2005 yılında suikaste kurban giden Refik Hariri'nin oğlu Saad Hariri, geçtiğimiz haftalarda Lübnan'a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi.
Lübnan'dan yayın yapan El Ahbar gazetesinin genel yayın yönetmeni İbrahim el-Amin'in yazısına göre, yurdışında yaşayan Mustakbel (Gelecek) Hareketi lideri Saad Hariri'nin Beyrut'a gelişi herkesten gizlendi. İddiaya göre, Hariri'ye az sayıda eskort eşlik ederken, güvenlik servisine bile uçağı havaalanına indiği zaman haber verildi.
Hariri'nin Beyrut'a gelişinin duyulmasının ardından, eski Başbakan'ın Lübnan'a yerleşeceği, siyasi statükonun kırılacağı gibi iddialar, Hariri taraftarları arasında yayılmaya başladı. Ancak Hariri, geldiği gibi sessizce döndü. Saad Hariri, yaşamını Suudi Arabistan ve Fransa'da sürdürüyor.
Hariri'nin Beyrut ziyaretinde, Suudi Arabistan ve Mısır tarafından bir "uzlaşma" sonucu seçilmesi kararlaştırılan Büyük Müftü seçimleriyle ilgili temaslarda bulunduğu ve özellikle Selefilerle Müslüman Kardeşler'in ağırlıkta olduğu İslam Alimleri Birliği ile ilişkilerin kesilmesine uğraştığı iddia edildi. Ancak Hariri destekçilerinin, özellikle Ersal ve Trablusşam'da Selefilerle bağını kesmesinin zor olduğu belirtiliyor. Hariri'nin, Suudiler tarafından Lübnan'a verilecek 1 milyar doları "garanti altına almak için" de ülkeye döndüğü belirtiliyor. Hariri'ye yakın bir kaynak, Katar ve Türkiye'nin İslam Alimleri Birliği'ne destek verdiğini savundu.
Suriye Politikasında Değişiklik
Hariri'nin ziyaretinin en önemli unsurlarından bir tanesi ise, Suriye ve Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) oldu. Hariri, harekete mensup olanlara, Suriye yönetimine bakışının değişmediğini, ancak Beşar Esad'ı devirmenin kendilerinin görevi olmadığını söyledi.
Parti sözcülerinin kamuoyunda "rejimi devirme" çağrıları yapmasının yasaklandığını söyleyen Hariri, Suriye rejiminin devrilmesinin ve IŞİD ile Nusra gibi örgütlerin zaferinin Lübnan'a maliyetinin altından kalkamayacaklarına dikkat çekti. Hariri, Hizbullah'ı başka ülkelerin içişlerine karışmakla eleştirmeye devam edeceklerini, ancak bunu tahrik etmeden yapacaklarını söyledi. Eski Başbakan, Hizbullah'la Lübnan'ın içişlerine dair bazı konularda işbirliği olabileceğini, ancak bunun parti sözcüsü Nabih Berri ya da diğer hükümet üyeleri arcılığıyla yürütüleceği uyarısında bulundu.