Kudüs sadece mukaddes bir belde değildir, Kudüs, aynı zamanda bir davadır, bir sevdadır Kudüs... Zulme karşı direnişin adıdıdr Kudüs. Hepsinden önemlisi, bir istikamettir Kudüs, Müslümanların ilk kıblesidir Kudüs.Adil bir dünyanın reçetesi, anahtarıdır Kudüs. Emin olun, BM kriterlerinin yerine Kudüs kriterleri konduğu zaman insanlık gerçek adalete kavuşacaktır. Washington kriterleri yerine Kudüs kriterleri konduğu zaman, insanlık sömürüden kurtulacaktır.

Elbette Gazze'deki zulüm, orada akan kan, kundaktaki bebeklerin can vermesi, İsrail'in lanetlenmesini hak ediyor. Ama unutmayalım, kahrolsun demekle kahrolmuyor, gerekli tedbirlerin alınması gerek. Sevgili gençler, bu konuda size güveniyoruz. Ümmetin geleceği, mazlumların geleceği size bağlı. Emin olun onlar yıllardır yollara bakıp bakıp, sizi bekliyorlar. "Bugün de gelmedi" diyerek bouyunlarını büküyorlar, kardeşlerimiz gelmedi diyerek ağlıyorlar. Hepinizin de bildiği gibi, Filistin bir İslam beldesidir. İslam kuralları orada uygulandığı zaman hangi dinden olurlarsa olsunlar, bütün insanlar orada huzur içinde yaşıyorlardı. Ama ne zaman ki, küresel emperyalizm, siyonizmi oraya bir çıban gibi yerleştirdi, orada huzur kalmadı, can ve mal güvenliği kalmadı. İslam'ın olmadığı yerde, adil bir düzenden bahsetmek mümkün değildir, adaletin olmadığı bir yerde, ancak zulüm vardır. Zulüm ise, huzursuzluğun kaynağıdır.

Filitin, oraya huzur ve adalet götürecek olan önderleri bekliyor, hazır olun, Filistin sizleri bekliyor. İsrail, neticede orada bir maşadır, bir kukladır, asıl failler, gerçek katiller, küresel emperyalizmin kana susamış olan failleridir. Bakmayın siz Avrupa'nın insan haklarından bahsettiklerine. 1. Dünya Savaşı'nı başlatarak onlarca milyon insanın hayatına, 2. Dünya Savaşı'nı başlatarak yüzlerce milyon insanın hayatına kıyan, dünyayı harabeye çeviren Batı değil mi? Sadece Çanakkale'de 450bin vatan evladını şehit eden Batı değil mi? Anadolu'yu tarumar eden, Osmanlıyı yıkan Batı değil mi? Dünyanın en modern silahlarıyla donattığı Saddam'ı, bir İslam ülkesi olan İran'ın üzerine salan, 8 yıl iki İslam ülkesini savaştıran Batı değil mi? İşini hallettikten sonra Saddam'ı da bir bayram günü ipe çeken Batı değil mi? Demokrasi ve özgürlük getireceğiz diyerek onbir yıl önce Irak'ı işgal eden, iki milyona yakın Müslümanı katleden, yüzbinlerce Müslüman hanımefendisinin iffetini kirleten Batı değil mi, Amerika değil mi?

Ey Avrupa, ey Amerika, ey Nato, ey BM, Irak'ı yerle bir eden sen değil misin? Sonra yine aynı gerekçelerle Libya'yı işgal eden, Libya'yı kırk parçaya bölen, böylece İsrail'in etrafını boşaltan Batı değil mi? Yine Suriye'ye demokrasi ve özgürlük getireceğiz diyerek yedi küsür milyon insanın yerlerinden olmasına sebep olan Batı değil mi?

İktidar sahiplerine sesleniyorum, ABD Irak'ı işgal edeceği zaman, sizler 6 havalimanı ile 7 deniz limanımızı ABD'nin emrine amade kıldınız. Ben buradan soruyorum, Irak'In yerle bir edilmiş olması, kan gölüne çevrilmiş olması kimin işine yarıyor? Tabii ki İsrail'in. Bu işten kim zararlı çıktı? Topyekün İslam alemi.

Libya, küresel emperyalizm tarafından işgal edileceği zaman, 6 savaş gemimizi küresel emperyalizmin hizmetine verdiniz, Libya paramparça oldu, peki Libya'nın böyle bölünmesi kimin işine yaradı, kim zararlı çıktı.

Suriye'de çıkarılan savaş kimin işine yaradı, kim zararlı çıktı?

Müslümanım diyen, yüreğinde insanlıktan nasibi bulunan herkese sesleniyorum, zulm ile bir damla kan dökse biri, o bir damla kan girdap olur da gelir boğar bizi. Biz adaleti tesis ile sorumluyuz. Çünkü küresel emperyalizm, bizi birbirimize düşürmek için elinden gelen her imkanı kullanmaktadır. Mezhep farklılığını körüklemektedir, ırkçılığı ön plana çıkarmaktadır. Şii demekte, Sünni demekte, Alevi demekte, Kürt demekte, Türk demektedir. Bütün unsurları öne çıkararak kardeşi kardeşe kırdırmanın yollarını aramaktadır.

Bugün, yazık ki, dünyanın neresinden seaya doğru dualar yükseliyorsa, emin olun orası bir İslam diyarıdır. Dünyanın neresinde acı çığlıklar yükseliyorsa, o feryat ve figanlar Ayşe'lerin, Fatma'ların, Zeynep'lerin feryat-figanı, acı çığlıklarıdır.

Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdü, Lazı, Çerkeziyle biz bütünüz, bir kardeşleriz, Yüce Allah Kuran'da böyle buyuruyor. Kardeşlerim, İlahi kelama kulak verelim, O'na uyalım. Rabbimiz, kitabımız, peygamberimiz, kıblemiz birdir, başka ne arıyoruz birlik için, başka neye ihtiyacımız var?

Değerli kardeşlerim ve sevgili gençler!

Küresel emperyalizmin oyununu bozmak mecburiyetindeyiz. Bugün bütün Müslüman ülkeler, sadece birbirlerini öldürmek için silahlanıyorlar. Suriye'de çarpışanlar, Irak'ta çarpışanlar Müslümanlar. "Maraş size mezar olmadan, düşmana gülzar olamaz" diyen kahramanların şehrine patriotlar yerleştirilmiş, kime karşı? İsrail'e karşı mı? Hayır, İsrail'i korumak için.

Malatya'mızın, Anadolumuzun Kürecik beldesine yerleştirilmiş olan füze kalkanları kimi kime karşı korumak için? İsrail'i Müslümanlardan korumak için.

Gaziantep, Şehit Kamillerin, Şahin Beylerin diyarına patriot füzeleri yerleştirildi, kimi kime karşı korumak için?

Bizim Alevisiyle, Sünnisiyle, Kürdüyle, Türküyle omuz omuza verip ayağa kalkmamız lazım. Asla unutmayın, mazlumlar ayağa kalkmadıkça, zalimler diz çökmez.

Allah, doğrularla, sadıklarla beraberdir. Ve emrediyor, "Ey iman edenler, Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun." Asla unutmayın ki, zafer inananlarındır ve zafer yakındır.

Bu duygularla yaklaşan Ramazan Bayramınızı kutluyorum ve programı düzenleyen kardeşlerime de şükranlarımı arz ediyorum.