Seymour Hersh, yapılan açıklamaların aksine El Kaide liderinin 2011 yılında öldürüldüğü sırada firarda olmadığını, 2006 yılından beri Pakistan istihbarat servisinin esiri olarak bu ülkede bulunduğunu yazdı.
Amerikalı gazeteci iddialarını, adını açıklamadığı üst düzey bir Amerikan istihbarat yetkilisine dayandırdı.
Hersh İngiltere'de yayımlanan London Review of Books dergisinin son sayısındaki yazısında, üst düzey bir Pakistan istihbarat yetkilisinin 25 milyon dolar karşılığında Bin Ladin'in yerini ABD'ye bildirdiğini öne sürdü.
Amerikalı gazeteciye göre ABD'nin, "Mümkün olsaydı Bin Ladin'i canlı da ele geçirebilirdik, El Kaide lideri çatışmada öldü" iddiası da yalan.
Hersh'ün yazısında şu satırlar yer aldı:
"Bin Ladin'in bulunduğu yerde herhangi bir çatışma çıkmadı. Amerikalılar oraya vardığında, Pakistan istihbarat servisi çalışanları çoktan gitmişti."
“CESEDİ DENİZE ATILMADI”
Seymour Hersh, Beyaz Saray'ın "Bin Ladin'in cenazesi İslami kurallara göre defnedildi ve denize atıldı" iddiasının da doğru olmadığını iddia etti.
Hersh, başından da vurulan El Kaide liderinin vücudundan bazı parçaların bir ceset torbasına konduğunu ve Afganistan'ın Celalabad kentine giden bir helikopterden Hindukuş Dağları'na atıldığını, en azından Bin Ladin'i öldüren komandoların iddiasının bu yönde olduğunu öne sürdü.
El Kaide örgütü lideri Usame Bin Ladin, Amerikan özel güçlerinin 2 Mayıs 2011'de Pakistan'ın Abbottabad şehrinde düzenlediği bir operasyonda öldürülmüştü.
Hersh yazısında Bin Ladin'in öldürülmesinin Obama'nın ilk dönemindeki en büyük başarısı olduğunu ve bir dönem daha başkan seçilmesinde önemli rol oynadığını vurguladı.
Amerikalı gazeteci, ABD yönetiminin konuyla ilgili olarak kendisine açıklama yapmayı reddettiğini de yazdı.
SEYMOUR HERSH KİMDİR?
8 Nisan 1937 doğumlu Seymour Hersh adını ilk kez 1969'da, Vietnam'da ABD'nin 500 köylüyü öldürdüğü Mai Lai katliamını haberleştirip Amerikan yönetiminin katliamı nasıl örtbas ettiğini ortaya koyarak duyurdu.
Seymour Hersh bu araştırmasıyla, 1970'de Amerikan gazeteciliğinin en prestijli ödülü kabul edilen Pulitzer'e layık görüldü.
Hersh ABD'nin Irak'ı işgali sırasında Ebu Gureyb Hapishanesi'nde Amerikan askerlerinin Iraklı mahkûmlara yönelik sistematik işkencelerini en ufak ayrıntısına kadar haberleştirmişti.
Haberlerinde özellikle Amerikan yönetimlerinin ve CIA'in gizli operasyonlarına odaklanan Hersh, Pulitzer Ödülü'nün yanı sıra yine gazetecilik açısından son derece prestijli George Polk ödülünü de beş kez kazanmayı başarmıştı.