Resul-ü Ekrem Sönmeyen Bir Nurdur
Geçtiğimiz hafta kutlu doğum haftasıydı, bu münasebetle de Piri Cemaran’ın ilan ettiği Vahdet Haftası’ydı. Ne yazık ki sözde Müslüman olanların, İslam düşmanlarıyla elbirliği yaparak Resul-ü Ekrem’e karşı hakaret yarışına girmiş olmaları moralimizi bozuyor, yüreğimize dokunuyor.
Bu saldırıların sebebi, batıda ve doğuda bizim tutarsızlıklarımıza rağmen, Resul-ü Ekrem’in nurunun etkisiyle, her dinden, her ırktan insanların İslam dinine girmesidir.
İnsanların akın akın İslam Dini’ne girmesi emperyalistleri korkutmuştur. Allah’ın Kuran’da buyurduğu gibi o Nur-u Muhammedî, 1400 yıldır olduğu gibi bugün de dünyayı aydınlatmaktadır, aydın insanlar da bu ışıktan paylarını almaktadırlar, almaya da devam edecektirler. Resul-ü Ekrem’in vasisi, son halifesi İmam-ı Zaman (a.f) ’la birlikte o nur bütün dünyayı saracak, bu din bütün dinlere galip gelecek, İslam yer kürenin tamamına hakim, olacak kafirler hoşlanmasa da, müşrikler rahatsız olsa da bu böyle olacaktır Allah’ın izniyle.
Uluslarası Kuruluşlar Dinlere Hakareti Suç Saymalı
Peygamberle alay edilmez. Allah’ın yeryüzündeki hüccetiyle maskara edilmez, aklınızı başınıza alın. Bu sebeple geçen hafta acizane dedim ki, biz Fransa’da yapılan o saldırıyı kınıyoruz, lanetliyoruz.
Sivilleri niye vurdunuz? Görevi orda durmak olan ve yere yatıp aman dileyen, size kardeş diye hitap eden o polisi niye vurdunuz?
Biz bu saldırıyı lanetleyerek, terör kurbanlarına olan üzüntümüzü bildirdik, sadece birini müstesna ettik, o da Resul-ü Ekrem’i karikatürize edeni. Bu sözüme birilerinden dostane eleştiriler geldi; keşke onu müstesna etmeseydin diye.
Ben sözümün arkasındayım, vicdanımızla oynarsanız, akıllılarımızın yanında delilerimiz de çıkar. İşte bizim de tasvip etmediğimiz şeyleri de yapabilir, kurunun yanında yaş da yanabilir, yazık olur. Biz doğru bulmayız yaşın yanmasını, ama kuruyu da müstesna etmemizin sebebi budur.
1,5 milyar inananı olan bir yolu karalamaya çalışıyor, provoke ediyorsanız bunun bir bedeli de olur.
Bu hafta içerisinde Fransa Cumhurbaşkanı’nın beyanını tasvip ettim. Yahudi düşmanlığı yapmak nasıl suç sayılıyorsa, “Müslümanların inançlarına karşı yapılacak saldırılar da suç sayılmalı ve cezalandırılmalıdır.” dedi.
Papanın yaptığı açıklamayı da tasvip ediyorum. Her şeyin altında şeytanlık aramaya gerek yok. Doğru davranışı da takdir etmek gerekir. Papa da “insanlar özgürdür ama bu özgürlük başkalarının inancına saygısızlığı gerektirmez” dedi.
Ben de bunu diyordum işte. Geçen senelerde de demiştik. Uluslararası kuruluşlar, Birleşmiş Milletler yasa çıkarmalı, sadece İslam için değil, tüm dinlere hareket caydırıcı cezalarla cezalandırılmalı.
Bu yapılırsa birileri elini kana bulamaz, zaten kimse de başkasının inancına hakaret etme gibi küstahlığı sergilemez.
Peygamber Efendimize itirazınız neyse buyurun gelin. Kuran diyor ki; Bu Resul sadece insanlığa değil bütün âleme rahmettir.
Amerika’ya Sesiniz Çıkmıyor!
Müminler, Allah’ın razı olacağı şekilde davranın. Müslümanların tamamı bir vücuttur. Bir vücudun herhangi bir yerine iğne batırıldığında nasıl her tarafı rahatsız olur, irkilir, tepki verirse, mümin toplumun da bir tanesine iğne batsa, zarar görse, tamamı bu durumdan mustarip olur. Bahreyn Kralı’nın, İngilizlerin atadığı kralın; bizim içişlerimize karışmayın, Ş. Ali Salman’ı niye serbest bırakın diyorsunuz gibi lafları, laf-ü güzaftır, boştur.
Söz konusu insan hakları olduğunda herkes işinize karışır. Vatandaşına zulüm etmeye geldiğinde, Suud rejiminin tanklarını oraya dolduruyorsun karıştırıyorsun içişlerine(!), suçsuz, günahsız, sırf halkı için özgürlük istiyor diye böyle akıllı başlı bir lideri, Bahreyn’deki en büyük grubun sahibi ve senden çok tabanı olan bir lideri tutup içeriye sokarsan, buna herkes dur der. Amerika sizi eleştirince sesiniz çıkmıyor, ama Seyit Hasan Nasrallah söyleyince sesiniz çıkıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri senin etin, budun, kilon nedir? Onlar da oradan ses çıkarıyor karışmayın kardeşim diye. Tabi ki çöl Arapları hepiniz kral olmuşsunuz, şimdi Müslümanlara karşı hiddetlenip kibirleniyorsunuz…
Batılı amirleriniz, sizi atayanlar da Şeyh Ali Salman’ın tutuklanması ile ilgili yaptığınız iş akıl alacak iş değil dedi. Eceli gelen gibi atasözündeki gibi, sizde pisletmeyin etrafınızı.
Biz her zaman söylediğimiz sözümüzün de arkasındayız. Korku sizi sarmış belli ama sonunuzu hızlandırıyorsunuz bu hallerinizle. Toplum, lidersiz kalmaz, daha radikali çıkar başınıza daha büyük bela olur. Bu sebepten böyle aklı başında, ne dediğini bilen, ne dediğini anlayan bir lideri hapse atmak size zarardan başka bir şey getirmez, akıllı olun.