IŞİD'e Karşı En Büyük Mücadeleyi Biz Veriyoruz

IŞİD’den biraz konuşmak zorundayız. IŞİD ortaya çıktığında, henüz bölgeye hakim konumda değilken Irak İslam Devleti olarak ortaya çıktı ve daha sonra Suriye’ye giderek orada Irak Şam İslam Devleti adını aldı.  

Biz şu anda basının çarpıtmasının yoğun olarak yaşandığı günlerdeyiz. İntiharcılar Katif bölgesinde kendisini patlattı, Müslümanların, Şiilerin bölgesinde. Allah’ın rahmet onların üzerine olsun.  İran’ı, İslam coğrafyasına önem vermemekle, sadece Şiilerle ilgilenmekle suçluyorlar. Şiileri harekete geçirmek için IŞİD’in bu patlamaları gerçekleştirdiği ve arkasında İran’ın olduğunu iddia ediyorlar. Bunlar akla ziyan yorumlar.

IŞİD'i Kim Kurdu?

Kim çıkardı IŞİD’i? Esad’ın çıkardığını da iddia ettiler. Paralar ödeyerek ortaya çıkardığını söylediler. Düşünebiliyor musunuz aynı şey Irak’ta da gerçekleşti.  Sizi biraz güldürmek istiyorum, İran, Suriye ve Hizbullah’ın IŞİD’i kurmak için ortak toplantı yaptığını söylüyorlar. Bu söylenenler çok saçma. Hiçbir şekilde birbiriyle alakası olmayan gelişmeler.  Artık biliniyor ki IŞİD Irak’ta ki El Kaide’nin kuruluşudur. Şu ana kadar liderlik yapan kişiler El Kaide’nin içinde yer almış kişilerdir.  Önceden biatleri Usame Bin Ladin’eydi, şimdi yeni komutanlarına. Suriye konusunda anlaşmazlık yaşadılar. IŞİD çok açık bir şekilde El Kaide’den ayrılmıştır. Suriye konusunda yaşadıkları ihtilaftan dolayı bu sıkıntıyı yaşadılar.

Lübnan Dünyanın Bir Parçası Değil mi?

El Kaide’yi Amerika istihbaratı kurmuştur. IŞİD’in nasıl ortaya çıktığını merak ediyorsanız tablo bu. Bütün dünyanın bildiği şeyleri maalesef açıklamak zorunda kalıyoruz. Bütün her şey aynı, sadece isimler değişti. İran bu işin neresinde?   IŞİD, Amerika tarafından, Suudi Arabistan tarafından tesis edilmiş bir örgüttür. Bütün dünya itiraf ediyor ki, IŞİD Lübnan’ı, Irak’ı, Suriye’yi, azınlıkları ve bütün dünyayı tehdit ediyor.  Bizim IŞİD’e karşı harekete geçmemize neden izin vermiyorlar? Lübnan dünyanın bir parçası değil mi?  IŞİD’le bu coğrafyada hakkıyla mücadele eden Hizbullah ve İran’dır.

 Son olarak Yemen’deki saldırılar hakkında konuşmak istiyorum. 72 gün geçmiş oluyor Suud saldırılarının ardından. Bu duruma şaşırabiliriz de, normal de görebiliriz. Bütün dünyada bu saldırılara karşı sessiz kalanlar var. Bu saldırıların televizyonda eleştirilmesine dahi tahammül edemiyor Suudi Arabistan. Bu eleştirilere karşı tehditlerle saldırıya geçiyor.  Suudi Arabistan dünyada kimsenin ağzını açmasına dayanamıyor.  Eğer hak sahibiysen, eğer güçlüysen neden korkuyorsun? Yüzlerce televizyonun var, iki televizyondan mı korkuyorsun? Seni savunan yüzlerce ülke var, iki ülkeden mi korkuyorsun? Bu, Suudi’nin zayıflığına işarettir.

Suud Yemen Hakı Karşısında Zayıf Düşmüştür

Biz Yemen’in geçmişine ve geleceğine yönelik yapılan saldırıyı kınıyoruz her fırsatta ve bunu her fırsatta konuşmaya devam edeceğiz.  Suudi Arabistan Yemen’de hiçbir hedefini gerçekleştiremedi. Suud’un Yemen’de Mansur Hadi gibi kuklalarının kendilerine hiçbir faydası olmadı. Bu savaşın hiçbir geleceği kalmamıştır. Yemen halkı direnişiyle, cesaret ve imanıyla 72 gündür direniyor güçlü bir şekilde. Bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen saldırılarda kendilerini güçsüz hissetmediler. Yemen halkı Suud’a karşı teslim olmayacaktır.