Şehit Abbas Musavi'nin Hayatı
Şehit Abbas Musavi, 1952 yılında Nebi Şit şehrinde dünyaya gelir. Babası Musavi, Kerbela’da Hz.Hüseyin tarafından kuşatılan Yezid’in orduları ile savaşta büyük fedakârlık ve kahramanlıklar gösteren Abbas bin Ali (ra)’ın yolunda gitmesini ümit ederek ona “Abbas” ismini koyar.
Çocukluğu Lübnan’ın güneyinde bir caminin bitişiğinde olan bir evde geçer. 1967’deki Arapların İsrail’e yenildikleri savaş esnasında Abbas Musavi henüz 15 yaşındadır.Irak’ın Necef kentinde 8 yıl medreselerde eğitim görmüştür. İmam Humeyni(ra)’nin fikir ve söylemlerinden derinden etkilenmiştir. 1978 yılında Irak’tan Lübnan’a geri dönmüştür.
Bu esnada medrese ilimlerinin yanında İngilizce ve Fransızcayı da öğrenir. Maddi imkânsızlıklardan dolayı eğitim masraflarını karşılayamadığından, eğitimi boyunca onun ders ücretlerini İmam Musa Sadr tahsil eder. Seyyid Abbas Musavi, İmam Sadr ile çok yakın ilişkileri olduğundan dolayı hem kendisinden hem de fikirlerinden etkilenir ve bu doğrultuda kendini yetiştirir.
Abbas Musavi yaklaşık on yıl Necef’te kaldıktan sonra 1978’de ülkesindeki Aşura etkinliklerine katılmak için Lübnan’a gider. O Lübnan’da iken, onun Sadr ailesi ile olan yakın ilişkilerinden ayrıca fikir ve çalışmalarından rahatsız olan Irak’taki Baas rejimi onu tutuklamak için evine baskın yapar. Ancak kendisi evde olmadığı için elleri boş dönerler. Bu baskından sonra hanımı Ümmü Yasir, Abbas Musavi’yi bu baskından haberdar eder. Bu durumdan sonra Seyyid Abbas Musavi, bir daha Irak’a dönmez, bu arada çocuklarını Lübnan’a getirterek buraya yerleşir.
1982 yılında Şeyh Subhi el-Tufeyli ile birlikte Hizbullah’ın kuruluşuna öncülük etmiştir.
1982 yılında Güney Lübnan’ın, Siyonistler tarafından işgal edilmesiyle, “Gönüllü Mustaz’aflar” adında bir teşkilat kurar ve daha sonra bu teşkilatı “İslami Direniş” olarak adlandırır.
Abbas Musavi’nin, çocukluğundan ta şehit oluncaya kadar en önemli meselesi ve derdi Filistin meselesi olmuştur. Abbas Musavi şehit olduğunda Dr. Fethi Şikaki, onun için şöyle demişti: “Abbas Musavi, Filistin ve Filistinli çocukların hüznü ve derdi için kıyam ve cihadı kendi uhdesine almıştı. Ben onu kendimden daha fazla Filistinli bilirdim.”
1983-1985 yılları arasında Hizbullah’ın Özel Güvenli Birimi’nin liderliğini yapmıştır. Özel Güvenlik Birimi olduğu yıllarda Hizbullah bir çok gizli operasyonu başarıyla sonlandırmıştır.
1985-1988 yılları arasında ise Hizbullah’ın askeri kuvvetleri komutanlığını yapmıştır.
Mayıs 1991’de Hizbullah’ın genel sekreterliğine seçilmiştir.
Ancak bu görevinde sadece dokuz ay kalabildi. Abbas Musavi, 17 Şubat 1992’de, Şeyh Ragıp’ın şehadet yıl dönümü merasiminden dönerken, Siyonist İsrail’in atmış olduğu füzeler sonucu hanımı ve çocuğu ile birlikte şehit olmuştur.