Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’le beraber İran’da “İslam Uleması Açısından Tekfirci Akımlar” Konferansına katıldınız. Konferans genel anlamda nasıl geçti  bahseder misiniz?

CABİR Başkanı Hasan Karabulut:: Konferans, Büyük Taklit Mercilerimizden Ayetullah Mekarim Şirazi ve yine büyük Müçtehitlerimizden Cafer Süphani tarafından düzenlenmiştir.

Konferans, 84 ülkeden kendi ülkesinde söz sahibi tekfirci anlayışın karşısında duran 315 düşünür ve alimin katılımıyla gerçekleşti.

Konferans her yönüyle büyük fayda sağlamıştır, her mezhepten her ülkeden her coğrafyadan şahsiyetler tekfircilere karşı bir duruş ortaya koyup İslami vahdet adına konuşmuşlardır. Hatta öyle ki bu Konferansın 2.sini Ehli Sünnet’in en büyük ilim merkezi olan El Ehzer ulemasının düzenlemek istediği bilgisini aldık.

200 televizyon kanalı ise bu konferansı ve verdiği mesajları bütün dünyaya duyurmuştur.

Konferansta Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’e Karşı İlgi Nasıldı?

CABİR Başkanı Hasan Karabulut:: Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz Konferans’ta komisyon başkanlığı görevini yürüttü. Gerek katılımcılar, gerek devlet ricali, gerekse din adamları tarafından Liderimize karşı büyük bir ilgi vardı.

Konferansı organize eden Ayetullah Mekarim Şirazi Değerli Liderimizle olan görüşmelerinde “Biz sizi cihat ve fazilet sahibi bir kişilik olarak görmekteyiz. İslam toplumuna yaptığınız faaliyetlerle ve duruşunuzla ümit veren bir değersiniz” diyerek Liderimizi takdirlerini sundu.

Bunun yanında İran’ın önemli kanallarından Velayet Tv’ de katılmış olduğu program da büyük ilgi gördü. İran’da birçok kurum kuruluş şahsiyet Liderimizle bir araya gelmek istedi ancak vaktimizin darlığı sebebiyle bu görüşmeleri gerçekleştiremedik.

Bölgemizde Yükselen Tekfirci Tehlikeyle Alakalı Siz Neler Düşünüyorsunuz?

CABİR Başkanı Hasan Karabulut:: Tekfirci anlayış tarihte belli dönemlerde ortaya çıkmıştır. Bunlardan ilki Nehrevan Savaşıdır, tekfirci zihniyete karşı ilk mücadeleyi Hz Ali vermiştir. Bu Zihniyet İbni Teymiye ile tekrar doğduktan 7 asır sonra Osmanlı’nın başına bela olmuş ve şimdi tekrar İslam dünyasını kana bulamıştır.

Emperyalistler ve Siyonistler her fırsatta bu anlayışı kullanarak İslam dünyasını bölüp parçalamak istemiştir.
 Biz Müslümanlar olarak bu anlayışla mücadele etmeliyiz. Mücadele ama yalnızca askeri bir mücadele değil ilmi ve kültürel bir mücadele gerekiyor.

 Bizde CABİR Uleması olarak aynı ülkede yaşadığımız kardeşlerimizle birlikte hareket etmenin yollarını arıyoruz. Geçmişte yaptığımız gibi ortak organizasyonlar düzenlemeyi düşünüyoruz.

Bu anlamda tekfirci akımlara karşı Diyanet İşleri Başkanı’nın da ciddi bir duruşu vardır onları islam dışı gördüğünü birçok kez söylemiştir. Son olarak şunu söylemek istiyorum.

 Biz Alevisiyle, Sünnisiyle el birliği ile hareket edip bu anlayışın ülkemize girmesine engel olmalıyız..Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın.