Özgündüz, “Çeşitli platformlarda sosyal medyada hakkımda yazılan ne kadar yiğit adam nasıl meydan okuyor gibi sözler var, bunlar nefse hoş gelen şeylerdir ama benim kimseye bir şey ispatlama derdim yok.
Benim derdim öncelikle Müslümanların birlik beraberliğidir, İmam Humeyni’nin de dediği gibi: “Vaciplerin en önemlisidir bu’’ .Yani vaciplerin en önemlisi dünya Müslümanlarının birleşmesidir hatta dünya mustazaflarının birleşmesidir. Birkaç yüz hane dünyanın zirvesinde oturup dünyayı yönetiyor, bunun dışında kalan 7 milyar insan topluluğun hepsi mazlumdur eğer birleşmeyi başarırsalar mazlumiyetten kurtulacaklar ,bizim arzumuz budur.
Milletimizin, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının salibinin karşısında bu ülken bir settir, bir barajdır. Bunun korunması gerekir, dimdik ayakta durması gerekir, bu baraj yıkılırsa salibi selinin önünde artık hiç kimse duramaz,islam diyarı elden gider , islam ümmeti zelil olur; bu dediklerime itirazı olan varsa gelsin tartışalım. Bunun da ayakta durabilmesi Kürt-Türk-Laz-Çerkez bakmadan, bu geminin yolcuları birlik olmak durumunda.
Özgündüz: “Mezhep Savaşı Çıkarmak İsteyenlerin Amerikan Düşmanlığı Sahtedir”
Bizi ayırmaya çalışanlar aramıza nifak sokmaya çalışanlar bizi sevdiklerinden yapmıyor. Bizi avlamak ve yutulabilir lokma haline getirebilmek için yapıyorlar . O halde kim ki mazlumların, Müslümanların arasına hangi bahaneyle olursa olsun fitne sokma gayretindeyse mezhebi, kavmi anlamda olur, o Amerika’ya hizmet ediyor, Amerika’ya sövse bile. Amerika buna razıdır. Bana söv ki mal sürüsünün güvenini kazan ve benim çıkarlarıma hizmet ettir, benim çizgime sok. Amerika bunu ister, rahmetli İmam Humeyni buyurdu: ‘’Amerika 30 yıl kendisine sövdürür, bir gün kendisine kullanmak için.’’ Birilerinin Amerika’ya İsrail’e sövmesiyle ben ilgili değilim, ayinesi iştir kişinin, onların çıkarına hizmet ediyorsan, sövmenin anlamı yoktur.
Diplomasiyi korumak için sen onu oyuna getirmek için biz dostuz de arkadaşız de ne dersen de sövme, önemli olan o değil . Amellerine bakalım onun çıkarlarına stratejisine mi hizmet ediyorsun, Müslümanların bu ülkenin çıkarlarına menfaatlerine mi hizmet ediyorsun ben buna bakarım herkes de böyle bakmalı diye düşünüyorum. Milletimin birliği, devletimin bekasının garantisi olur, dolayısıyla islam ümmeti karşısında salibi akımının karşında baraj olur set olur.
“İslam Ülkeleri Avrupa Birliği Gibi Bir Birlik Kurmalı”
Onun için bu ülke bölünmemeli, parçalanmamalı, eğer bu coğrafyada sınırlar değişecekse bunun zaruri sonucu olarak senin ülken de parçalanır. Onun için açık bir şekilde söylüyorum, eğer biz başarabilirsek birleşik devletler gibi ve Avrupa Birliği gibi biz daha çok birleşmeyi deneyebiliriz islam ülkeleri olarak.Değil ki hele emperyalistlerin çizip bölüp parçaladığı yerleri bir daha yeniden bölüp parçalayalım.Buna yönelik her çalışma Emperyalistlere hizmet Müslümanlara ihanettir.
Bunu benimle tartışabilecek ve aksini iddia edebilecek kimse var mı? Öyleyse herkese bu ölçüyle bakacağız buna göre değerlendireceğiz biz.
Suriye’de zalim mazlumdan öte yani vacibata baktık. Suriyenin bölünmemesine baktık. Çok şükür gelişmeler emperyalistlerin oyunlarının artık çok tutmadığını ortaya koydu.
Şimdi oradan kaydılar ‘B’ planı, ‘C’ planı; emperyalistlerde yok mu plan? Fitneyi her zaman kaynatacaklar. Irak’a kaydılar Şia zavallı iktidardayken de öldürülen taraf muhalefetteyken de...
“Her Dönem Ezilen Biz Olduk”
Bize gelelim biz Laikler iktidardayken eziliyorduk ama birliği bozmuyorduk. ‘Yavuz Hareket Planı’ Laikler iktidardayken vardı Şia’ya karşı yapılan o planı unuttunuz mu ?
Şimdi de her gün bize karşı halk tahrik ediliyor. Hani dün diyordunuz biz Müslümanlar hepimiz kardeşiz bu laikler aramıza fitne sokuyor. Sende geliyorsun yine biz mazlumuz Biz yetim miyiz ki gelen giden bize vuruyor?
Bizim kime ne zararımız oldu? Ali bin Ebu Talib kendisini haklı görmediği için mi savaşmadığını mı zannediyorsunuz? Ali Allah’ın aslanıydı niye hakkını almadı diyorsunuz ondan daha büyük bir hak vardı onu korumak için o da Müslümanların birliğiydi.
İmam Hasan madem haklıydı neden kendi eliyle makamı bıraktı Muaviye’ye, çünkü her şeyden daha öncelikli olan birliktir. Çünkü o makama düşkündür. Oraya oturmak için oraya yapışmak için bütün Müslümanları öldürmek gerekiyorsa öldürür, Peygamberi öldürmek gerekiyorsa öldürür peygamberin evladını öldürmek gerekiyorsa öldürür o ihtiras onda var ama bizde yok. Birlik içerisinde dostça kardeşçe Allah’ın dediği gibi yaşayalım iktidarda kim olursa olsun.
İmamlarımız böyle düşündü müçtehitlerimiz böyle düşündü bizde böyle düşünüyoruz ne istiyorsun benden. Bizim başımızı belaya sokan bir şey var hep uyarıyoruz zalime meyletmeyin diyoruz bu da zalimlerin hoşuna gitmiyor. Zalim de olsa ona kulsun diyen anlayış sürekli besleniyor bunu da anlıyorum artık ama ne yapalım
Böyledir diye bizde mi zalimin yalakası olalım bu yol böyledir çileli yoldur zalime karşı oldun mu zarar görürsün bu doğal sonucudur. Vazgeçelim mi? Biz Resulullah ile Gadir-i Hum da ki anlaşmamızın üstündeyiz Kalü Bela da ki anlaşmamızın da üstündeyiz.
Sonuçları ne olursa olsun katlanacağız. Allah indinde sonuçlarının güzel olduğunu düşünüyoruz. Ruz-i Mahşer’de Resulullah’ın huzurunda sonucun güzel olduğunu düşünüyoruz. Sonuçta kıyametin fatihi kim olacak onu beraber göreceğiz. Peygamberimiz sadikul eminse şöyle buyurdu:’’Ali ve Şiası kıyamette kurtuluşa eren taraftır.
Başarı belgesini eline alıp sırattan geçmeye cennet vizesi alacak olanlar ali şialarınındır .Esasen cevaz ve vize alinin elindedir.
Biz ebedi saltanatın peşindeyiz bu geçici dünyada zarar etsek dahi ama arzu ederdik tüm Müslümanlar birbirini sevmese dahi kendilerini yutmaya gelen şu emperyalist canavara karşı bir olsunlar.
Balık beyinli balıklar var ya büyük balıklara yutulmamak için onları gördüklerinde hepsi bir araya gelip tek büyük dev bir balık gibi görünüp böylece karşılarındaki büyük balıkları korkutuyorlar onlardan daha büyük olduklarını gösteriyorlar. Keşke Müslümanlarda o balıklar kadar akıl etse diyorum.
Ben İslam Ülkelerindeki Devletlerin Hükümetlerin düşmanı değilim devletlerin bilakis hükümet edenlerden daha çok kaygısını çekiyorum. O İslam Ülkelerinin bekası bizim kırmızı çizgimizdir. Onun için hükümetlere gelip o devletleri yönetenlerin de ülkemde dahil doğru yolda adilce muvaffakça yönetmesi arzumuzdur. Bunu arzu etmiyorsak Allah’ın kahrı bize olsun. Biz bunu arzu ediyoruz Başarılı olsunlar adil olsunlar güzel yönetsinler. Mezhebine bakmayız. Allah bu yönde adalet ve ihsan üzere yönetenlere hidayet ve başarı versin.
Ama ülkemi yıkmak, birliğimi bozmak isteyenleri Allah muvaffak etmesin. Bu kadar basit ben bunu demekle kimseye meydan okumuyorum. Ben doğruları ortaya koymaya çalışıyorum. Bizim kimseyle düşmanlığımız yok olsa dahi bu bizi takvadan ve adaletten uzaklaştıramaz. Allah bizi adalet çizgisinde tutsun İslam alemine ve ülkemize bolluk birlik ihsan etsin” diyerek sözlerini tamamladı.