Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesine mülakat veren Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Lübnan ve Suriye’de yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İsrail’in Suriye’de yaşanan krizin Lübnan’a yönelik etkilerinden dolayı caydırıcılık dengesini kendi lehine değiştirmeye yönelik adımlarını değerlendiren Nasrullah, İsrail’in her türlü saldırısına karşılık verildiğini söyledi.
Nasrullah, “2013 yılının ağustos ayında el-Labuna’daki bombalama olayı ile düşmana şu mesajı vermeyi hedefledik: Hizbullah, şartlar ne olursa olsun çatışma dengesinin değiştirilmesine izin vermeyecek, nerede olursa olsun düşmanı izleyip karşılığını verecektir” dedi.
İsrail’in Canata bölgesine yaptığı hava saldırısına da değinen Nasrullah, “İsrail hava saldırılarını Suriye ile gerekçelendiriyor. Canata’ya saldırıyı da aynı şekilde Lübnan’daki gelişmiş silahlarla gerekçelendirdi. Eğer Direniş, Canata saldırısı karşısında sessiz kalsaydı, düşman her türlü yüke, eve ve mekana saldırma cesareti bulacaktı. Biz ise kendi taktiklerimizle savaşa girdik ve düşman saldırılarına cevap vermeye karar verdik” dedi.
İsrail’in Lübnan’a yeni bir saldırıda bulunmasını uzak bir ihtimal olarak niteleyen Nasrullah, Suriye’de ordu lehine gelişen şartlardan dolayı da İsrail’in kaygılarının arttığını söyledi.
14 Martçılar bile Hizbullah’ın Suriye’ye girişini desteklemeye başladı
Lübnan-Suriye sınırında alınan tedbirlerden dolayı Suriye’de hazırlanıp Lübnan’da gerçekleştirilen bombalı araç saldırısı tehditlerinde ciddi bir azalma olduğuna dikkat çeken Nasrullah, Hizbullah’ın Suriye’deki terörle mücadele savaşına verdiği katkıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
“Hizbullah, Suriye’deki savaşa müdahale etmesinden dolayı kendi taraftarları nezdinde zaten bir sorun yaşamıyordu. Daha önce Hizbullah’ın Suriye’deki savaşa katılmasına çekinceyle bakanlar da şimdi bizi destekliyorlar. Hatta şunu söyleyebilirim ki bazı 14 Martçılar bile Hizbullah’ın Suriye’de teröre karşı verdiği mücadeleyi desteklemeye başladı.
Suriye tehlikeyi atlattı
Suriye’nin parçalanma tehlikesini atlattığını belirten Hizbullah genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, “Suriye’de parçalanma tehlikesi sona erdi. Onlar, bu yıpratma savaşını sürdürebilirler. Ancak şurası kesin ki muhalifler, Suriye’ye karşı büyük bir savaş başlatabilecek güçte değiller. Lazkiye’de başlatılan savaş, büyük bir savaş olarak adlandırılamaz” dedi.
Nasrullah sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’de yaşanan üç yıllık tecrübe, Suriye yönetiminin zayıf olmadığını, güçlü ve sağlam bir halk desteğine sahip olduğunu ispat etti. Fakat bununla birlikte şunun altını çizmeliyim ki bizim asli meselemiz Suriye’de savaşın sona erdirilmesidir.
Geçmişte Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’e, ciddi teklifler sunulmuştu. Bu teklifler arasında İran’la diplomatik ilişkilerini ve direniş örgütleriyle bağlarını kesmesi, İsrail’le kapsamlı bir barışa razı olması karşılığında Suriye’deki tüm sorunların çözümü bulunuyordu. Beşşar Esed bu teklifleri reddetti ve hala bu tutumuna bağlılığını koruyor.”
Arap ülkeleri iki yüzlü davranıyor
Suriye’ye karşı düşmanca bir politika izleyen bazı Arap ülkelerinin Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’in gücünü fark ederek tutum değiştirmeye başladığına işaret eden Nasrullah, “Bazı ülkeler zahiren Suriye’ye karşı gibi gözüküyorlar; ancak arka planda Suriye yönetimi ile gizli ilişkiler kuruyor ve yönetim destekliyorlar. Hatta zahiren Suriye’ye karşı gibi gözüken bazı ülkeler, Beşşar Esed’den savaşın sonucunu bir an önce belirlemesini istiyorlar” dedi.
Rusya’nın Kırım’da yaşanan gelişmelerden sonra Suriye konusundaki tutumunu daha da sağlamlaştıracağını belirten Nasrullah, İsrail’e karşı Suriye’nin de yer alacağı bir savaş başlatılıp başlatılmayacağına ilişkin bir soruya da şu cevabı verdi:
Hizbullah, 2006’dakinden çok daha güçlü
“Suriye’de şu an yaşanan gelişmeleri bir tarafa bırakarak şunu söyleyebilirim ki Direniş, bugün İsrail’le savaştığı 2006 yılından çok daha güçlü bir durumdadır. Şu bir gerçek ki Suriye savaşından önce de insani açıdan da savaş kapasitesi bakımından da büyük bir güç kazanmıştı.
2006 savaşından sonra çok çeşitli alanlarda geniş pir program yaptık. İnsani ve mali imkanlarımızın 2006’ya göre çok üstün olduğunu söylemeliyim. İsrail de şunu çok iyi biliyor. Hizbullah Suriye’de savaşıyor olduğunu göz önünde bulundurarak İsrail’in bir savaş başlatması durumunda Lübnan, 2006’dakinden çok daha güçlü bir şekilde savaşta olacaktır. Hizbullah’a ve Lübnan’a savaş başlatmasının İsrail’in yararına olmayacağını söyleyebilirim.”
Dostlar grubu kendi içinde sorunlu
Suriye’ye yönelik savaşı destekleyen Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin hem kendi içlerinde hem de birbirleriyle sorunlar yaşadığını belirten Nasrullah, Suriye’deki muhalif grupların da onları destekleyen ülkelerin de bölünme ve çatışma içinde bulunduğunu söyledi.
Genel olarak Arap Baharı konusundaki soruları da cevaplayan Hizbullah Genel Sekreteri Nasrullah, Arap Baharı’nın bir halk hareketi olarak başlamasına rağmen bilinçli bir liderliğin olmamasının yabancıların müdahalesine zemin hazırladığını söyledi
08 Nisan 2014