CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, hükümetin IŞİD konusundaki tutumunu sert bir dille eleştirdi. Özgündüz, "Bu anlayış en son İstanbul Esenyurt'ta ortaya çıktı. Adında Muhammed olan camiye girdiler, camiyi yaktılar, -getirdim, şimdi size göstereyim- bu mübarek Kur'an-ı Kerim'i yaktılar. Yahu, bunu kınamadınız bile. 'Camiye ayakkabıyla girdiler.' diye ortalığı velveleye veren, 'İçki içtiler' yalanını uyduran kişiler bunu kınamıyorsunuz bile ya. Başbakan kınamıyor bile ya. Arkadaşlar, ne için mücadele ediyorsunuz? Hangi din, hangi inanç? Ya, bunu bir kınayın, bir kınayın. 'Bu teröristtir' deyin." şeklinde konuştu.
HDP Grubunun "İŞİD,El-Nusra örgütlerinin gençlerimizi Suriye’deki savaşa sürüklemelerine" dair araştırma önerisi görüşüldü ve AK Parti'nin oylarıyla reddedildi. HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Türkiye'nin Orta Doğu'da seyirci konumunda kalarak pasif destekleyici konumunu sürdüremeyeceğini vurguladı. Özellikle Suriye'deki yanlış politikalar yüzünden üç yıldan bu yana Kobani'ye, Afrin'e, Cizire Kantonu'na durmadan saldıran IŞİD unsurlarına bu konuda Türkiye'nin artık net bir tavır koyması gerektiğini belirten Akşener, "Net değil, caydırıcı bir tavır koyması gerekiyor. Çünkü bu saldırıların ucu Suruç sınırında durmaz arkadaşlar, Türkiye'nin içine girer, Türkiye'nin içine gelir. Kendi yurttaşlarını rehin alan, konsolosluğunu basan, Türkmenlere saldıran, Kürtlere saldıran, Yezidilere saldıran, Süryanilere saldıran, kendinden olmayan herkese saldıran böyle bir örgüt, bir çete karşısında ve üstelik Afganistan'dan Libya'ya, Libya'dan Yemen'e, belli bir güç dâhilinde bir araya getirilen, arkasında Katar'dan Suudi Arabistan'a, Suudi Arabistan'dan emperyal ülkelere kadar bunları taşeron olarak kullanan güçlerin Orta Doğu'da yaptığı bu oyunlar karşısında Türkiye'nin daha dikkatli olması gerekmiyor mu? Meclis olarak doğru kararları, doğru tavırları nasıl geliştireceğimizi tespit edebilmek ve oradaki saldırılar karşısında sınırları açmak, yaralılara yardım etmek, çocuklara süt, mama, ilaç gibi en zaruri ihtiyaçların karşılanması konusunda engel çıkarmamak, Türkiye'nin resmî politikası olarak Hükûmetin görevi, sorumluluğu değil mi?" diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, bu IŞİD denilen baş belasının İslam'la, insanlıkla alakası olmayan terör örgütünün ne yazık ki son zamanlarda Türkiye'de de uzantılarının ortaya çıktığını kaydetti. Musul'u ve Konsolosluğu işgal eden, şu anda vatandaşları esir alan IŞİD'i ilk tebrik eden Irak'taki terör olaylarından sorumlu olan Tarık Haşimi'nin Türkiye'de misafir edildiğini hatırlatan Özgündüz, "IŞİD'in başı burada, siz misafir ediyorsunuz, benim devletimin polisi korumalık yapıyor bu adama, benim karnımın üstünde besliyorsunuz, devletin, belediyenizin misafirhanesinde kalıyor, bu mezhepçi bir politika değil mi? Niye Haşimi? Tarık Haşimi'yle sizin ne alakanız var? Türkiye'de size kadar bütün cumhuriyet hükûmetlerinde dış politika ülkenin çıkarına göre yapılırdı. İlk defa AKP hükümetinde din ve ne yazık ki mezhep eksenli bir politika kurdunuz." şeklinde konuştu.
"KUR'AN'IN TİCARETİNİ YAPIYORSUNUZ"
"Bu anlayış öldürür, bu anlayış asar keser, bu anlayış kendisi gibi düşünmeyeni, kendisi gibi inanmayanı katli vaciptir görür." diyen Özgündüz, şöyle devam etti: "Bu anlayış en son İstanbul'da ortaya çıktı. İstanbul Esenyurt'ta bir ay önce bir camimize sabotaj yaptılar, biz provokasyon olmasın diye bunu gündeme taşımadık ama geçen hafta yine Esenyurt'taki Muhammediye Cami'ne, adında Muhammed olan camiye girdiler, camiyi yaktılar, caminin içinde -getirdim, şimdi size göstereyim- bu mübarek Kur'an-ı Kerim'i yaktılar; görün, bakın, görün, görün, bu Kur'an-ı Kerim'i yaktılar. Siz ne için mücadele ediyorsunuz? Ramazan gününde Kur'an-ı Kerim'i yakan anlayışı Allah kahretsin, Allah kabul etmesin. Gelin, görün bu hâli. Bu anlayışı destekliyorsunuz, Allah'tan korkun. Yahu, bunu kınamadınız bile. 'Camiye ayakkabıyla girdiler.' diye ortalığı velveleye veren, 'İçki içtiler' yalanını uyduran kişiler bunu kınamıyorsunuz bile ya. Neyi kınayacaksınız arkadaşlar? Siz sadece bunun, mübarek Kur'an'ın ticaretini yapıyorsunuz. Muaviye nasıl mızraklarının uçlarına taktıysa, siz de bunun ticaretini yapıyorsunuz. Bu kadar açıktır, samimi değilsiniz. Mübarek Ramazan gününde konuşuyorum. Ya, Allah'tan korkun, tekrar gösteriyorum, buna saygınız yok mu? Kur'an-ı Kerim yakıldı bu ülkede ya? Arkadaşlar, bir yabancı ülkede olsaydı ortalığı velveleye verirdiniz, şimdi nümayişler olurdu, Başbakan kınamıyor bile ya. Ya, böyle bir şey olur mu, ben çıldırıyorum. Arkadaşlar, ne için mücadele ediyorsunuz? Hangi din, hangi inanç? Ya, bunu bir kınayın, bir kınayın. 'Bu teröristtir.' deyin, 'Bunu yapanları Allah kahretsin.' deyin, kınayın arkadaşlar. Hükûmetten kınama gelmedi."
"İÇİŞLERİ BAKANI ÖNCE İŞİNİ YAPSIN, BU TERÖRİSTLERİ YAKALASIN"
İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın açıklamalarını eleştiren Özgündüz, "Peygamber Efendimiz'in Mekke'den sonra böbürlendiğini, hata yaptığını söylüyor, haddini aşan, boyunu aşan laflar ediyor. İçişleri Bakanı önce işini yapsın, bunları yakalasın, bu teröristleri yakalasın, Kuran yakanları yakalasın. İçişleri Bakanı bu işten anlamaz. Resulullah'ın bütün davranışları, bütün sözleri, eylemleri vahyin kontrolü altındaydı, Allah'ın kontrolü altındaydı. Bunları anlamıyorsa bu adam konuşmasın bari! Ayıptır yani! Efendim Resulullah Efendimiz Mekke'yi fethettikten sonra böbürlenmiş, biz o hataya düşmeyeceğiz. Bu kimin haddi ya! Sen kimsin ya! Böyle bir şey olur mu? Siz kınayın arkadaşlar. Bir bakanınız Kur'an-ı Kerim'le dalga geçer, bir bakanınız Peygamber Efendimiz'i küçük görür. Ondan sonra din, iman, Kur'an diyorsunuz yani hakikaten çıldırıyorum." ifadelerini kullandı.
16 Temmuz 2014