyicilere bildirilmesi için hiçbir sebep yok!