Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Başbakan adayı olarak gösterilmesinin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dileyerek, Türkiye iyi yönetilirse bölgede barış ve huzur ortamı oluştuğunu söyledi. Özgündüz, "Yeni başbakanımız ülkemize, bölgemize Ümmet-i Muhammed'e hayırlı olsun. Türkiye önemli ülke İslam ülkeleri arasında, Türkiye'de gönüller güzel olunca, yöneticiler güzel olunca bölgede barış, huzur oluyor, yöneticiler bozulunca, bölge de bozuluyor, ülke de bozuluyor.
Onun için Allah'tan arzumuz yöneticilerimizin gönlünü salih-salim etsin. Amerika'nın pompaladığı düşmanlıktan bizim yöneticilerimizin yüreğini temiz kılsın. Ülkemiz için, bölgemiz için hayırlı iş yapmaya muvaffak etsin, barış getirmeye muvaffak etsin. Ayrımcılık yapmadan ülkenin birliği-dirliği için çalışmaya muvaffak etsin, bizim arzumuz budur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin güvenoyu vereceği her hükümet, yasal hükümettir. İhtilal arzusu, faşizm arzusu taşımadığına göre, yasaların meşru gördüğü, yasal gördüğü yönetime sevsen de sevmesen de saygı duymak zorundasın. Bizim de arzularımız dualarımızla birlikte ifade edilmiş oldu. Allah hayırlı etsin, şer unsuru etmesin." dedi.
Irak ve Suriye Bölünürse Ülkem de Bölünür
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün bozulması durumunda Türkiye'nin de toprak bütünlüğünün bozulacağını vurgulayarak, "Irak bölünürse Kerkük bölgesinin petrolünden biz de İsrail'le birlikte yararlanırız da, petrol boru hattından geçerken biz de oradan kira koparmış oluruz da, bunun için Irak bölünsün! Hiçbir asil insan, asil Mümin böyle düşünmez.
Bizim Irak'ın bölünmesindeki kaygımız, ümmetin birliği-dirliğinin bozulacak olmasıdır. Irak ve Suriye bölünürse kaçınılmaz olarak ülkem bölünür, bizim derdimiz budur. Tükenecek olan fosil enerji kaynağı bizim için önemli değildir, bizim derdimiz bu değil. Ümmetin birliği dirliği her şeyden önemlidir.
Şia mantalitesi ile bakmıyoruz, eğer biz mezhep bağnazlığı ile baksaydık Irak'ın bölünmesine dünden razı olurduk. Irak petrolünün yüzde 95'i Şiaların yaşadığı Güney'de, geri kalan yüzde 5'i ise Kerkük'tedir. Yüzde 95'lik petrolle coğrafi olarak daha küçük olan ve nüfusun daha az olduğu bölgeyi cennete çevirirdim. Şia gözüyle bakmıyorum, ümmetin bölünmesi, ülkemin bölünmesi, petrol hesaplarının üzerinde bir hesaptır.
Umarım ki yöneticilerimizde bu vakayı görürler. Ülkenin bölüp-parçalanması, milletin ayrıştırılması ülke için petrolden de, altından da çok daha önemlidir. Yöneticilerin bunun üzerine kafa yormaları gerekir, petrol üzerine değil." dedi.
Ayrıştırmayan ve Bölücü Olmayan Her Partiye Eşit Mesafedeyiz
Özgündüz, Türkiye'de yaşayan Caferilerin siyasi görüşlerinin ne olduğu sorusunu da yanıtlayarak, "Siyasi görüş olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin faaliyet izni verdiği her partiye eşit mesafedeyiz. Elbette ki biz bölücülüğü esas alan, vatandaşı ötekileştiren anlayışı reddediyoruz, saygı da duymuyoruz. Bizim açımızdan milletimizin birliği, toprağımızın bütünlüğü, devletimizin bekası kırmızı çizgilerdir, bunların pazarlığı olmaz, hiçbir değer bunların karşılığı olamaz.
Bu düşünceye uygun olan her partiye aynı mesafedeyiz, bu düşünceye zıt olan, devletini yıkmaya çalışan, ülkemi parçalamaya çalışan, milletimin arasına fitne sokmaya çalışan zihniyette kim varsa lanetliyoruz, biz ona saygı duymuyoruz bu kadar basit ve net söylüyorum." dedi.